Güncelleme Tarihi:
Demir, vücudun sağlıklı işleyişi için kritik bir mineral olup, birçok temel fonksiyonu destekliyor. Kan hücrelerinin oksijen taşıma kapasitesinin artırılmasından bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine kadar pek çok rol oynuyor.
Demir eksikliği, yalnızca yorgunluk ve halsizlikle değil, aynı zamanda zihinsel bulanıklık ve dikkat dağınıklığı gibi bilişsel sorunlarla da kendini gösterebiliyor. Bu nedenle, yeterli demir alımını sağlamak, sağlıklı bir yaşam tarzının ayrılmaz bir parçası…
Yeni bir araştırma, ABD'deki yetişkinlerin yüzde 29’unun mutlak veya fonksiyonel demir eksikliği yaşadığını ortaya koydu. JAMA Network Open dergisinde yayınlanan çalışma, her üç Amerikalıdan birinin teşhis edilmemiş demir eksikliği taşıyabileceğini gösteriyor.
Amerikan Hematoloji Derneği, mutlak demir eksikliğinin özellikle kadınlar, çocuklar, vejetaryenler ve veganlar üzerinde etkili olduğunu belirtirken, bu durumun demir depolarının ciddi şekilde azalması ya da yokluğundan kaynaklandığını vurguluyor.
Fonksiyonel demir eksikliği ise yeterli demir deposuna sahip olunsa bile, yetersiz demir bulunabilirliğinden kaynaklanıyor. Çalışmaya katılan bireyler arasında, serum ferritin, demir ve doymamış demir bağlama kapasitesi ölçümleri yapılan 18 yaş ve üzeri kadınlar ile erkekler yer alıyor.
Demir eksikliği anemisini ülkemizde de çok sık görülüyor, özellikle de kadınlarda… En son yapılan bir çalışmada sıklığın bölgelere göre değişmekle birlikte yüzde 30-50 arasında değiştiği ve bu oranların gebe kadınlarda daha da yüksek olduğu gösterildi.
Pek çok uzman Türkiye'de üreme dönemindeki kadınların üçte ikisinde demir eksikliği, üçte birinde de demir eksikliğine bağlı anemi olduğunu vurguluyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre ise demir eksikliğine bağlı anemi durumu Avrupa’da yüzde 14, Türkiye’de yüzde 25 olarak ifade ediliyor.
Demir eksikliği anemisi, vücudun demiri emmekte zorlanması, yeterli demir içeren gıdaların tüketilmemesi, vücudun normalden daha fazla demir istemesi veya kan kaybı gibi durumlarla ortaya çıkıyor. Cinsiyet, yaşam tarzı, sağlık sorunları ve yaş gibi faktörler de demir eksikliğine yatkınlığı artırabiliyor.
Baş ağrısı, buz gibi yiyecekler veya toprak yeme isteği gibi belirtiler de demir eksikliği olabileceğinin işaretleri arasında sayılıyor. Ancak, düşük demirin yol açtığı yan etkiler bununla sınırlı değil.
İşte demir eksiliğinin altı ciddi belirtisi…
Devamlı yorgunluk hissi, demir eksikliğinin en yaygın belirtilerinden biri. Yetersiz demir, vücudun kırmızı kan hücreleri üretmesini engelleyerek, kanın oksijen taşıma yeteneğini azaltıyor.
Demir eksikliği yaşayan bireylerde göğüs ağrısı, hızlı kalp atışı ve nefes darlığı gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor. Bu rahatsızlıklar, vücutta taşınan minimum oksijenle ilişkilendirilebilir.
Demir eksikliği, beynin daha az oksijen almasına neden olarak şiddetli baş ağrılarına yol açabiliyor. Baş dönmesi, sersemlik ve diğer bilişsel bozukluklar da sık görülen belirtiler arasında yer alıyor.
Oksijen taşıyan kan akışındaki azalma, ellerin ve ayakların soğumasına neden olabiliyor. Bu durum, demir eksikliği yaşayan bireylerde sıkça rastlanıyor.
Aşırı demir eksikliği, pika adı verilen bir yeme bozukluğuna yol açabilir. Bu durumda, bireyler genellikle besin değeri olmayan buz, toprak veya kil gibi maddelere karşı istek duyabilirler.
Düşük demir seviyeleri, iştahsızlık, cildin ve gözün soluk ya da sarı görünmesine yol açabilir. Melanin eksikliği, demir eksikliğinin etkisiyle daha az kırmızı kan hücresi üretimine neden oluyor. Demir eksikliği, pek çok kişinin günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle belirtilerle ilgili farkındalık artırılmalı ve gerektiğinde tıbbi yardım alınmalı.