Güncelleme Tarihi:
Günümüzde bilgisayar karşısında geçirilen uzun saatler ve duruş bozuklukları, fazla kilo ve hareketsizlik derken bel ağrısından şikâyet edenlerin sayısı hızla artıyor.
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ziya Akar, yaşam kalitesini büyük ölçüde düşüren bel fıtığının tedavisinde erken tanı ve doğru tedavinin büyük önem taşıdığını vurguladı. Buna karşın toplumumuzda bel fıtığı hakkında bazı yanlış inanışların çok yaygın olması nedeniyle çok sayıda hastanın bazı hatalı yollara yönelebildiğine de dikkat çekti.
Dr. Ziya Akar, toplumumuzda omurga sağlığını riske atan, bel fıtığı hakkında doğru sanılan 7 yanlışı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
DOĞRUSU: Prof. Dr. Ziya Akar “Kontrolsüz yapılan sert masajlar, bilinçsiz yapılan manuel terapiler ve bel çekme (traksiyon) işlemleri belde ve omurgada çok ciddi zararlara yol açabilir. Bu tür uygulamalar sinir hasarına veya fıtığın daha da kötüleşmesine neden olarak dönüşü olmayan hasarlara neden olabilir” dedi.
DOĞRUSU: Ani ve yanlış şekilde ağır kaldırmak belin zorlanmasına ve disklerin yerinden kaymasına neden olabilir. Bunun yanı sıra kötü duruş alışkanlıkları, hareketsizlik, obezite gibi birçok neden de bel fıtığı sebebi olabilir.
Örneğin; ofis çalışanları uzun saatler masa başında sürekli aynı pozisyonda oturdukları için bel fıtığı gelişimine adaydır. Aşırı kilo omurgaya binen yükü artırır. Sürekli aynı pozisyonda kalmak ve genel olarak hareketsizlik omurgamıza destek olan adale gruplarının zayıflığına yol açarak bel fıtığı gelişimini kolaylaştırır.
DOĞRUSU: Bel fıtığı olan kişilerin uzun süreli yatak istirahati yapmaları bel adalelerinde zayıflamaya neden olacağı için tam tersine iyileşme sürecini zorlaştırır. Aşırı sert yataklar omurgamızın doğal eğriliğini bozacağı için ağrıyı artırabilir. Orta sertlikte ve vücudu destekleyen yataklar daha uygundur.
DOĞRUSU: Bel fıtığı her yaş grubunda görülebilir. Gençlerde aşırı fiziksel yüklenme, uzun süre ekran karşısında yanlış duruş bozuklukları, yüksek düzeyde fiziksel aktivitenin yanlış tekniklerle uygulanması, düşme ve kazalara bağlı olarak ortaya çıkabilir. Ancak çocukluk ve genç yaş grubunda agresif tedavi daha nadiren uygulanır.
DOĞRUSU: Prof. Dr. Ziya Akar, bel fıtıklarının büyük bir kısmının ameliyatsız tedavi edilebildiğini belirterek “Fizik tedavi, egzersiz (bel ve karın kaslarını güçlendirici), ilaç tedavisi (ağrı kesici-ödem giderici, kas gevşetici) ve yaşam tarzı değişiklikleri ile birçok hasta iyileşebilir.
Ameliyat sadece ağrı diğer tedavi yöntemleri ile yönetilemediğinde, ciddi nörolojik komplikasyonlar (idrar kaçırma, bacaklarda uyuşukluk veya güç kaybı) geliştiğinde önerilir” dedi.
DOĞRUSU: Bel fıtığı doğru ve zamanında yapılan tedavi ile düzelen bir hastalıktır. Cerrahi tedavi sonrası büyük oranda hastanın yaşam tarzına, hareketlerine bağlı olarak yüzde 5-6 oranında tekrar fıtık ortaya çıkabilir. Uygun tedavi yapıldıktan sonra egzersizler, yaşam tarzı değişiklileri ile bel fıtığını hayatınızdan çıkartabilirsiniz.
DOĞRUSU: Bel fıtığı tanısı alan ve/veya bu tanı ile tedavi gören kişilerin hayatında sportif aktivite çok önemli bir yer tutar. Özellikle bel ve karın kaslarını güçlendirici egzersizler çok önemlidir.
Yüzme ve ağırlık çalışması olmadan plates gibi sportif aktiviteler yaşam kalitesini artırdığı gibi tekrarlama riskini de azaltır. Ancak tedaviden sonra bir süre için ani bel hareketi gerektiren sporlar (tenis, kayak, boks vs), aşırı zorlayıcı egzersizler (ağırlık çalışmaları) yapılmamalıdır.