GeriEtkinlikler Erdal Bakkal 2. kez baba oluyor
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Erdal Bakkal 2. kez baba oluyor

Erdal Bakkal 2. kez baba oluyor

Cengiz Bozkurt babalık heyecanını, diziyi ve ailesini anlattı.

Ekranların sıra dışı dizisi Leyla ile Mecnun hayranları, Erdal Bakkal’ın baba olacağını öğrendiği zaman yaptığı “Nurten Hamileymiş” dansını hatırlayacaklardır. Peki, Erdal Bakkal’ı canlandıran Cengiz Bozkurt’un gerçekte de baba olacağını ve bu haber sonrası senaryonun değiştirildiğini biliyor muydunuz?

Dansın olduğu sahneyi izlemek için tıklayın!

Uzun bir aradan sonra ikinci kez babalık sevinci yaşayacak olan Bozkurt, hep kalabalık bir ailenin hayalini kurmuş ve geç gelen bu misafirden ötürü keyfine diyecek yok. Dizinin senaristi Burak Aksak, Bozkurt’un bebek beklediğini öğrenince senaryoya eklemiş bu gelişmeyi. Asıl tesadüf ise dizide eşi Nurten’i canlandıran Nalan Kuruçim’in 7 haftalık hamile olması. “Çok güzel denk geldi. Yeni sezonda karnı büyümüş olarak gelecek ve yastık kullanmak zorunda kalmayacağız” diyor Bozkurt.

“Kızımızın adı Leyla mı olsa?”

Bebeğinizin ismine karar verdiniz mi?

Henüz 4 aylık. Kız olacağı belli ama karar vermedik ismine. Gerçi “Acaba Leyla mı olsa?” diye düşünmüyor değiliz. Neden olmasın! İngiltere’de de okursa telaffuzu kolay bir isim olduğundan zorlanmaz. Olabilir vallahi (Gülüyor).

İlk kızınızla aranız nasıldır? Kardeşi olacağı haberini nasıl karşıladı?

Çağlayan 21 yaşında ve İngiltere’de Psikoloji eğitimi alıyor. Çağlayan çok küçükken ayrılmıştık annesiyle ama ona hiçbir zaman baba eksikliği yaşatmadım. Şimdi ayrı ülkelerde yaşıyor olsak da fırsat buldukça görüşüyoruz. Bu yaz birlikte tatil yapacağız. Kardeşi olacağını öğrenince çok sevindi tabii. Doğuma gelmek için sabırsızlanıyor.

21 yıl sonra yeniden baba olacağınızı öğrenince neler hissettiniz?

Müthiş duygular hissettim. Hayat o kadar kısa ki yaşamınız boyunca yanınızdaki en kıymetliler aile ve dostlarınız oluyor. Geriye dönüp baktığınızda onlardan başka bir şey yok hatırlanmaya değer. Hayatın hızlı akışı içinde bazı duraklar var onlar da eviniz ve aileniz.

Kaç yıldır evlisiniz?

Hatice ile evleneli 4 yıl oldu ama 7 yıldır birlikteyiz. 8 yaşında Maraş’tan göç eden bir ailenin üyesi. İngiltere’de tanıştık. O kadar çok ortak yönlerimiz var ki. Aşk her şeye kadirmiş gerçekten. Evlenince benimle birlikte Türkiye’ye geldi. Sinop’ta Parmaklıklar Ardında dizisini çekiyorduk o sıra. Oyunculuk yoğun çalışılan bir iş ve oyunculara katlanabilen insanlar melek gibi bana göre. Benim eşim de çok destek oluyor bana, birçok şeyi onunla başardım.

Erdal Bakkal 2. kez baba oluyor

Cengiz Bozkurt'un eşi Hatice Kavak Bozkurt - Moda tasarımcısı.

Kabalık bir aile özleminiz var. İçinde büyüdüğünüz aile biraz küçüktü galiba?

Evet, öyle sayılır. Benden 5 yaş büyük bir ablam var sadece. Annem ev hanımı, babam da Ziraat Bankası müdürüydü. 9 yaşına kadar Nevşehir’de, 15 yaşına kadar Adapazarı’nda yaşadım. Sonra Ankara’da liseyi bitirdim. Dolayısıyla her memuru çocuğu gibi taksit taksit büyüdüm, böyle kısa kaldım (Gülüyor). Küçük ama birbirine düşkün bir aileyiz. Babamı kaybettikten sonra annem Antalya’da kaldı, ablam da Ankara’da yaşıyor.

“Türkiye’deki seyirci ile yeni yeni tanışıyoruz”

Peki, oyunculuk kararını nasıl aldınız?

ODTÜ Fizik Bölümü’nde okuyordum aslında. Tiyatro topluluğuna katılınca dersleri boşlamaya ve okuldan atılma duruma geldim. Böyle olunca da bölümümü bırakıp oyunculuk eğitimine devam etmek için 1990 yılında İngiltere’ye gittim. Londra Üniversitesi’ne bağlı Gold Smiths adlı Güzel Sanatlar Fakültesi’nde okudum. Mezun olduktan sonra Türkçe tiyatro yaptık.

2000 yılında İngilizce tiyatro yapan Mehmet Ergen arkadaşımın öncülüğünde 5 kişi eski bir tekstil fabrikasını alıp Arcola adlı bir tiyatroya dönüştürdük. Ondan sonra tam bir Londra tiyatrosu oldu. İngilizli oyuncu ve yönetmenlerle bütünleştik. Londra’da en çok konuşulan tiyatrolardan biri oldu. Mehmet hala başında. Ben de fırsat buldukça gidiyorum. Toplamda 14 yıl kaldım orada. Buradaki kariyer açısından bir boşluk tabii bu süre. Türkiye’deki seyirci ile yeni yeni tanışıyoruz bu yüzden.

Türkiye’ye dönmenizin sebebi neydi?

Babam kolon kanserine yakalanmıştı 2004 yılında. Onun yanında olmak ve tedavisiyle ilgilenmek için döndüm. İyi ki dönmüşüm çünkü babamın son 1 yılında beraber olduk. 14 yıl boyunca ailemle çok uzun aralıklar görüşebiliyordum. O yüzden dönmüş olmam, beni vicdan azabından da kurtardı. Ailenin yerini hiçbir şey tutmuyor.

İngiltere’de sadece tiyatro mu yaptınız? Türkiye koşullarını düşününce bu imkansız gibi geliyor.

Çok çeşitli işler yaptım; garsonluk, taksi şoförlüğü, mahkeme tercümanlığı, proje koordinatörlüğü vs. Tiyatroyu kurunca oradan para kazanmaya başladım. Orada Türkiye’deki gibi önce tiyatroyla başlanır sonra dizi ya da sinemadan para kazanılır gibi bir durum yok. Tiyatroyu meslek edinip para kazanabilirsiniz orada. Türkiye’ye döndükten sonraki 2 yılda tiyatro yaparak ayakta kalamayacağımı gördüm.

Burada oyunculuğa devam etme fikri nasıl oluştu?

Mehmet Ergen sayesinde. Bizim Londra’da yaptığımız işler ses getirince Kenter Tiyatrosu burada da bir oyun hazırlaması için teklifte bulunmuştu. Mehmet bir oyun yönetti, ben de oynadım. Yıldız Kenter başta olmak üzere, genç kadrosu; Okan Yalabık, Hakan Gerçek, Yeşim Koçak, Bülent Şakrak, Bartu Küçükçağlayan büyük bir muhabbetle karşıladılar beni. Daha sonra ben de bir oyun yönettim ve Mehmet ile birlikte Akbank Sanat’a geçtik. Afife Jale ve Sadri Alışık ödüllerine aday gösterilince dizilerin dikkatini çekmeye başladım. Sırasıyla Kırık Kanatlar, Karagümrük Yanıyor, Ezo Gelin, Sevgili Dünürüm, Parmaklıklar Ardında dizilerinde oynadım. Şimdi de Leyla ile Mecnun dizisinde devam ediyorum. Ama tabii tiyatro hayatımın önemli bir parçası. Bu yıl Tiyatro “sıfırnoktaiki”de Bulanık adlı oyunda yer aldım.

“Davullu zurnalı bir final çektik”

Leyla ile Mecnun’un sezon finalini çektiniz değil mi?

Evet, bir sonraki sezon devam edeceğiz. Zorlu bir yıldı bizim için. Çok fazla dış mekan var ve soğuk geçen kış bizi fazlaca zorladı. Gerçekten donduk ama geride kaldı. Sezon finalini mahalle halkıyla birlikte davullu zurnalı bir şekilde çektik. Şimdi tatil zamanı. Eşime söz verdim bu yıl tatil yapacağız. Son 5 yıldır yazları sinema ile geçiyordu.

Sizce bu dizi neden bu kadar sahiplenildi?

Çok sahici olduğumuz için sahiplendiklerini düşünüyorum. Herkesin özlediği ve hiç girilmeyen bir alana büyük bir pervasızlıkla girmeye cesaret ettik. Karikatür dergileriyle büyümüş bir kitleye TV’de alternatif sunduk. Gülme efekti olmayan, aksansız bir komedi her şeyden önce. İnsanlar ne zaman güleceklerine kendileri karar veriyor, biz değil. Bir de mahalle komedisi olduğundan insanlar tanıdık bir şeyler buluyor içinde. Ramazan ayında oruçtan bahsediliyor, eve girerken ayakkabıları çıkarıyoruz. Bunlar küçük ayrıntılar ama bu ülkenin yaşam alışkanlıklarına paralellik gösterdiğimizin kanıtları. Biz de öyleyiz zaten. Evde eşimle çay çekirdek dizimizi izliyoruz (Gülüyor).

             

Erdal Bakkal 2. kez baba oluyor
             

Dillerde dizinin replikleri pelesenk oldu. Böyle bir etki bekliyor muydunuz?

Aslında bakarsanız biz de bu kadar popüler olabileceğini beklemiyorduk. Hiç de şikayetçi değiliz, sağ olsunlar. Gittiğimiz söyleşilerde bizi büyük bir samimiyetle karşılıyorlar. Onur Ünlü’nün büyük etkisi var bu başarıda. Burak Aksak çok güzel yazıyor senaryoyu ama Onur olmasa bu kadar ileriye gitmezdi bence.

Bu dizi bizim için bir şans. Bir oyuncu olarak eteğimizdeki tüm taşları dökme fırsatı bulduk. Bir yandan eğleniyoruz da tabii, gülme krizleri yüzünden çekemediğimiz çok sahne oldu.

Diziyi daha önce izlememiş birine anlatmak çok zor. “Metonya”nın ne olduğunu anlatamadım mesela ben. Siz de karşılaşıyor musunuz böyle örneklerle?

Bu diziyi 3 bölüm kadar izlemek gerekiyor, diğer türlü anlamak mümkün değil. Geçenlerde biri bana Tweet atmıştı. “Bir kafede oturuyorum. Yan masada biri hiç izlememiş birine Leyla ile Mecnun’u anlatmaya çalışıyor. Durumu içler acısı” yazmış. Hem güldüm hem de anlatmaya çalışanın durumu iyi anladım.

Yeni bir film var gündeminizde. Biraz da ondan bahseder misiniz?

Yeni bitti hazırlıkları. Ekip yola çıktı birkaç gün içinde Manisa’da çekilmeye başlanacak. Onur’un filmi olacak. Diziden Ali Atay, Serkan Keskin, Ahmet Mümtaz ve ben yine yer alacağız. Demet Evgar gibi başka isimler de yer alacak. Onur’un sürprizlerle dolu sinemasından bir örnek daha izlenecek sanırım. Henüz bir duyurusu yapılmadığı için daha fazla bilgi vermeyeyim. Benim küçük bir rolüm var, 2 gün kadar sürecek çekimlerim.

Cengiz Bozkurt’un yer aldığı yeni filmler ise şöyle: Vücut, Öz Hakiki Karakol, Kod Adı: Venüs (Kıbrıs’ta İngilizce çekilen bir film), Uzun Hikaye (henüz çekim aşamasında).

Röportaj: Hanife Yaşar

Fotoğraf: Hilal Nasıroğlu

False