GeriÇocuk Sağlığı El yıkama ile bazı bulaşıcı hastalıklar engellenebilir
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

El yıkama ile bazı bulaşıcı hastalıklar engellenebilir

El yıkama ile bazı bulaşıcı hastalıklar engellenebilir

Salgın döneminde hastalığın bulaş yollarından biri olan ellerin temizliğinin önemini vurgulayan Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Kuşku, sosyal el yıkama’ denilen yöntemle yani sadece sabun ve su kullanarak ishallerin yüzde 40’ı, zatürrenin yüzde 20’sinin önlenebileceğini ifade etti.

Covid-19 pandemisinde el temizliği, birden bire gündemimize girdi. Oysa insanoğlu 200 yıldan bu yana el hijyeninin sağlığı olumlu etkilediği biliyor. Ancak bu bilginin yaygın hale gelmesi pek de hızlı olmadı. Oysa bugün bilim dünyası, bulaşıcı hastalıkların en sık eller yoluyla geçtiğini kanıtlanmış bir gerçek olarak bizlere sunuyor. Her gün milyonlarca mikropla temas eden organımız eller ve ellerimizi farkında olmadan bir saatte 24 kez boyun ya da baş bölgemize sürüyoruz. Sağlık Bakanlığının verilerine göre, 1 saatte göz ve burnumuza üçer defa, ağız, yanak, saç ve çenemize ise dörder kez dokunuyoruz. Üstelik farkına varmadan. Ama her dokunuş, eğer ellerde mikrop varsa, ağız, burun ve göz aracılığıyla bize bulaşması anlamına geliyor. Dünyada her yıl 2 milyon bebeğin beş yaşını kutlayamadan ishal ve zatürreye bağlı olarak yaşamını kaybettiğine dikkat çeken Dr. Mehmet Kuşku, “Oysa ’sosyal el yıkama’ dediğimiz yöntemle yani sadece sabun ve su kullanarak ishallerin yüzde 40’ı, zatürrenin yüzde 20’si önlenebilir. Özellikle çocuklara el hijyeni konusunda yeterince bilgilendirme yapılabilirse her yıl milyonlarca çocuğun hayatı kurtulur” diyor.

İhtiyacımız; su ve sabun

Gerek enfeksiyona yol açan virüsler ve bakterilerin gerekse toksik maddelerin vücuda en çok eller vasıtasıyla girdiğini söyleyen Kuşku sözlerine şöyle devam ediyor: “Bebek doğduğunda kısa sürede el derisine de bazı mikroorganizmalar yerleşiyor. Derinin içinde ve kıl foliküllerinde (tek bir yumurta hücresini sarmalayan ve onu besleyip koruyan yapı) yaşayan bu mikroorganizmalar kalıcı flora olarak adlandırılır. Bu mikroorganizmaların vücuda girip hastalık yapıcı özellikleri bulunmaz. Sabun ve suyla yıkama da onları yok edemez. Buna ihtiyaç da yoktur. Günlük aktiviteler esnasında cilde bulaşan mikroorganizmalar ise geçici florayı oluşturur. Bunlar vücuda yayılıp ölümle sonuçlanabilen hastalıklara neden olabilir. Ancak güzel olan ise zararlı bu mikroorganizmalar sabun ve su kullanarak yapılan el yıkama ile tamamen ortadan kaldırılabiliyor.”

Tüm el 20 saniye köpürtülerek yıkanmalı

El yıkamanın önemine değinirken dünyada her yıl 2 milyona yakın bebeğin beş yaşına gelmeden yaşama veda ettiğini anlatan Dr. Mehmet Kuşku, sabun ve su kullanarak ishallerin yüzde 40’ının, zatürrenin yüzde 20’sinin önüne geçilebileceğini belirtiyor. “Özellikle çocuklara el hijyeni konusunda yeterince bilgilendirme yapılabilirse her yıl milyonlarca yaşamın sona ermesi önlenebilir” diyen Kuşku, hijyene uygun el yıkamanın da kuralları olduğunu vurguluyor. Buna göre el yıkamanın etkin olması için iyi bir teknik ve belli süre gerekiyor. Önce eller su ile iyice ıslatılmalı, sabun ile bilekleri de içine alacak şekilde avuç iç, parmak araları, tırnak uçları ve tüm yüzeyler 20 saniye süre ile yıkanmalı. Su ile iyice durulanan ellerin tek kullanımlık havlu ile kurulanmalı ve musluğunda bu havlu ile kapatılmasını öneriliyor.

Eller ne zaman yıkanmalı?

Peki, sağlığımız için ellerimizi ne zaman yıkamalıyız? İşte bu sorunun cevabı; Dışarıdan eve gelindiğinde, yemek yemeden önce ve sonra, tuvaleti kullandıktan sonra, burun, kulak ve tırnak temizliğinden sonra, çöpler veya kimyasal madde gibi zararlı maddeler ile temas sonrası, para ile temas sonrası, hasta insanlara veya vücuttaki yaralara temas öncesi ve sonrası, öksürük ve hapşırmak sonrası, kirli olarak görüldüğü zaman.

 

False