GeriKanuni Hak Ve Yasalar Dolandırıcılık suçu nedir? Dolandırıcılık suçunun tanımı ve cezası
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Dolandırıcılık suçu nedir? Dolandırıcılık suçunun tanımı ve cezası

Dolandırıcılık suçu nedir? Dolandırıcılık suçunun tanımı ve cezası

Dolandırıcılık suçu nedir?, Dolandırıcılık suçuna hangi hallerde ceza var?, Dolandırıcılık suçunun hukuktaki yeri nedir? Avukat Özlem Hayalioğlu ve Stajyer Avukat Çağla Sivrikaya, dolandırıcılık suçuyla ilgili tüm merak edilenleri anlattı.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 157-159. maddelerinde düzenlenen dolandırıcılık suçunda; hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişi cezalandırılmaktadır. Dolandırıcılık suçunun en önemli özelliği; suçun hileli davranışlarla işlenmesi ve failin bu hileli davranışlar neticesinde bir menfaat elde etmesidir. Ortada hileli bir davranış yoksa ve fail herhangi bir menfaat elde etmemişse, dolandırıcılık suçundan da bahsedilemez.

Dolandırıcılık suçunun faili herkes olabilir. Bununla birlikte suçun; tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişiler tarafından, ticari faaliyetleri sırasında ya da kooperatif yöneticileri tarafından, kooperatif faaliyeti kapsamında veyahut serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi, Türk Ceza Kanunu’nun 158. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunun daha fazla ceza verilmesini gerektiren nitelikli hallerden bazılarıdır.

Suçun mağduru ise, failin hileli davranışları neticesinde zarara uğrayan gerçek veya tüzel kişidir. Suçun oluşması için, hileli davranışın gerçekleştirildiği kişi ile zarara uğrayan kişi aynı olmak zorunda değildir. Mağdurun ayırt etme gücünün olmaması durumunda -mağdur, dolandırıcılık fiilini ve bunun sonuçlarını algılayamıyorsa-, dolandırıcılık suçunun daha fazla ceza verilmesini gerektiren nitelikli hali oluşur.

Dolandırıcılık, kasten işlenebilen bir suçtur. Buradaki kast; hem hileli davranışa hem bunun sonucunda mağdurun hataya düşürülmesine hem de haksız yarar sağlamaya yönelik olmalıdır.

Bu suça teşebbüs mümkündür. Suç, başkasının zararına olarak haksız yarar elde edildiği anda tamamlanır. Hileli davranış gerçekleştirilmiş ancak karşı taraf aldanmamışsa veya yarar elde edilememişse, bu durumda suç teşebbüs aşamasında kalmış demektir ve teşebbüs hükümleri uyarınca cezada indirim yapılması gerekir.

Dolandırıcılık suçunun daha fazla ceza verilmesini gerektiren nitelikli halleri, Türk Ceza Kanunu’nun 158. maddesinde düzenlenmiştir. Dolandırıcılık suçunun; dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle, kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle, kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle, kişinin kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişki olduğunu söylemesi suretiyle işlenmesi, uygulamada en sık karşılaşılan nitelikli hallerdendir.

Türk Ceza Kanunu’nun 159.maddesinde ise, daha az ceza verilmesini gerektiren hal düzenlenmiştir. Bu hükme göre: “Dolandırıcılığın, bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla işlenmesi halinde, şikayet üzerine, altı aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.” Bu hükümle, daha az ceza verilmesini gerektiren halin düzenlenmiş olmasının yanı sıra, şikayete tabi olmayan dolandırıcılık suçu da bu halin gerçekleşmesi durumunda şikayete tabi tutulmuştur.

Dolandırıcılık suçunun işlenmesi sırasında sahte resmi ya da özel belge kullanılması durumunda, faile dolandırıcılık suçundan ve belgede sahtecilik suçundan -resmi ya da özel belgede sahtecilik, somut olaya göre- ayrı ayrı ceza verilir.

Dolandırıcılık suçu -kural olarak- şikayete tabi değildir. Dolayısıyla, suçun soruşturulması ve kovuşturulması, olayın adli makamlara intikali ile birlikte re’sen (kendiliğinden) yapılmaktadır. Bu suç bakımından görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesi iken, yetkili mahkeme suçun işlendiği yer mahkemesidir. Bunların yanı sıra; dolandırıcılık suçu, temel şekli gerçekleştiğinde suçun ve failin öğrenilmesinden itibaren sekiz yılda, nitelikli şekli gerçekleştiğinde ise on beş yılda zaman aşımına uğrar.

Basit dolandırıcılık suçu, uzlaştırmaya tabi bir suçtur. Uzlaştırma ise; uzlaştırma kapsamına giren bir suç nedeniyle başlatılan soruşturma veya kovuşturma sırasında şüpheli veya sanık ile mağdur, suçtan zarar gören veya kanuni temsilcinin, Cumhuriyet savcısı tarafından görevlendirilen tarafsız bir uzlaştırmacı marifetiyle anlaştırılmaları suretiyle, uyuşmazlığın giderilmesi sürecidir. Bu nedenle somut olayda dolandırıcılık suçunun basit şeklinin gerçekleşmesi halinde, uzlaştırma prosedürü uygulanacaktır.

Etkin pişmanlık; failin işlediği suçtan pişmanlık duyması, suçun olumsuz etkilerini giderici davranışlarda bulunması anlamına gelmektedir ve ancak kanunda özel olarak etkin pişmanlık hükümlerinin düzenlendiği suçlar bakımından uygulama alanı bulmaktadır. Dolandırıcılık suçu açısından da etkinlik pişmanlık Kanun’da düzenlenmiştir. Buna göre; dolandırıcılık suçu tamamlandıktan sonra fakat bu nedenle fail hakkında henüz kovuşturma başlamadan önce failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek ceza üçte ikisine kadar indirilir. Etkin pişmanlığın, kovuşturma başladıktan sonra fakat hüküm verilmeden önce gösterilmesi halinde, verilecek ceza yarısına kadar indirilecektir.

Suçun basit şeklinin işlenmesi halinde faile bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası verilir. Suçun nitelikli hallerinden birinin gerçekleşmesi durumunda ise, faile üç yıldan on yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası verilir. Ancak; kanunda özel olarak tek tek belirtilen nitelikli hallerden birinin gerçekleşmesi durumunda ise, hapis cezasının alt sınırı dört yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.

 

False