Güncelleme Tarihi:
Kuru üzüm, kandaki polifenolik antioksidan olan kateşin maddesinden zengindir. Bu antioksidan, vücutta oluşan serbest radikallerle savaşarak kanser oluşumunu engeller ya da yavaşlatır. Ayrıca antibakteriyel özelliğiyle enfeksiyonlara yakalanma riskini azaltır.
Kuru üzüm, mineral bakımından da zengindir. Bu besin birçok mineralle birlikte kalsiyum emilimine yardımcı boron mineralini içerir. Araştırmalara göre bu mineral osteoporoza karşı koruma sağlarken, menopoz sonrasında östrojen terapisine yardımcı olur. Ayrıca içeriğindeki magnezyum ve potasyum sayesinde vücutta asit baz dengesini sağlar. Yani düzenli kuru üzüm tüketimi gut, romatizma, böbrek taşı ve kalp hastalıklarında koruyucu etki sağlar ve sindirim problemi çeken kişilere önerilir.
Üzüm, kuru meyveler arasında demir içeriği en yüksek olandır. 100 gram tüketimi, günlük ihtiyacın %23’ünü karşılar. Bu özelliğiyle demir eksikliği anemisinde kullanılabilecek bir besin çeşididir.
Lif ve mineral bakımından zengin bir besin olduğu için kaliteli bir enerji kaynağıdır. Ancak günlük tüketim miktarı olarak alınan kalori miktarını aşmamak ve kan şekerini dengede tutmak için 50 adetten (80 gr) fazlası önerilmez.
Kuru üzüm tüketimi göz sağlığına da faydalıdır. İçeriğindeki A vitamini, beta-karoten ve alfa-karotenoid sayesinde serbest radikal etkinliğini azaltarak katarakt gibi hastalıkları önlemeye yardımcıdır.
Kuru üzüm şeker içeriğinden dolayı diş sağlığı için zararlı gibi görünse de içerisindeki “oleanolik” adındaki fitokimyasal madde, diş çürümelerini ve kırılmalarını engelleyerek sağlıklı bir diş yapısına sahip olmanızı sağlar.
Kuru üzümün özellikle kırmızı ve siyah türlerinde bulunan resveratrol maddesi cildin taze ve temiz görünmesine katkıda bulunur, kansere karşı koruyucu etkisi vardır. Kilo almak isteyen kişilere sağlıklı bir karbonhidrat kaynağı olarak önerilir. İçerdiği fruktoz şekeri sayesinde gün içinde tüketildiğinde hızlı bir şekilde enerji sağlamaktadır.