GeriOyun Ve Aktiviteler Çocukları oyuncaksız bırakmayın
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Çocukları oyuncaksız bırakmayın

Çocukları oyuncaksız bırakmayın

Çünkü oynanan oyunlarda gelişimiyle ilgili birçok etkinlik söz konusu!

Oyunun hem bir gereksinim hem de yaşamı öğrenme aracı olduğunu söyleyen uzmanlar ebeveynleri; anlama, uygulama, analiz, sentez, değerlendirme ve yaratıcılık becerilerini geliştirme konusunda önemli katkılar sağlayan bu etkinliğe önem vermeleri için uyardı.

Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özlem Alkan Ersoy, oyunun aynı zamanda gerçek bir eğitim aracı olarak da görülebileceğini vurgulayarak, “Çocuklar merak uyandıran oyunlar yoluyla keşifler yaparak doğal ortam içerisinde pek çok konuda doğrudan bilgi edinir. Anlama, uygulama, analiz, sentez, değerlendirme ve yaratıcılık becerileri gelişir. Çünkü oynanan oyunların içerisinde duyu-motor, bilişsel, sosyal ve duygusal gelişim ile dil, estetik gelişimiyle ilgili birçok etkinlik söz konusu” dedi.

Büyüdükçe oyunları çeşitlenir ve gelişir

2-8 yaş arası çocuklar için eğitici oyuncak tasarımı ve üretimi yapan Kırkpabuç’un oyuncaklarının tasarımcısı da olan Ersoy, çocukların büyürken geçirdikleri aşamalara uygun oyun ve oyuncak seçiminin önemine de vurgu yaptı. Ersoy, “Çocuklar büyüdükçe oyunları da çeşitlenir ve gelişir. Çocuklar arasında bireysel farklılıklar olması nedeniyle çocuklar ‘şu yaşlarda şöyle oynar ya da şu tür oyunlar oynar’ demek yerine oyun becerilerini kazanmada geçtikleri aşamaları göz önünde bulundurarak hareket etmek daha doğru olacak” diye konuştu.

Yrd. Doç. Dr. Özlem Alkan Ersoy, şöyle devam etti: “Çocuklar, bebeklik döneminde hiçbir şey yapmaksızın dururlarken daha sonra tek başlarına oyun oynamaya başlar. Bu arada diğer çocukların ne yaptığını, ne ile oynadığını gözler ve bu gözlemlerini kendi oyunlarına aktarır konuma gelirler. Ancak yanında bir başka oyun arkadaşı olsa dahi onunla sadece ortamı paylaşır ama gelişimsel olarak onunla birlikte oynama özelliğini gösteremez. Sonraki aşamada ise oyun arkadaşına sorular sormaya başlar, oyun materyallerini paylaşır ama hala oyunun kesin kuralları yoktur. Oyuna başlamadan önce kuralları beraber oluşturma ve bu kurallara uyma ise daha sonra gelen aşamadır. Yaklaşık olarak üç yaştan itibaren diğer çocuklarla etkileşime girerek alma-verme karşılıklı ilişki ve paylaşma gibi sosyal kurallar çocukların oyunlarında görülmeye başlanır.”

Ebeveynlere tavsiyeler

• Çocuğa deneyimlerini aktarabilmesi için yaş ve gelişim düzeyine uygun oyun ortamı ve oyuncaklar sunulmalıdır. Hazırlanan ortam çocuğun gereksinimlerini karşılamalıdır.

• Çocuk çevresini gözlemleyerek ve bu gözlemleri oyunlarında taklit ederek deneyim kazandığı için yetişkinlerin çocuğa her konuda iyi örnek olmaları gerekir.

• Yetişkin, çocuk oynarken onu gözlemlemelidir.

• Çocuğun sahip olduğu yanlış deneyimler yetişkin rehberliğinde düzeltilmelidir. Doğru deneyimler ise pekiştirilmelidir.

• Çocuğun yaratıcılığını ve hayal gücünü desteklemek için farklı oyuncaklar ve materyaller de sağlanmalıdır. 

False