GeriEğitim Çocuklar yeni yüzyıla farklı bakış açıları ile hazırlanmalı
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Çocuklar yeni yüzyıla farklı bakış açıları ile hazırlanmalı

Çocuklar yeni yüzyıla farklı bakış açıları ile hazırlanmalı

"İnsan olmaya dair zihinsel, bedensel ve ruhsal alanda kendini tanıyan çocukları hayata hazırlamalıyız" diyen Yazar, Yaratıcı Drama Lideri ve Eğitmen olan Damla Kunç Koçman ile çocuklara nasıl okuma alışkanlığı kazandırılacağı ve bilim kurgu kitaplarının onlara faydalarıyla ilgili bir sohbet gerçekleştirdik.

Kendinizden bahsedebilir misiniz? Neden bilim kurgu kitapları yazmaya başladınız? Fikir nasıl gelişti?

Kimya mühendisliğini bitirdikten sonra uzun yıllar kurumsal firmalarda çalıştım. 12 yıldır girişimciyim, bir eğitim ve danışmanlık firmasının kurucusuyum. Yazmak ise benim tutkum.

Yaşam yolculuğumdaki her yaptığım beni bugünkü kişiye dönüştürdü. Açıkçası kimliklerden ziyade kim olduğuma ve bu evrene nasıl hizmet edeceğime odaklanıyorum. Kalbimin çektiği alanın çocukların bilimsel hayal kurmalarına, sorgulamalarına ve merak etmelerini sağlayarak öğrenmelerine hizmet etmeye dair güçlü bir hissim var çünkü hem ben onlarla hem de onlar benimle iyi anlaşıyor.

Kitaptaki hikayeler ile tasarım odaklı düşünme, karmaşık problemleri çözme, etkili iletişim becerileri, yaratıcılık yetkinliklerinin geliştirilmesi üzerine çalışmalar yapıyorum.

Kitaplarınızın konusu nedir? Hangi yaştaki çocuklara hitap ediyorsunuz? Yetişkinler de okuyabilir mi bu kitapları?

8-12 yaş grubu çocuklar için yazıyorum. Ancak, içindeki çocuğa ulaşmak isteyen yetişkin okurlarım da var. İlk kitap Proje X’de, ülkenin en iyi ve en teknolojik eğitim kurumu Bilim Okulunda okuyan Gül ve Can, ak ve kara kadar birbirine benzemeyen iki çocuk. Bir fen projesinde kura ile eşleşiyor. Bir araya gelerek projeyi yapmaya kalktıklarında da kendilerini bir bilgisayar oyunun içindeki macerada buluyorlar. Buradan kurtulmanın tek yolu iyi bir ekip olup doğru seçimleri yapmak. Evrenin yasaları, değerler, insan ne demek başlıklarının sorgulandığı bir kitap. İlk bölümü Gergen isimli fantastik bir dünyada ikinci bölümü ise Futurgen denilen teknolojik bir dünyada geçiyor. İkinci kitabım Paralel Evren Yolcularında ise “Edison yerine Tesla kazanmış olsaydı nasıl bir dünyada yaşardık?” sorusuna cevap arıyoruz.

Yazarken ilham aldığınız şeyler oluyor mu? Yazmaya karar verdiğinizde aklınızdan neler geçiyor mesela?

Yaşamın doğal akışından beslenmeyi seviyorum. Dinlediğim bir haber bile ilham verebiliyor. İlk kitabımdaki “Kum Cüceleri ve Hindistan Cevizi Ağaçları” bölümünü böyle yazdım. Hindistan cevizinin insanların başına düşerek yaraladığı haberini radyoda duyduğumda etkilenmiştim ve kurguda kullanmıştım. Bilim kurgu yazdığım için belgesel, film, dizi izleyerek ve iyi bilim kurgu yazarlarının kitaplarını okuyarak da ilham alıyorum. Bilim insanlarının görüşlerini ve çalışmalarını takip ediyorum. Sonra da kendimi yazdıklarımla şaşırtmayı seviyorum.

Gelecek dünyasında bilimsel hayal kurabilen yaratıcı insanlara ihtiyaç mı var?

Çocukları yeni yüzyıla farklı bakış açıları ile hazırlamamız gerektiğini düşünüyorum. Yaşamda daha karmaşık problemlerle uğraşmak ve ortak akıl ile çözüm üretmek zorunda kalacaklar. Yaratıcılık, iletişim (derin dinleme ve soru sorma), yazılı ve sözlü anlatım, eleştirel düşünme, sorgulama, doğru bilgiyi analiz edebilme gibi becerilerini geliştirmek bitirdikleri üniversiten daha önemli olacak. Kurumsal firmalardaki işe alış süreçlerinin gelişimine şahitlik ederek bizzat içinde yer aldığım için özellikle çocukların kendilerini tanımalarının gelecek dünyasında avantajlı konuma geçmelerine sebep olacağını söyleyebilirim.

İnsan olmaya dair zihinsel, bedensel ve ruhsal alanda kendini tanıyan çocukları hayata hazırlamalıyız. Planlı zamanlar kadar “boş zamanlar” da yaratılmalı. Duygu farkındalığı ve yönetimi, merak zekasının geliştirilmesi bir diğer başlıklar. Ben de kendi uyguladığım eğitim sisteminde daha çok tasarım odaklı düşünme, drama, yaratıcı yazarlık, koçluk becerileri, hikaye anlatıcılığı gibi farklı disiplinleri birleştirerek çocukların kendi güçlü yönlerini, yeteneklerini fark etmelerine kolaylaştırıcılık yapıyorum. Bu konuları öğrenmek kendi ebeveynliğimde karşılaştığım sorunlara farklı bakmamı ve yaratıcı çözümler ile çocuklarıma ulaşabilmemi sağladı.

Bilim kurguya ilgi gösteren çocukların hayal dünyaları veya geleceğe ilişkin planları sizce nasıl şekillenebilir?

Bilim kurgu, gelecekte bir anı anlatan, robot ve uzay gemileri ile süslenmiş öyküler değil. Günümüzün etik, ideolojik ve bilimsel gerçekliğini geleceğe taşıyan ve orada tartışan bir edebiyat türü. Günümüze ait en az bir şeyin gelecekte radikal olarak değişeceği varsayımıyla yaratılan bir dünya. Bu bilgiler ışığında, bilim kurguyu seven çocuklar günlük hayatta yaşadığı sorunları kahramanlar ile birlikte yolculuk yaparken nasıl çözebileceğini öğreniyor. Kahramanlar ile özdeşleşen çocuk fiziksel ve duygusal açıdan zorlanan karakterin engelleri nasıl aştığını okuduğunda, kendi yaşadıklarını da anlamlandırabiliyor. Empati duyduğu kahramanın yaptıklarını yapmak istiyor. Bilim Okulu kitapları ile çocukların hayallerinin bir tek, ev, araba almanın ötesine geçiriyorum. Çocuk yaşamı sorguluyor, “Ben bu dünyaya ne verebilirim?” diye düşünüyor. Olanı yiyen biri olmak yerine, kendi hayallerini gerçekleştiren olmak istiyor, tıpkı çocukken uzaya gitmeyi hayal eden Space X kurucusu Elon Musk gibi.

Bilim kurgu konusunu doğa ve teknolojiden aldığı için yeni nesil çocukların ilgisini çekiyor. Çocuklar kendi büyülerini teknoloji ve bilim ile yapıyorlar. Bilim kurgu hikayeleri geleceği hayal etse bile gerçeğe dayanan bir tarafları var, evrenin kuralları ve fizik yasaları ile uyumlu olmak zorundalar. Gerçek dünyanın bilimsel gerçekliğini alarak öyküler yazılıyor.

Aileler çocukların bilimle ilgili konulara ilgisini nasıl artırabilir? Çocukları bu alana nasıl teşvik edebilirler?

Bilim kurgu konusunu doğa ve teknolojiden aldığı için yeni nesil çocukların ilgisini çekiyor. Çocuklar kendi büyülerini teknoloji ve bilim ile yapıyorlar. Bilim kurgu hikayeleri geleceği hayal etse bile gerçeğe dayanan bir tarafları var, evrenin kuralları ve fizik yasaları ile uyumlu olmak zorundalar. Gerçek dünyanın bilimsel gerçekliğini alarak öyküler yazılıyor.

Çocuğumuzu doğa koşullarına karşı dimdik ayakta duran, köklü bir Çınar ağacı olarak yetiştirmek istiyorsak onları iyi anlamalıyız ve doğru yorumlamalıyız. Çocuğunuzu iyi tanıyın, iyi dinleyin ve onu anlamaya çalışın. O size gitmesi gereken yönün işaretlerini veriyor.

Bir yazar olarak çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmak için ailelere tavsiyeleriniz neler?

Çocuklar küçük yaşlardan itibaren ebeveynlerini modelleyerek öğreniyor. Çocuğu ile kitap okuyan onu masallarla uyutan ebeveynin çocuğu bu alışkanlığı küçük yaşta kazanmış oluyor. Her çocuğun okumayı sevdiği bir tür kitap var. Aslında seçtiği kitaplar çocuk ve dünyası hakkında da bize ip ucu veriyor. Örneğin Bilim Okulu kitaplarını okuyan çocuklar genellikle bilimi seven, maceracı, meraklı, sorgulayan, hayal kurmayı seven çocuklar. Ben kitaplarımı yaratıcı drama ile yaratıcı okuma yaptırarak daha ilginç hale getirmeye çalışıyorum. Kitabın içinde kendi yaratıcılığını keşfeden çocuk keyif almaya başlıyor böylece okuma isteği de artıyor.

Yeni kitabınız ne zaman çıkacak, bir sonrakinin konusu ne olacak?

Kitabı yazmadan önce araştırma, okuma ve belgesel izleme gibi aşamalarım var. Bu kısım biraz vaktimi alıyor. Pandemi süreci devam ederken yazmaya başladım. 23. Yüzyıl dünyasını hayal ediyorum. Bunu hayal eden bilim insanlarından ilham alıyorum, Michio Kaku, Carl Sagan, Nicola Tesla hayranıyım. Kitap aile, vicdan, etik gibi konuları içerecek. Aynı zamanda, yapay zekayı yaratan insan ve insani değerler yine kurguda yer alacak. 2020 sonunda okurlarıma ulaşır diye umuyorum.

Röportaj: Selin Erdoğan Dinç

False