GeriEğitim Başarısız karnenin sebepleri araştırılmalı
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Başarısız karnenin sebepleri araştırılmalı

Başarısız karnenin sebepleri araştırılmalı

Çocuk Nöroloji Uzmanı - Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Doç. Dr. Ebru Kolsal, başarısız karnenin ailelere çocuklarının ihtiyaçlarını görmeleri için bir fırsat verdiğini belirtti.

Aileler yol gösterici olmalı

Ara tatil başlıyor; öğrencileri ve aileleri karne heyecanı sardı. Peki, bu süreçte çocuklarına en doğru desteği vermek isteyen aileler ne yapmalı? Aslında karnenin iyi ya da kötü olmasi fark etmez, ailelere çocuklarını anlamaları ve en doğru desteği vermeleri için yol gösterici olma özelliği vardır. Öncellikle çocuklara duyulan sevgi ve güveninin başarı ile ilgisi olmadığının hissettirilmesi gerekir. Başarılı ya da başarısız olan çocuğun sevinci ya da üzüntüsü paylaşılmalı, ara tatilin keyfi çıkarılmalıdır. Çocukla birlikte yapılacak tatil ya da aktiviteler devam ederken, başarı ve başarısızlığın nedenleri değerlendirilmeli, bundan sonraki süreç buna göre planlanmalıdır. Karne bir ödüllendirme ya da cezalandırma aracı olmamalıdır. Başarılı olmasına birlikte sevinmek, başarısını kutlamak ve sevincini paylaşmak için ödüllendirme yerine ortak aktivitelerde bulunmak daha doğru bir tercih olabilir. Başarısız karnede ise; yine ortak aktiviteler ile çocuğun üzüntüsü paylaşılabilir. Sorununun tespiti için çocukla iletişim kurup, sorunun her şekilde çözülebileceği güveninin verilmesi gerekir. Sonuç olarak karne başarısızlığı sadece çocuğun değil, anne babanın da sorumluluğu altındadır.

Öncellikle iyi notlar değerlendirilmelidir

Ebeveyn olarak; çocukların kaygı bozukluğu yaşamaması, çocuklarla kurulan ilişkinin alışveriş ilişkisine dönüşmemesi, çocuğun akademik motivasyonun bozulmaması, benlik saygısının zedelenmemesi ve özgüveninin kırılmaması için bilinçli tepkiler verilmesi gerekir.
Karne değerlendirmesinde yapılan en yaygın hata; kötü notlar üzerinde yoğunlaşarak, iyi notların göz ardı edilmesidir. Karne; çocuğun akademik dönemdeki performansını değerlendiren fakat aynı zamanda çocuğun okul içi davranışlarını, arkadaş ilişkilerini ve yaklaşımları da kapsayan bir değerlendirme raporudur. Her rapor gibi çocuğun kendini hangi yönde geliştirmesi gerektiğine dair ipuçları içermektedir.

Önemli olan gösterilen çaba

Bu nedenle karnenin ayrıntılı bir şekilde incelenip, sadece düşük notlarla ilgili çocuğun özgüvenini zedeleyici söylemlerde bulunmak çocuğa ve aileye bir fayda sağlamayacaktır. Bunun yerine çocukla beraber iyi olduğu ve geliştirmesi gereken alanların analizini yapmak hem çocuğu yeni dönem için motive eder hem de ailenin onun yanında olduğunu hissettirip aradaki bağın kuvvetlenmesini sağlar. Unutulmaması gereken en önemli şey akademik başarının çocuğun çabası üzerinden değerlendirilmesidir. Çocuk o dönem için gereken çabayı gösterdi mi? Eğer bu çabayı göstermesine engel olan koşullar varsa sonraki dönemde nasıl ortadan kaldırılabilir? Bu soruların incelenmesi gelecek akademik dönemin daha başarılı geçmesine katkı sağlayacaktır.

Akademik başarı aileye ödenmesi gereken bir borç değildir

Akademik başarının çocuğun kendi gelişimi için önemli olduğunun, aileyle kurulan ilişkide sevinç ve gurur paylaşımı dışında başka bir rolü olmadığının farkına varılmalıdır. Yapılan fedakârlıkların bir karşılığı değildir. “Biz bu kadar fedakârlık yaparken” ya da “her şeye sahipken bize bunu nasıl yaparsın” gibi cümlelerle çocukların özerklikleri ve benlik saygıları zedelenmemelidir. Bu noktada önemli olan; çocukların akademik başarının kendi gelişimleri için gerekli olduğu bilincini oluşturmaktır. Karne gibi raporlama sistemlerinde kötü olarak algılanan notların çocuğun başarısızlığı değil, ilgili konuların yeterli şekilde öğrenilememiş ya da pekiştirilememiş olduğu ve çabalayarak çözülebileceği düşüncesinin oturtulmasıdır.

Aşırıya kaçan eylemlerden kaçının

Başarılı karnede çocuğun çabası değerlendirilmeli ve tabii ki takdir edilmelidir. Fakat burada dikkat edilmesi gereken aşırı eleştiri gibi aşırı övgüden ve abartılı hediyelerden de kaçınılması gerektiğidir. Hediyelerin çocukla yapılan pazarlık sonrasında kararlaştırılan nesneler olmaması, hediyenin ailenin çocuğun bu dönem ki çabasını ödüllendirmesi üzerinden ifade edilmesi gerekmektedir. Bu noktada; hediye, başarılı bir karne sonucu değil de dönem boyunca gösterilen çaba ve emek ile ilişkilendirilmelidir.

Başarısızlığın sebepleri tespit edilmelidir

Abartılı takdir ve övgüye alışan çocuklar, uzun vadede motivasyon kaybına uğrayabilirler. Karşılaştığı her değerlendirmeyi başarısız ya da başarılı olmak üzerinden yorumlayan çocuklar, uzun vadede kendi performanslarını geliştirme yoluna gözlerini kapayabiliyorlar. Tersi durumda ise; çocuğun karnesine sıradan bir durum gibi yaklaşmak da çocuğa takdir edilmediği, başarılarının görülmediği ve yaptıklarının önemsiz olduğunu düşündürüp; özgüvenlerinin zedelenmesine neden olabiliyor.
Karnenin çocuğun kendisini geliştirmesi için bir araç olduğu unutulmamalıdır. Öncelikle başarısızlığın nedenleri iyi tespit edilmelidir. Bunun nedeni; konu eksiklikleri, çalışma düzenindeki hatalar, çocuktaki dikkat eksikliği ya da kaygı bozukluğu, akran zorbalığı ya da algısal birtakım sıkıntılar olabilmektedir. Çocukla konuşulmalı, öğretmenleriyle görüşülerek sıkıntının kaynağını araştırmalı, varsa çalışma düzeni hataları veya konu eksiklikleri ile ilgili sıkıntıları kapatabilmek adına eğitimcilerden destek alınmalıdır. Sömestr tatilinde çocuğa uygun bir program yapılarak eksiklerinin kapatılması fakat tüm tatilin çalışmaya ayrılmaması çok önemlidir. Çünkü çocukların ikinci dönem için motivasyona ve dinlenmeye de ihtiyaçları var. Sorunun nedeni dikkat eksikliği ya da kaygı bozuklukları gibi psikolojik faktörlerden kaynaklanıyor ise bir uzmandan destek almak çocuğun akademik başarısını artırmaya yardımcı olacaktır.

False