GeriÇocuk Sağlığı Pandemi günlerinde çocuğunuzla iletişim kurmakta zorlanıyor musunuz?
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Pandemi günlerinde çocuğunuzla iletişim kurmakta zorlanıyor musunuz?

Pandemi günlerinde çocuğunuzla iletişim kurmakta zorlanıyor musunuz?

Çocuklar için yazdığı bilim kurgu kitaplarıyla tanınan, mühendis, yazar, profesyonel koç, mentor ve pozitif psikoloji danışmanı olan Damla Kunç Koçman, “evdekal” sürecinde çocuklarla iletişim kurmakta zorluk çeken ebeveynlere tavsiyeler verdi.

Pandemi nedeniyle tüm dünya zor günlerden geçiyor. Ev karantinasında çoğu aile sorunlarıyla yüzleşirken, çocuklarıyla her zamankinden fazla vakit geçiren ebeveynler ise çocuklarıyla iletişim sorunu yaşadıkları için stresli zamanlar geçiriyorlar.

Damla Kunç Koçman, çocuğunuz ile her şeyi yaşamanın mümkün olacağını ve ebeveyn olmaya dair eğitim sürecinin ömür boyu devam edeceğini önemle vurgularken, yolun her zaman düz olmadığını ama rehberlik sürecinin çok da keyifli olduğunu belirtiyor.

Kendi ebeveyn modelinizi kendiniz belirleyin

Kendi ebeveynlik modelinizde kendi doğrularınızı kendinizin belirlemeniz gerektiğine dikkat çeken Koçman, “Her bireyin yaşamdaki ritmi ise ister çocuk, ister yetişkin olsun farklıdır” dedi.

Koçman, özellikle 2010 sonrası doğan alfa nesli ile iletişim kurabilmenin ipuçlarını anlattı:

“Evdekal” günlerinde çocuğunuzun ritmini çözün

Her çocuk doğduğu andan itibaren saf bir melodiye sahiptir. Büyüdükçe aile, okul, arkadaşları vb. dış etkenler ile ritmini değiştirebilir. Bu nedenle, çocuğunuz sizi modellese bile kendi penceresinden yorumladığı için ritmi sizden dahil farklı olur. Şöyle başlayın, ilk bir kaç gün yorumlamadan, yargılamadan onu sadece gözlemleyin. Notlar alın. Şu soruların cevabını bulun ve kendi sorularınız varsa onları da ilave edin:  Saat kaçta uyanıyor? Öz bakımına özen gösteriyor mu? Bütün gün pijamalı mı üstünü değiştiriyor mu? Yatağını ve odasını topluyor mu? Kendi mi uyanıyor siz mi uyandırıyorsunuz? Derslerine katılıyor mu? Ödevlerini zamanında teslim ediyor mu? Dijital cihazlarla ilişkisi nasıl, günde kaç saat telefon/televizyon ile vakit geçiriyor? Yani özetle bir roman her zaman rutin hayatla başlar, çocuğunuzun rutin hayatı nasıl?

Çocuğunuzun hayat akışına saygı gösteriyor musunuz?

Öncelikle şu soruları kendiniz cevaplayın: Çocuğunuzun odasına girerken kapısını çalar mısınız? Odasına girdiğinizde ilk tepkiniz ne olur? Odanı havalandır içerisi kötü kokuyor, yatağını topla gibi direktifler mi verirsiniz? Yoksa nasıl gidiyor diye yanağına bir öpücük kondurup onunla sohbet mi edersiniz?

Kendi davranış modelinizi anladıktan sonra odasının kapısını çalın

Ona müsait olup olmadığını sorun? Eğer müsait değilse ortak bir saat belirleyip görüşme talebinde bulunun. Onun fikrine ihtiyacınız olduğunu altını çizerek ifade edin.

Görüşmenizde ona evdeki durumunu değerlendirmesini isteyin: Gününü nasıl geçiriyorsun? Bu süreçte neler hissediyorsun? Benden istediğin seni destekleyebileceğim bir konu var mı? diye sorun. Önce dinleyin onu anlamaya çalışın.

Gözlemleyin

Kendi gözlemlerinizi, aksak giden noktaları ben iki gündür seni gözlemliyorum diyerek öncelikle onun iyi yaptıklarını sıralayın ve takdir ettiğinizi ifade edin. Abartmayın olanı olduğu gibi yürekten ifade edin. Çocukların sezgileri çok iyidir, samimi olmazsanız anlarlar.

Konunun yakın takipçisi olun

Daha iyi yönetilecek konuları sıralayın. Mesela ödevini yapmadığını biliyorsunuz. Ödevlerini yapıyor musun? diye sorun. Doğruyu söylemezse niye doğruyu söylemiyor notunuzu alın bugün değil ama bu konunun yakın takipçisi olun. Bu gün bu konuyu konuşmayın sadece öğretmeninden mail geldiğini ve bu konuda dikkatli olması gerektiğini hatırlatın. Ödev planlamasını birlikte yapmayı önerin. Ödevini gönderirken size de cc ya da bcc yapmasını isteyin.

Görüşme ile ilgili ana kural topun sürekli sizin elinizde durmaması. Bu konular ile ilgili ne düşünüyorsun? diye topu ona atın. Toplantılarda kural daha çok onu konuşturmak ancak bu şekilde onun iç dünyasına girebilir ve güven bağı kurabilirsiniz. Eğer anlaşıldığını ve çözüm üretildiğini desteklendiğini hissederse bu toplantılara karşı daha istekli olacaktır.

Sevginizle rahatlatın

Her görüşmede onun gündemi ile ilk başlayın zihnindekileri boşaltmadan size odaklanması zor olur. Önce o konuşsun enerjisini takip edin, heyecanı ve ritmi yavaşladığında siz gündeminizi masaya yatırın. Ya da hiç konuşmaya istekli değil modu düşük, ne ona iyi gelir düşünün. Mesela bazı çocuklar teması sever önce ona temas edin, sırtını kaşıyın, başını okşayın siz ne yapacağınızı bilirsiniz, onu kendi duyguları ile temasta sevginizle rahatlatın.

12 yaş sonrası önemli

Küçük yaş gurubunda çok konu bir arada konuşulmamalı. Ergenlik dönemi 12 yaş sonrası için daha çok gündem olabilir. Hatta gündem defteri gibi aile toplantı defterinizin olması, ortak kararları yazmanız, ailenizin ilkelerini oluşturmada da işinize yarar. Çocuklar sınırları aşmayı hep denese de sınırları sever. Sınırları ve kuralları olmayan bir ailede çocuk hangi yöne gideceğini bilemediği için bütün yolları dener. Kurallara karar aşamasına dahil olduğu için bunları uygulamada da uyumlu davranır.

Sevin ve saygı duyun

İnsanın varoluşsal ihtiyacı kaile alınmak, sevilmek, saygı duyulmak, değer görmektir. Siz onun varlığını gördüğünüzde o da sizinle işbirliğine girecektir. Ne olursa olsun, siz ona kızsanız bile bunun onu sevmediğiniz anlamına gelmediğini bilecek ve azimle her şeye rağmen kendini seven ve kendinden vazgeçmeyen bir birey olacaktır.

False