“Bu gece olmaz sevgilim”

Dailymail'de yer alan habere göre; yapılan araştırmalar sonucunda her 7 kadından 1'i seksten kaçmak için bahaneler üretiyor. Bu bahanelerden ilk sırada ise baş ağrısı yer alıyor. Bir anda beliren bu ağrılar, partnerleri de bir nevi cezalı çocuk konumuna sokuyor. Psikolog Nesteren Gazioğlu bu durumu şöyle açıklıyor.

Çoğu zaman iletişimde yaşanan sıkıntılar sebebiyet verir cinsellik öncesi duygusal baş ağrılarına. Bir önceki cinsel ilişkiden keyif alamama, ıstıraplı ilişkiler, günlük problemlerin yarattığı duygusal yorgunluk… Sıkıntılar çeşitlendirilir ancak buradaki ince nokta; bu sıkıntıların dile getirilmemesi ya da dile getirilmesi için uygun ortamın mevcut olmamasıdır. Konuşarak karşı tarafa iletilemeyen sıkıntı içeride büyür ve kendisini ifade etmek için yol arar durur. Sözel olarak ifade edemiyorsa o zaman da davranışsal olarak kendisini göstermeye çalışır. “Bütün gün yoruldum ama beni dinlemiyorsun o zaman işte baş ağrım” şeklinde ilerler mekanizma. Bazı günler de dile gelmeyen ilgi ve sevgi ihtiyacı baş ağrısı olarak belirir. Ufak nazlanmalar şeklinde ilerleyen ve ilgi bekleyen bu baş ağrısı fazla dirençli değildir.

"Kızgınım sana"

Sıkıntı çeşitli durumlarda karşımızdaki partnerimize yönelttiğimiz öfkemizdir. Hayatta çekindiğimiz durumlar olabilir. Örneğin, görümcenizin size belirli bir konuda müdahale etmesinden hoşlanmıyorsunuz ve eşinizden rica ediyorsunuz. “Bana yine karışırsa, sen söyle, ben bir şey söylemek istemiyorum” demenize rağmen kocanız da sesini çıkartmıyor. Siz görümcenizin davranışına öfkeleniyorsunuz ancak bu öfkeniz eşinizin tutumuna yöneliyor. Esasında karşı koyması gereken sizsiniz ancak eşinizi öne sürmeyi tercih ettiniz, olmadı. İşte kurban, şimdi olmaz; cezalısın!

"Gerçekten başım ağrıyor"

Duygusal baş ağrısı her ne kadar bahane gibi görünse de iki çeşidi vardır. Birisi, bilinçli olarak gündeme getirilen sözel baş ağrısı; başım gerçekten ağrımıyor ancak bu benim bazı şeyleri anlatmam için gerekli tarzında işler. Daha çok sevgi ve ilgi beklentisinin olduğu durumlarda da bu numaracıktan baş ağrısı belirebilir.

İkinci durumda ise gerçek bir baş ağrısı; bilinçaltı tarafından üretiliyor ve kişi ne bu baş ağrısını yaratan sebeplerin farkında ne de ilişkisine verdiği zararın. Kendisi acı çekiyor, sıkıntı çekiyor ve istemeyerek cinsel yaşantısına zarar veriyor. Farkındalığın gelişmesi, kişinin kendi davranışlarının sebep ve sonuçlarını irdelemesi bu noktada çok önemlidir. Savunma düzenekleri ile tutsak edilmiş sahte bir kendilik yerine, iç görü sahibi gerçek bir kendiliğe doğru adım adım ilerlemek bataklığın kurumasındaki en önemli etmendir.

Baş ağrısı bahanesi ister bilinçli ister farkında olmadan sunulsun, sağlıklı ve keyifli bir cinsel yaşamı engeller. Sağlıksız cinsel yaşam evlilik içerisindeki birtakım katmanların yerine oturmamasına sebebiyet verir.