GeriEtkinlikler Blogcu Anne Elif Doğan
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Blogcu Anne Elif Doğan

Blogcu Anne Elif Doğan

Hem 2 çocuk annesi hem de duyarlı bir blogger...

Son dönemlerde bloglar ülkemizde de yaygınlaşmaya başlayan bir alan haline geldi. Bundan yıllar önce bu işi yapmaya başlayan ve şuan yüzlerce insanın takip ettiği bloglar var. İşte bu bloglardan birisi de Blogcu Anne. Blogcu Anne’nin sahibi iki çocuklu genç anne Elif Doğan sayfalarımıza konuk oldu ve samimiyetle yaşamını bizlerle paylaştı. Uzun yıllar Amerika’da yaşayan, sonra ülkesine dönen, sivil toplum kuruluşlarına her zaman destek olan, normal doğumu ve emzirmeyi savunan lider ruhlu bir kadın.

İki minik canavar Deniz ve Derin’in peşinden koştururken bir yandan da sorularıma cevap vermeye çalıştı enerjik anne. Şaşırdım, her şeye yetebilen böyle genç anneler varsa, anne olmaktan korkmamak lazım diye düşündüm. Blog hazırlamayı ve anne olmayı düşünen ama kararsız olan tüm kadınlar, işte hepimiz için güzel bir örnek: Elif Doğan...

Blogunuzda sloganınız “Annelik her zaman pozitif değil”. Biraz anlatın bakalım nasıl gidiyor annelik, zor mu?

Annelik zaman geçtikçe kolaylaşıyor ama kolaylaştıkça da zorlaşıyor. Çünkü birçok şeye alışıyorsunuz, öğreniyorsunuz ve belirli şeyleri geride bırakıyorsunuz. Ama bir yandan da yeni alışkanlıklar ortaya çıkıyor, bilmediğiniz durumlarla karşılaşmaya başlıyorsunuz. Zaten benim en çok korktuğum dönem ergenlik dönemi. O zaman neler olacak bilemiyorum.

Nasıl başladı Blogcu Anne serüveni?

Deniz iki aylıktı biz Türkiye’ye dönüş yaptığımızda, ben de o süreçte iş arama ihtiyacı duymadım çünkü belli bir süre çalışmayıp, çocuğuma kendim bakmaya karar vermiştim. Deniz 2 yaşına geldiğinde haftada 3 yarım gün yuvaya gönderdim. Onu yuvaya bırakıp eve geldiğimde bir anda kaldım “Ben ne yapacağım şimdi?” dedim. “Sadece Deniz’in annesi miyim? diye düşündüm.

Şu anda Blogcu Anne ne durumda?

Sanıyorum alanında en çok okunan blog haline geldi. Ben çok keyif alıyorum bunu yaparken. İnanılmaz geri dönüşler alıyorum ve bu harika bir duygu. Yaz döneminde çok ihmal ettim. Deniz’in okulu başlayınca eski ritmime geri döneceğim.

Ne sıklıkta güncelliyorsunuz?

Her gün yazı giriyorum. Bazı günler birden fazla yazı girdiğim oluyor. Çünkü blog çok canlı bir ortam, hayatınızda ne olursa yazma ihtiyacı duyuyorsunuz.

     

Blogcu Anne Elif Doğan

İki sevimli canavar ile uğraşırken hayat nasıl geçiyor?

Baya zor. Zaten ikincisi henüz bebek, 18 aylık. İnanılmaz yorucu geçiyor hayat.

İkisi birbirinden farklı çocuklar gibi gördüm. Anneleri olarak siz anlatın.

Deniz inanılmaz hareketli ve çok soru soran bir çocuk. Bu yüzden sürekli “Acaba yeterli olabiliyor muyum?” diye bir telaş içerisindeyim. Her cümlesi “Dimi anne?” şeklinde bitiyor. Evde ona oyun kurmak ve oyalamak lazım. Biraz direktifle hareket ediyor diyebilirim. Derin ise daha bağımsız, başına buyruk bir bebek. O büyüdüğünde biraz daha rahat olacak gibi geliyor bana. Tabii bunda ikinci çocuk olmasının etkisi var. Biraz daha kendi kendine bir şeyler yapmak zorunda kalıyor. Deniz ilk çocuk ve ilk torun olduğu için daha çok üzerine düşüldü. Haliyle onda bir beklenti oluştu.

Çocuklar, ev, Blogcu Anne ve diğer projeler. Nasıl planlıyorsunuz hayatınızı?

Okul varken program yapmak çok daha kolay oluyor. Deniz okula gidiyor, ben yazılarımı sabahları yayınlıyorum, öğlen saatlerine kadar yoğunluk oluyor. Öğleden sonra internet daha sakin olduğu için hava durumuna göre Derin’le dışarı çıkıyorum. Sonra Deniz okuldan geliyor. Onunla vakit geçiriyorum. Akşam benim mesaim yeniden başlıyor. 20:00 ile 23:00 arası en verimli çalıştığım zamanlar. Tabii yaz döneminde programımız bozuldu. Şimdi okulların açılmasıyla eski düzenimize geri döneceğiz.

       

Blogcu Anne Elif Doğan
       

Eşinizin blogunuza bakışı nasıldı?

En başından beri beni çok destekledi. Kendisi de internet sektöründe ve ben ondan çok fikir alıyorum. Bu durum çok avantajlı oluyor. Zaten ben bu işi geliştirmeye karar verdiğimde oturup beraber kararlar aldık. Mesela yardımcımız yoktu, 3 yıl ben baktım Deniz’e. Derin’e de ben bakacaktım ama blogu geliştirmeye karar verince bir yardımcı aldık.

Emzirmeye ne derece önem verdiğinizi biliyorum. Bu amaçla başlattığınız “Emzirme Reformu Gerekli” nasıl ortaya çıktı?

Hürriyet Gazetesi’nde yayınlanan bir haber bu hareketin ortaya çıkmasına neden oldu. Bir öğretmen süt iznini istediği gibi kullandırtmayan okula dava açmış ve kazanmış. Bu haberle çıktı çünkü benim süt izniyle ilgili bilgim yoktu. Amerika’da böyle bir izin yok, kurallar çok katı. Ben bu haber sonrasında bir yazı yazdım anneleri haberdar etmek için, o yazıya çok fazla yorum geldi. Aslında bu konuyla ilgili çok fazla sıkıntı olduğu ortaya çıktı.

        

Blogcu Anne Elif Doğan
        

Durum böyle olunca bu konuda bir şeyler yapmak lazım gibi bir yazı daha yazdım. “Bir şeyler yapalım, ne yapalım?” diye birçok yorum geldi. O sıralar bebek bekleyen bir blogcu anne daha vardı, blogunun adı “calisangebe”. Ben de bir şeyler yapmak istiyorum dedi ve çalışmalara başladık. Tüm annelerin yorumlarından ortaya çıkan bir manifesto hazırladık ve spontane bir şekilde ortaya çıkan başarılı bir çalışma oldu. Sonrasında işin içerisinde bir sürü gönüllü anne katıldı ve şimdi 18-20 kişilik gönüllü bir ekibimiz var.

Normal doğum konusunda hassassınız. Neden ille normal doğum?

Doğal yolu varken neden başka bir yola başvuralım? Sağlık sebebiyle bir sıkıntı varsa tabii ki sorgulanamaz ama onun dışında neden ameliyat olayım düşüncesi hep kafamdaydı. Her zaman doğal olanın yanındayım.

İlk hamileliğimde Amerika’daydım. Orada doğal doğumu duymaya başladım. Doktorumla konuştum ve zaten o normal doğumu çok destekleyen bir doktordu. “Yapabilirsin ama biraz kendini eğitmelisin. Çünkü modern yaşamda kadınlar acıya dayanıksız oldular, korkuyorlar.” dedi. Biz de 4-5 hafta doğal doğum eğitimlerine katıldık. Bu eğitimlerde güzel bir teknik sayesinde kendinizi geliştiriyor ve rahatlıyorsunuz.

Normal doğum yapmış ve bunu destekleyen/savunan biri olarak normal doğum konusunda ne gibi dönüşler alıyorsunuz?

İlk başta çok radikal yazılar yazıyordum “Kesinlikle normal doğum yapılmalıdır! Herkes normal doğum yapabilir.” diyordum. Sonradan görüyorsunuz ki bazı şeylerin değişmesi için insanların zihniyetinin değişmesi, doktorların bakış açılarının değişmesi lazım. Bana “Senin yazılarını okuyarak normal doğuma karar verdim ve yaptım.” diyenler oldukça eriyorum diyebilirim. Ama diğer yandan “Çok istedim ama normal doğum yapamadım, bu yazılar beni üzüyor.” gibi şeyler yazan annelerde oluyor. O nedenle artık biraz daha söylemlerimi yumuşattım.

Değerli paylaşımlarından ötürü Elif Doğan'a çok teşekkür ederiz.

Röportaj: Pınar Eslek
Fotoğraflar: Halil Yücer 

YENİ ANNE DEVLETŞAH İLE KOYU SOHBET

False