Güncelleme Tarihi:
Virüs, ilk olarak 1937 yılında Afrika kıtasında Uganda’da tanımlanmıştır. Daha sonraki yıllarda Avrupa, Asya ve Avustralya kıtalarında da birçok bölgede varlığı gösterilmiştir. Ülkemizde ise BNV enfeksiyonu, ilk olarak 2010 yılında bir salgın şeklinde görülmüş ve rapor edilmiştir. BNV’nin doğadaki varlığı, taşıyıcı Culex cinsi sivrisinekler ile kuşlar arasında bulaş döngüsü ile korunur. Bu sebeple Culex türü sivrisinekler bulaş döngüsünde en önemli etkendir. Kuşlar ise virüsün doğal olarak çoğaldığı birincil konaklarıdır. Virüsün insandan insana doğrudan bulaşı bildirilmemiştir, fakat insandan insana bulaşın kan transfüzyonu, organ transplantasyonu ve anne sütü ile mümkün olabildiği yapılan çeşitli çalışmalarla gösterilmiştir.
BNV enfeksiyonu kuluçka zamanı 2-15 gün arasındadır ve grip benzeri hastalık şeklinde ortaya çıkmaktadır. Enfeksiyonu olan kişilerin %20’sinde ateşli hastalık olarak bilinen “Batı Nil Ateşi” görülürken, %1’den az sayıda bireyde beyin iltihabı şeklinde ortaya çıkmaktadır.
- Baş ağrısı
- Ani ateş
- Sırt ağrısı
- Deride kızarıklıklar
- Lenf bezlerinde büyüme şeklinde görülür.
Daha şiddetli olgularda ise;
- Baş ağrısı ile birlikte görülen yüksek ateş,
- Vücut kaslarında zayıflık,
- Boynunu dik tutamama
- Uyuşukluk,
- Zihinsel karışıklık,
- Koma,
- Kas titremeleri,
- Kasılmalar ve sonucunda felç şeklindedir.
Dünyanın çeşitli bölgelerinde ve son yıllarda da ülkemizde kamu sağlığı açısından endişe yaratan BNV’ye karşı geliştirilmiş spesifik bir tedavi ve aşı yoktur. Fakat, enfeksiyona karşı kullanılmak üzere, tedavi edici çeşitli ajanlar geliştirilmesine yönelik çalışmalar sürüdürülmektedir.