Güncelleme Tarihi:
Anne-babalık ve eğitimcilik büyük sorumluluk ister. Çocuk için söylenen ve düşünülen her şey yarının dünyasını yani yeni nesilleri etkiler. Bu nedenle de bütün anne babalar ve de eğitimciler doğal olarak çocuklar için her şeyin en iyisini isterler. Anlayacağınız ebeveyn olmak zor iştir.
Tüm anne ve babaların ağır basan duygusal yönleri çocuklarının mutlu ve doyumlu bir yaşam sürmeleri isteğidir. Bu, yetişkin bireyler, gelişmiş insanlar ve başarılı kimseler olmalarıyla ilgilidir. İyi bir okula gitmesi ve iyi bir iş sahibi olması vazgeçilmez istekler arasındadır. Tüm bu iyi yöndeki isteklere karşın çocuklarımıza karşı davranışlarımız örnek aldıklarımızla ilgilidir.
Ona karşı davranışlarımızın hemen hemen pek çoğu bizleri yetiştirenlerinkine uygundur. Ona kızdığımız zaman hemen hemen büyüklerimizin bizlere yaptıklarını istemeden de olsa taklit ederiz. Otoriter davranışlarla demokratik davranışlar hep bu özellikler nedeniyledir. Otoriter kişilikten zaman zaman pişman oluruz. “Keşke böyle davranmasaydım” deriz. Otoriter davranımların çokluğu çocukta bir seri tepki mekanizması oluşturacaktır. Sırasıyla yemek yememe ya da çeşit seçme ısrarı, söz dinlememe, tuvalet alışkanlağında regresyon (önceki sürece geri dönüm) ve de psiko patolojik durum ve davranışlar yerleşmeye başlayacaktır. Kaygılanma, stres ve nörotik kişilik görülebilecektir.
Aşırı hoşgörülü olmamız da belki yine bizleri yetiştirenlerin eseridir diye düşünülebilir. Bu özellik de önce yapılanların beğenilmemesi karşısında “Ben çocuğuma böyle davranmayacağım” gibi kendi kendine söz verişlerle ilgilidir. Fakat bunda da dengeyi sağlayamamak açısından çocukta oluşan vurdumduymazlık, arsızlık ve şımarıklık gibi olumsuzluklar tehlikelidir.
İşte bu nedenle anne-babalık zor bir sanattır denebilir. Dengeyi sağlayabilmek için bol bol okumak, görsel medyadaki ilgili programları izlemek, bu yönde verilen bilgi yardımlaşmaları, seminer ve konferansları kaçırmamaya çalışmanın yanında, kendi kendine doğruyu ve de olumlu tutum ve davranışların neler olabileceğini düşünmek gerekir.
Ev içindeki kişisel uygulamaların da diğer aile bireylerince saptırılmaması ya da karşıt söz ve davranışlarla bozulmaması gerekir. Bunların yapılıp yapılmama oranının, çocuğun yararına ya da zararına olacağı unutulmamalıdır.
Psikolog Acar Piji