GeriSağlık Akuaterapi ile suyun iyileştirici etkisi
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Akuaterapi ile suyun iyileştirici etkisi

Akuaterapi ile suyun iyileştirici etkisi

Akuaterapi, hangi yaş grubu için uygundur? Bir tedavi olarak hangi hastalarda uygulanır?

Su içi egzersizler, kondisyon artırma ve tedavi amacıyla uygulanan fitness programlarının en keyifli parçası. Suyun iyileştirici etkilerinden yararlanmayı sağlayan Akuaterapi, 2 bin yıldan daha uzun bir geçmişe sahip. Suda yapılan egzersizlerle karada yapılan antrenmanlara göre, daha hızlı sonuç almak mümkün. Akuaterapi hakkında merak edilenleri, tedavi egzersizleri konusunda başarılı çalışmaları ile tanınan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı, Uzman Dr. Cavit Meclisi anlattı.

Suda egzersiz yapmak, sıcak suyun iyileştirici etkilerinden yararlanma fikri ve uygulamaları ya da diğer adıyla akuaterapi 2000 yıldan daha uzun bir geçmişe sahip. Eskiden bu tür uygulamaların ağrı ve kuvvetsizlik dışında, birçok hastalığı iyileştirdiğine inanılırmış. Bu inanç günümüzde de kaplıca tedavisi mantığında devam ediyor. Suyun içinde, vücut ağırlığı etkisinin ortadan kalktığını ve kişinin yukarı doğru kaldırıldığını biliyoruz. Bunun yanı sıra suyun ve kişinin dalma derinliğine bağlı olarak bir basınç etkisi var. Bu, şişlikler ve ödemlere tedavi edici etki yaratıyor. Ayrıca, suyun çalkantısı ve akımından dolayı basınç ve masaj etkisi hissediliyor. Su, harekete karşı direnç etkisi gösterir ki bu egzersiz direnci olarak kullanılabilir. Sıcak suyun ısısını uzun süre koruması da bir avantajdır; ısı etkisi vücuda iletilir ve dokuların ısınması ile değişiklikler ortaya çıkar. Akuaterapi sağlık-spor tesislerinde, halka açık tesislerde, kaplıca ve benzeri yapılanmalarda bulunabilir.

Akuaterapi’nin, kalp-akciğer ve kas-iskelet sistemlerine etkileri nelerdir?

Su içinde toplardamarlar ve lenf damarlarına bası etkisi olur ve kalbe dönen kan miktarı artar. Bu da, kalbin her atımda pompaladığı kanın daha fazla olmasını ve sonuçta daha çok çalışması gerektiğini sağlar. Suyun sıcaklığı arttıkça kalp kasının daha çok çalışması gerekir. Karada yapılan egzersizin aynısı su içinde yapıldığında, kalp-damar sistemi %30 daha fazla zorlanacaktır; tersinden düşünürsek, su içinde %30 daha hafif egzersiz aynı kalp-akciğer yararını sağlayacaktır. Kan basıncı su içinde artar; ancak, gün boyunca ölçülen tansiyona olumsuz bir etkisi yok ve tansiyon tedavisinde de diğer egzersizler gibi kullanılabilir.

Suyun bası etkisinden dolayı, göğüs kafesinin genişlemesi daha zor olacaktır. Bu solunumu zorlaştırarak, akciğerlere binen yükü artıracaktır. Boyun seviyesine kadar suya girildiğinde, akciğerlerin yükü %60 artar. Yani, %60 daha hafif egzersizlerle su içinde akciğer kondisyonu artırılabilir. Kalçasına kadar suya girmiş kişinin vücut ağıtlığının %40'ı, göbek seviyesine kadar suya girmiş kişinin ağırlığının %50'si, göğüs seviyesine kadar suya girmiş kişinin ise ağırlığının %60'ı azalır. Bunun sonucunda, eklemlere binen yük aynı oranlarda azalır. Böylece, eklemleri zorlamadan 1.5 kat daha fazla egzersiz kolaylıkla yapılabilir. Karada yürüme ve sıçramaya kıyasla, su içindeki yürüme ve sıçramalar eklemlere %50 daha az yük
bindirir.

Akuaterapi, hangi yaş grubu için uygundur? Bir tedavi olarak hangi hastalarda uygulanır?

Akuaterapi her yaşta kişilerin katılabileceği bir aktivitedir. Omurga, kalça, diz ve ayak bileğinde dejeneratif sorunları (kireçlenme) ya da artriti ve omurga sorunu olan hastalarda başarı ile yıllardan beri rehabilitasyon programı olarak uygulanmaktadır. Akuaterapinin başarı ile yüzyıllardır uygulandığı bir alan da beyin, omurilik veya çocuk felçli hastalardır. Kalp ve akciğer sorunu olanların rehabilitasyonu için düzenlenmiş ve yeni yaklaşımlar sayılan akuaterapi programları vardır. Tüm bu programların etkinliği, araştırmalarla desteklenmiştir.

Sağlıklı kişiler için suda egzersiz programı nasıl olmalıdır?

Su içi egzersizlere önce kalça seviyesine kadar su seviyesinde ve 20 dakikalık uygulama ile başlamak gerekir. Tüm egzersiz programlarında olduğu gibi, kişinin hissettiği zorluk derecesi ve nabız kontrolü ile devam etmek gerekir. Kişinin dayanmakta zorlandığı zorluktaki egzersiz programı ve nabzın yaşa uygun olmayan düzeyde yüksek olması sakıncalı durumlardır. Yüzmede olduğu gibi akuaterapide de kişinin harcadığı kalori miktarı, yapılan egzersizlerin türü ve zorluk derecesine
bağlıdır.

Havuzda egzersiz ile denizde egzersiz arasında fark var mıdır?

Denizde egzersizler sırasında suyun kaldırma gücü daha fazladır. Ancak suyun akımından dolayı egzersizler ve dengeyi korumak daha zor olacaktır. Bu da kalp-akciğer ve kaslara daha fazla yük binmesine sebep olacaktır.

Suyun ısısı önemli midir?

Suyun ısısı kasların ve eklemlerin daha esnek olmasını sağlar. Isının etkisinden dolayı, kalp ve akciğerler daha fazla yük binecektir. Daha sıcak suda nabız ve solunum sayısı daha fazla olacaktır. Bu da, kalp kası ve akciğerlerin daha fazla yorulmasına sebep olacaktır.

Sıcağın sakıncalı olduğu durumlar vardır. Eklemlerde şişlik varsa, damar tembelliği ve varis gibi durumlarda, multiple skleroz gibi sıcakta hastalığın şiddetlendiği sağlık sorunlarında, enfeksiyon ve ateş gibi genel rahatsızlıklarda sıcaklık sakıncalı olabilir.

False