Ahlak savaşçısı

Serdar TURGUT
Haberin Devamı

Gazetecinin hatıra defterinden:

İşadamı Mehmet Bey de olmasa hayatta İstanbul'a vaktinde dönme imkânım yoktu. Allah'tan beni sever de yardım elini uzattı. Özel uçağını bana göndermeseydi hapı yutmuştum. Bayağı da konforluymuş yahu bu... Biraz fazla kaçacak ama bir duble daha viski içeceğim, keyfim çok yerinde yani... Bak şimdi olacak iş değil, bu Mehmet Bey de bir âlem vallahi. Özel uçağını bana vermesi yetmiyormuş gibi bir de hediye göndermiş. Ne kadar düşünceli bir adam, pes doğrusu. Geçen gün sadece konuşmanın arasında çantam da bayağı eskidi demiştim, hemen şık bir çanta aldırıp yollamış. İnsanın böylesine arkadaşları varken sırtı yere gelmez...

***

Çok şükür gazeteye erken yetiştim, yazımı rahat yazabileceğim. Şu Amerika'ya bayılıyorum doğrusu. Adamlarda ahlak anlayışı mükemmel. Siyasetçilerine nefes aldırmıyorlar yemin ediyorum. Vasat bir öğle yemeği davetini kabul eden siyasetçiyi bile basın rezil edebiliyor. Bizde olanlar orada olsa, siyasetçileri idam filan etmeleri gerekirdi. Bizimkiler siyasete zengin olmak için atılıyor gibiler. Hediye görüntüsü altında öyle şeyler alıyorlar ki akıllar durur. Bugün bu konuya değineceğim yazımda. Basın bu memlekette ahlak bekçisi olmak zorunda, çünkü biz de olmasak kimse ahlak denilen şeye sahip çıkmaya niyetli filan değil.

***

Karım aradı. Evimiz nihayet bitmiş, taşınabilecekmişiz. Gerçek bir basın dostu olan banka müdürüne bir telefon edip teşekkür etmem gerekiyor. Hem ana taksitte basın indirimi yaptılar hem de faizi müthiş kırptılar. Ev neredeyse bedavaya geldi. Belki müdürleri bir yemeğe de çıkarmam gerekir, bilemiyorum. Hanımla bunu bir konuşmalıyım. Lüks bir yere götürmek gerekir onları. Neyse fatura alırım, gazete öder parayı. İş yemeğiydi derim olur biter.

***

Bu memlekette de siyasetçilerin hediye kabul etmelerine yasak konulması gerekiyor. Milletin temsilcisiyiz diye meclise girenler işi gücü bırakıp, iş adamlarının kucağına oturuyorlar. Amerika gibi yapacaksın, en küçük bir hediyeye bile kaynağını ve veriliş nedenini açıklama zorunluluğunu koyacaksın. Açıklamalarında yalan beyan yapanları da bir güzel hapse tıkacaksın. Ahlak ve namus sıkı kriterlere bağlanmalı, çünkü kriterler bir yerden delindiğinde işin nerede duracağını kimse kestiremiyor..

***

Harika bir gezi daveti aldım. 10 günlüğüne Uzakdoğu'ya gidilecek. Üstelik de eşliymiş. Programa baktım, adamlar basını memnun etmek için tek bir şeyden bile kaçınmamışlar. Neredeyse geziye katıldığımız için üste para bile verecekler. Tanıtım için para harcamaktan kesinlikle kaçınmıyorlar. Ne kadar güzel olacak, hiç bilmediğimiz yerleri de göreceğiz. Kendi başımıza gitmeye kalkışsak yemin ediyorum en azından adam başı beş bin dolar havada harcanırdı.

***

Bak şu siyasetçilere... Adamlarda hiç utanma yok. Bodrum'dan İstanbul'a gidecekler, işadamı arkadaşlarına bir telefon açıyorlar. Şak diye özel uçak geliyor. Clinton böyle bir şey yapsa adamı tefe koyup on gün çalarlar vallahi. Bizimkiler ise hiç fütursuzlar, gönülleri istediği gibi davranıyorlar. Çünkü hesap soracak kimse yok zannediyorlar... Ama yanılıyorlar, çünkü şerefli basını unutuyorlar... Sözde halkın temsilcisi bunlar, ama THY'ye bile binmeye tenezzül etmezler.

***

Amcaoğlum aradı... Belediye ile bir sorunu varmış. Başkan'ı aradım. Sağolsun beni çok sever. Bizim semtte kanalizasyonlarda sorun vardı, sadece bizim mahalleye benim ricam üzerine adamlar gönderip meseleyi hallettirecek kadar basınla iyidir ilişkileri. Neyse başkan telefonda garanti verdi, akrabanın meselesini hemen halledeceğim dedi. Bir saat sonra amcaoğlunu aradım, hayret bişi ama yıldırım hızıyla çözülmüş mesele. Başkan için güzel bir yazı yazmalıyım. Bunu hak etti.

***

Kimin eli kimin cebinde belli değil. Bu memlekette siyasetçiler işadamını, işadamları siyasetçiyi ve herkes birbirini kolluyor, arka çıkıyor. Halkı düşünen yok. Siyasetçi ile işadamı sanki şirket yönetim kurulunda görev yapar gibi yaşıyorlar. Siyasetçinin işadamına ağzını açacak hali yok, çünkü onun suç ortağı durumunda. Bu gidişata dur denilmediği takdirde ahlak denilen şey bir daha geri gelmemek üzere tarihin derinliklerinde kaybolacak. Siyasetin paradan tamamen temizlenmesi gerekiyor.

***

Şu bizim oğlan da bir âlem. Yeni bir iş kurdu, devletle iş yapmaya çalışıyor. Dün akşam ‘‘Baba acaba işi yürütebilecek miyim'' diye dert yandı. Dedim ki hükümette bu kadar tanıdığımız var, birkaç telefon açsam senin şirketine iş yağar. Bayındırlık Bakanlığı'nın ihalelerine de girmek istiyormuş. Bakan Bey'i de arayabileceğimi söyledim, ancak telefon açmadan önce onun icraatları hakkında güzel birkaç yazı yazmalıyım. Oğlana yardımcı olmayı reddederse de kendi bilir. Birkaç yazı yazar, anasından emdiği sütü burnundan getiririm vallahi.

***

Türk halkı medyaya kızıyor ama gazeteciler de olmadan neler olacağını kesinlikle düşünmüyor. Bu ahlaksızlık, menfaaat, ilkesizlik zincirini kırsa kırsa vatanını seven kahraman gazeteciler kırabilir. Bunu da kimsenin unutmaması lazım. Bu ülkede temizliği yapsa yapsa basın yapar, bilmem anlatabiliyor muyum?

Yazarın Tüm Yazıları