Affedersiniz...

Bekir COŞKUN

Gelen haberlere göre Genel Başkan Yardımcısı ve Genel Başkan eşi Rahşan Ecevit, gazetede bir çocuk resmi görünce, aklına ‘‘Genel Af’’ geldi.

‘‘Aaaa... Bülent bak bir çocuk’’ dedi.

Rahşan Ecevit, ünlü milletvekili Kubiş Uygun gibi çocukları da böyle bulup listeye koyarak milletvekili yaptığı için, Ecevit ‘‘Koyalım’’ dedi.

Oysa Rahşan Ecevit ‘‘çıkartmaktan’’ söz ediyordu.

Çünkü çocuk beş-altı yaşındaydı ve annesi zaten cezaevinin içinde hapisteydi.

*

Ecevitler, bu gibi girişimlerle halkımızın tümünü değilse bile bir kısmını kurtarmayı zaman zaman denerler.

Soğan üreticisini kurtarmak için yolda durup dört çuval soğan satın aldıklarını hatırlamalısınız.

Ki o halkçı girişim dahi Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit'in, seçim otobüsünün camından bakıp ‘‘Aaaa... Bülent bak soğanlar’’ şeklindeki uyarısı ile başlamıştı.

Bunun duyan patatesçilerin çuvallarını kaptıkları gibi Ankara'ya koştukları günlerdi.

*

‘‘Af’’ duyarlı bir kelimedir.

Başına uzunca bir dil büyüklüğünde ‘‘L’’ harfi eklerseniz boş ‘‘Laf’’ olur.

Gevezenin ‘‘G’’ sini eklerseniz ‘‘Gaf’’ olur.

Yok eğer bir boş laf yüzünden gaf yapıp da sonunda hak ettiğiniz ‘‘tuh’’u alıp başına koyarsanız ‘‘Tuhaf’’ olursunuz.

Bu af işi biraz tuhaf olmadı mı?..

Gazetelerin çoğu bunu; bir akıllının kuyuya attığı taş olarak nitelendiriyorlar.

Çıkartabilirsen çıkart...

*

Acaba Ecevitler, ruhlarında taşıdıkları derin af duygusunun etkisinde mi kalarak bunu yaptılar?..

O zaman; eski partilerini ve eski partili arkadaşlarını, kendi ideolojilerini niçin inatla affetmiyorlar?..

Onların asla dinmeyen kini yüzünden değil mi ki sosyal demokratlar bölük pörçük ve meydan sermaye partileri ile dinci partilere kalıyor?..

Niçin Ecevitler'in aklından kendi yandaşlarını affetmek geçmiyor?..

Hala o kin niye?..

Sol bölük pörçük ve güçsüz olduğu için, bu yağma düzeni karşısında etkisiz. Sosyal-ekonomik çöküntü büyüyor ve cezaevleri dolup dolup taşıyor.

Ve o çocuk dışarıda annesiz.

‘‘Aaaa... Bülent bak çocuk’’muş.

---