Aferin Fatih

BU Fatih, Hürriyet'imizin köşe yazarlarından ve son Galatasaray Kongresi'nde yöneticiliğe seçilen Fatih Altaylı.

Kendisi ile yıllardır aynı çatı altında çalışıyoruz. O Galatasaray'lı, ben Fenerbahçe'liyiz. Birbirimizin sportif sahadaki duygularını her zaman saygı ile karşılıyor, herhangi bir fikir çatışmasına girmiyoruz.

Kendisine ‘‘Şayet kabul ederse’’ Hulki ağbisi olarak ‘‘Aferin’’ dememin nedeni, yönetime seçildiğinin ertesi günü, köşesinde spor yazılarına ara verdiğini açıklaması.

İşte devlet kademelerinden tutun, basın görevlilerine kadar çok insana örnek olacak bu erdemli davranışı nedeniyle Fatih beyefendiye ‘‘Aferin’’ diyorum.

Ayrıca yönetici olarak kendisine önümüzdeki sezon için başarılar diliyorum.

Revivo’ya tebrik yağıyor

Şimdi durup dururken bu tebrik yağmuru nerden çıktı’’ demeyin.

Taraftar bu, yeni sezon devreye girer girmez tüm dikkatini futolcuların ve onların davranışlarının üstünde odaklıyor.

Aralarında Revivo'nun yeri bambaşka. Neden başka? Çünkü Fener'lilerin dışında, Galatasaray ve Beşiktaş'lılar, hatta Trabzon'lular bile açtıkları telefonlarda ‘‘Revivo'ya aşıkız arkadaş. Adamın futbolculuk kalite ve centilmenliğine sözümüz yok. Ya Fenerbahçe'ye kaptan olarak hizmet verirken maçlardan önce söylediği İstiklal Marşı'mıza ne demeli?, vallahi bravo. Her şeyin ötesinde, maç süresince rakip oyuncularla hakemlere karşı centilmence davranışı da, hepimize büyük keyif veriyor. Bütün futbolcular lütfen Revivo'yu örnek alsın’’ diyorlar.

Ben de hem Revivo'yu, hem de ona hak ettiği bu övgüleri yağdıran taraflı tarafsız tüm sporseverleri kutluyor, ‘‘işte gerçek taraftar böyle olur’’ diyorum.

Bunun adı spor mu?

Mısır'da
denize dalıp, nefessiz kalma rekorunu kıran Yasemin Dalkılıç'ın haberlerinin ardından sayısız telefon aldım.

‘‘Beyefendi, yaz günü herkes denizlere girip, yüzüp, yelken açıp, kürek çekip, gülüp eğlenirken, Mısır'lara gidip denizin bilmem kaç metre diplerine dalıp nefessiz kalan kızımız Yasemin Dalkılıç'ın yaptığı spor mu beyefendi...

Bir saat firmasının reklamı için hayatıyla oynayan bu gencecik kızımıza ailesi ve resmi makamlar engel olamaz mı? Yarın birisi çıksa Beyazıt Kulesi'nden kendini aşağıya atma rekor denemesi yapsa yani bunların adına spor mu diyeceğiz allah aşkınıza?’’

Vallahi bunun cevabını ben de veremiyorum.. Sadece denizlerin diplerine dalıp gerçekten hayatıyla oynayan kızımız Yasemin'ine de ‘‘Allah akıl fikir versin’’ derken, ‘‘Beyazıt Kulesi'nden atlamayı isteyenlere herhalde itfaiye engel olur’’ diye düşünüyorum.

DOSTLUK TURLARI

Sezonun devreye girişiyle taşranın çeşitli illerinden ilginç faks, mektup, ve telefonlar geliyor.

Aralarında sanki söz birliği etmiş gibi Kastamonu'dan Rasim Öztürk ve arkadaşları, Niğde'den Ali Rıza Tanyürek ve arkadaşları, Afyon'dan Rüştü Kaymakçı ve arkadaşları, Muğla'dan Galip Şensoy ve arkadaşlarıyla, Erzincan'dan Taner Ocakçı ve arkadaşlarının istekleri samimi ve anlamlı.

‘‘Bizler de bu memlekette yaşıyoruz. Ancak ne F.Bahçe, ne G.Saray, ne de Beşiktaş takımlarını canlı olarak izleme olanağımız yok.

Acaba bu takımlar önümüzdeki sezon, hafta araları ya da boş günlerinde yol, yatı ve yemek masrafları bizlere ait olmak üzere, illerimize sevgi ve dostluk turları düzenleyemez mi? ’’
diyorlar.

Dileklerin samimiyet ve güzelliğine bakın. Bu konudaF.Bahçe'li yönetici sevgili Mahmut Uslu ile görüşmüştüm. Bana ‘‘Yönetim olarak bizler de özellikle Trabzon'dan başlamak üzere, takımızla birlikte dostluk ziyaretlerinde bulunmak istiyoruz. Böylece bir yanda F.Bahçe'miz adına sevgi odakları oluştururken, fanatizminde önleneceğine inanıyoruz’’ dedi.

Ayrıca, Başkan Aziz Yıldırım’la son yaptığım röportajda da, olumlu yanıtlar aldım. İnşallah gerçekleşir diyorum....

Beşiktaş’tan korkun

Taraftarlar
‘‘Beşiktaş dağıldı, Daum yepyeni bir takım kurdu, Karakartal'ın sonu ne olur’’ derken, bir yanda yönetim, öte yanda Daum, yazın bunaltıcı sıcaklarına aldırmayıp, siyahıyla beyazıyla değişik bir Karakartal yaratmaya çalışıyorlar.

Yapılanları olumlu gözle izleyen İstanbul Fındıklı'dan Necdet Akkoyunlu ve arkadaşları ‘‘Yapılan transferleri ve takımın çalışma temposunu takdirle izliyoruz. Alınan Kartal'ların önümüzdeki sezon yine koskoca Karakartal olacağına inanıyoruz. Kısaca Beşiktaş'tan korkun’’ diyorlar.

Görüşlere aynen katılıyor, ‘‘Sizler gibi taraftarı olan hiçbir takımın sırtı yere gelmez arkadaşlar’’ diyorum.


F.Bahçe için rakip farketmez

Fenerbahçe'ye Şampiyonlar Ligi'nde G.Rangers-Maribor galibi rakip olarak çıkınca, telefon ve faks yağmuruna tutuldum.

Eski yıllarda olsa taraftarlar endişe ile sorar, ‘‘Ağabey ne yaparız, ne ederiz’’ diye vereceğim cevabı beklerlerdi.

Son gelen mesajlara baktım, kimseler ne rakibi, ne de sonucu takmıyor, Kanaryalarına gönül verenler ‘‘Rakip olarak hangisi olursa olsun umurumuzda değil, biz Fenerbahçe'yiz, onlar bizi düşünsün’’ diyorlar.

Aralarında Ankara Çankaya'dan Ümit Doğrusöz ve arkadaşlarıyla, İstanbul Suadiye'den Meftun Dalkıran ve arkadaşları söz birliği etmiş gibi, satırlarını şöyle bağlıyorlar ‘‘İlk tur tam dişimize göre. Onların işi tamam, sıradaki gelsin’’

Ben de sarı lacivertli Fenerbahçe'lerine böylesine güvenen taraftarların duygularını peşinen kutluyor, bu sevgiye layık olan Kanarya'ların sırtının kolay kolay yere gelmeyeceğine inanıyorum.


Yılmak yok

2008 Olimpiyatları
'da olmadı. Yöneticilere taraftarlardan hem övgü, hem de uyarı dolu faks ve telefonlar geldi. ‘‘Üzülmek, yılmak yok beyefendiler. Gösterdiğiniz çabalar nedeniyle kutluyoruz. 2008 olmadıysa, 2012 olur diyoruz. Böylece hem tesislerimiz tamamlanmış, hem de sizler daha tecrübe sahibi olursunuz diye düşünüyoruz.

Bu arada özellikle toplumun önündeki meydanlarda sergilenen Olimpiyat bayraklarımızın daima temiz ve pırıl pırıl olmasını istiyoruz.

Ayrıca yurdumuzu ziyaret eden tüm dünya insanlarına, İstanbul Olimpiyatlarına ne derece inandığımızı daima hatırlatmış oluruz’’
diyorlar.

Bu güzel dileklere aynen katılıyorum.
Yazarın Tüm Yazıları