ABD ve İran'ın petrol valsi

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

İran Devlet Başkanı Hatemi, tabuları yıkarak Amerikan halkına, hem de bir Amerikan kanalı aracılığıyla seslenirken, seçilme nedeni olan liberalleşme vaatlerinin lafta kalmayacağının altını çiziyordu.

İran'daki değişimin ateşleyici nedenini, sadece ABD ile ilişkilerini düzeltmek isteği olarak açıklamak yüzeysel bir yaklaşımdır.

Hatemi'nin, dini lider Hamaney ve yandaşlarının muhalefetini göğüsleyerek bu açılımı yapması, İran'ın Kafkaslar ve Orta Asya'da bir süreden beri uyguladığı pragmatik diplomasi sayesinde etkin bir bölgesel güç haline gelmesinden kaynaklanıyor.

Düne kadar bölgesel siyasi dengeler tablosundan dışlanan İran, tecrit çemberini çevresinden başlayarak kırmaya başlıyor.

İran bunu nasıl yaptı?

Radikal İslamı bölgeye yayma politikaları yerine bölge ülkeleri ile ticari ilişkilerini geliştirmeye özen göstererek, Ermenistan'ın iyi bir müttefiki oldu;

Ticari ve ekonomik işbirliği anlaşması imzalayarak Azerbaycan ile pürüzlü ilişkilerini normalleştirdi;

Türkmenistan'ın Korpedze bölgesinden çıkan doğalgazı İran'ın Kord Kuy kentine bağlayan mütevazi fakat önemli bir boru hattı geçenlerde faaliyete geçti. Ve ilk kez eski Sovyet Cumhuriyetleri'nden biri enerji sevkiyatında Rusya'yı bypass ederek bölge politikalarında büyük bir değişikliğin sinyalini verdi.

Tacikistan'daki İslamcı gerillalar ile hükümet arasında tarafsız bir pozisyon benimseyerek, itibar kazandı.

Bu değişimin altında petrol yatıyor.

Şimdi İran, ABD'nin tüm tecrit çabalarına rağmen arkasına aldığı bölgesel uzlaşma rüzgarının desteğiyle Hazar ve Orta Asya'daki petrol oyununda adı geçen rakipler arasına giriyor.

İşte Hatemi, televizyon konuşmasıyla İran'ın terörist imajını silerek ABD'de kamuoyunu kazanmaya çalışıyor hem de rekabet kozuyla ittifak kapılarını zorluyor.

***

BU politika, sonuçta İran'ı Hatemi'nin dediği gibi ‘‘liberalleşme konusundaki vaatlerini tutmaya’’ da mutlaka götürecek, İran'dan değişim sinyalleri gelmeye devam edecek.

Ama İran, İslam kozunu da elinden bırakmayacaktır.

Aynı ABD'nin bölge politikalarında oynadığı oyun gibi.

ABD bugün İran'ı petrol oyununun dışında tutmak istiyor. Bakü-Ceyhan hattına tam destek verdiğini söylüyor.

Ancak ABD Ticaret Bakanlığı Danışmanı ve Enerji Ombdusmanı Jan H.Kalicki'nin Hazar'daki ABD stratejisi konusundaki raporunda belirttiği gibi, ABD'nin bölgeyle ilgili beş stratejik hedefinin arasında ‘‘Politikalarını değiştirmesi için İran üzerindeki baskının devamı’’ da var. Yani İran ABD'nin petrolle ilgili stratejik hedefleri içinde, üstü kapalı da olsa duruyor.

Çünkü İran, petrolü piyasalara sevk edecek en ucuz yol.

ABD, bugün Bakü-Ceyhan konusunda kararlı ve ısrarlı gözükmektedir ama İran'da ikna edici değişim olursa Bakü-Ceyhan'ın akibeti tehlikeye girer.

Bölgeden çıkardıkları petrolün bir kısmını Rusya'dan geçiren Amerikan ve diğer yabancı şirketler geri kalan ürünlerini daha ucuz olduğu için İran'a indirmek isteyeceklerdir.

Amerikan Shell şirketinin hükümetin yasak ve ambargo tehditlerine kulak asmadan Türkmenistan doğalgazını İran üzerinden Türkiye'ye geçirecek boru hattı için kolları sıvaması, dengelerin her an değişebileceğinin işareti değil midir?

ABD-İran valsini dikkatle izlemeye devam edelim. Oyun heyecanlanıyor.






 








Yazarın Tüm Yazıları