8 yıl sonra

Üç aşağı beş yukarı sekiz yıl sonra, ilköğrenimine bu yıl başlayanlar sekiz yıllık temel eğitimlerini bitirip mezun olduklarında bugünkünden çok farklı bir dünyada yaşıyor olacağız. Bugün çoğunluk için kulaktan dolma bir kelime olmaktan öteye gitmeyen İnternet, hepimizin günlük yaşamına girmiş olacak, daha önceki yıllarda İnternet'siz nasıl yaşandığını kimse anımsamayacak. En azından biz beceremezsek dahi, Batılı ülkelerin tümü, artı İnternet'in önemini zamanında kavrayıp gerekli altyapıyı başarıyla kurmuş ve artık Batılılarla aynı ligde oynayan Doğu ülkelerinden de bazıları, İnternet'siz bir yaşamı tarih öncesinde bırakmış olacaklar.İnternet günlük yaşam ve ticaret hayatıyla öylesine bütünleşmiş olacak ki, Bilgi Çağı'nın bu mucize aracını düzgün kullanmayı beceremeyen ülkeler, Sanayi Çağı'nda tarım ülkesi olarak kalakalmış ülkelerden beter duruma düşecek, 20. yüzyılın komünist ülkelerinden daha da fazla tecrit olacaklar.Üç aşağı beş yukarı sekiz yıl sonra, dünya üzerindeki tüm ticaret İnternet üzerinden elektronik olarak yapılacak, reklam harcamalarının büyük bir çoğunluğu İnternet üzerine kayacak, elektronik ortamda yeni açılan iş sahaları için ülke sınırlarının anlamı kalmayacak.Üç aşağı beş yukarı sekiz yıl sonra, ilköğrenimlerine bu yıl başlayıp mezun olanlar bu dünya düzenine ya hazır olacak ya olmayacaklar. İnternet'e önem veren ilk hükümet olan Mesut Yılmaz hükümetinin, 8 yıllık eğitim uygulamasıyla başlattığı her okula İnternet bağlantısı işte bu yüzden büyük önem taşıyor. İşte bu yüzden, bu hükümetin, Bilgi Çağı'nın önemini idrak edenlerce sonuna kadar desteklenmesi gerekiyor. Diyorlar ki, çocukları İnternet'le eğitecek olan öğretmenleri kim eğitecek, çocukların İnternet üzerindeki porno sitelerine girmesi nasıl engellenecek, içeriğinin büyük bir kısmı İngilizce olan İnternet'ten çocuklar nasıl yararlanacak, bütün okulları İnternet'e bağlayacak altyapı nasıl tamamlanacak? Bu sorunların hepsi elbette tartışılması gereken sorunlar. Ama bu sorunları bahane ederek, yüzyılın en büyük projesini baltalamamak gerekiyor.İnternet'le eğitim verecek öğretmenlerin nasıl eğitileceği konusu ABD'de de tartışılıyor. Bu tartışmaya önümüzdeki hafta Hürriyet cumartesi Tatil ekindeki İnternet sayfasında yer vereceğim. Ama sorunun çözümü aslında çok basit. İnternet'in nasıl kullanılacağını en güzel öğrenciler kendi başına öğrenir. İnternet'in kullanımı sanıldığı kadar zor değil. Hatta çok çok kolay. Yeterki okullara kurulacak İnternet bağlantılı bilgisayarlar kapılar arkasında kilitli tutulmasınlar.Sorunlardan en büyüğü, Türkçe içerik sorunu. Ancak sorunun çözümü de sorunla birlikte geliyor. Okulların tümü İnternet'e bağlanıp, kullanıcı sayısı artmaya görsün. Bu büyük, hazır kitleye içerik sunan girişimcilerin devreye girmesi inanın bana an meselesi olacaktır. Geriye kalan İngilizce içerik ise çocukların dil eğitimine katkıda bulunacak.Sorunları tartışmaya devam edelim ama hükümet tarafından umulmadık bir şekilde başlatılan bu dalgayı kaçırmayalım.www.list2000.com.tr/ interaktif
Yazarın Tüm Yazıları