4 günlük geziden çıkan notlar

İsmet SOLAK

Oman ve Birleşik Arap Emirlikleri gezisi 4 gün sürdü. İkisi de küçük ülke, ama zenginlikleri derya deniz. Baba'nın deyimiyle, ‘‘Her yer yeşeriyor, ama burada her yaprak altın demek.’’

İyi de, bu sarı altınlar ya İngiltere'ye akıyor, ya İtalyanlar'ın cebine. Yenileni, içileni, giyileni, binileni ne varsa, herşey ya ABD'den, ya Hollanda, Japonya, İtalya, Güney Kore veya Tayland'dan geliyor.

İki yaşına girmiş, eski model bir otomobil göremedik. Hepsi gıcır gıcır. 5-6 şeritli, gidiş gelişli caddelerde trafik su gibi akıyor. Kaldırıma atılmış bir sigara izmariti yok. Bu temizlik zenginlikle gelmiş. Oman 2-3 katlı villaları, Abu Dabi ihtişamlı gökdelenleriyle sanki görücüye çıkmış:

‘‘Oman'ın başkenti Muskat, geçen yıl dünya çevre ödülü aldı. BAE Başkanı Altes Şeyh Zayed bin Al Nahayan, sabahları gün doğarken kalkıp nereler sulanacaksa bizzat kontrolünü yapıyor.’’

Bunları bir diplomatımız anlattı. Devlet Bakanı Mehmet Batallı ise ‘‘Siyaset öncesinde ticari ilişkilerim nedeniyle buraya sık gelirdim. Bu kez büyük olanaklarımızı sunamamanın ezikliğini yaşadım. Bunlarda İngiltere ve ABD hayranlığı vardır. Ama bir Hollanda buraya domates, biber, patlıcan satıyorsa ve biz bakıyorsak hatayı önce kendimizde aramalıyız’’ diyordu.

YÖK Başkanı Kemal Gürüz, 4 rektörle heyette idi. Oman ve Abu Dabi üniversitelerinin yetkilileriyle görüştüler: ‘‘Paranızda gözümüz yok. Gençlerinizin iyi eğitim almasını arzu ediyorsanız, bunu sağlamak için işbirliğine hazırız.’’

TRT Genel Müdürü Yücel Yener, Oman TV yetkilileriyle biraraya geldi. Türksat-2A'ya girip Orta Asya Cumhuriyetleri'ne yayın yapmak istiyorlar. Onların rektörleri ve TV yetkilileri Aralık'ta Türkiye'ye gelecekler.

Oman'da kişi başına milli gelir 7 bin, BAE'de 13 bin 400 dolar. Bize dağıtılan dosyada çarpıcı notlar var. Yüzölçümü ve nüfustan sonraki satır büyüyü bozdu: 'Ülkedeki siyasi partiler: 'Yok.' Bilmem anlatabiliyor muyum?

Bu ülkeleri Şam çok etkilemiş. Şükrü Küçükşahin, dönüş sohbetinde Demirel'e, ‘‘Esad propagandayla etkili, ama bizim ihmalimiz yok mu?’’ diye sordu. Demirel, uyarısını yaparken, ‘‘Tarihi iyi okuyun, sonra sorun. Hasan Cemal'in (Sabah yazarı) dedesi Kudüs'te kimleri neden astırdı? Bunu öğrenin, sonra konuşalım’’ dedi. Hasan Cemal, uçağın arkasındaydı, ben anlattım. Yavuz Donat, rahmetli Uğur Mumcu'nun ünlü şakasını hatırlattı:

‘‘Cemal Paşa Osmanlı'yı batırdı, torunu Hasan Cemal de Cumhuriyet'i!’’

Demirel, zoru aşıp Türkiye imajını yeniden yerli yerine oturtmanın keyfi ile yurda dönüyordu. Bir ara, ‘‘İsmet, aç şu perdeyi de bak nereye geldik’’ dedi. ‘‘Herhalde Türkiye'ye girdik’’ deyince bastı kahkahayı: ‘‘Zaten sallantı bitti, İran geride kalmış demektir.’’