2. Ulusal Kent Konseyleri Sempozyumu Başladı

Bursa Kent Konseyi (BKK) ev sahipliğinde düzenlenen ‘2. Ulusal Kent Konseyleri Sempozyumu’, akademisyen ve kent konseyi temsilcilerinin katılımıyla başladı. Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, kent konseylerinin şehirlerin en önemli dinamikleri olduğunu söyledi.
BKK koordinasyonunda Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Uludağ Üniversitesi (UÜ) iş birliğiyle düzenlenen II. Ulusal Kent Konseyleri Sempozyumu, 50 üniversiteden 105 akademisyenin, 69 kent konseyinden temsilcinin ve gönüllünün iştirakiyle Merinos AKKM’de başladı. Fuaye alanında ise 27 adet poster-bildir-sunum sergileniyor. Sempozyum destekçileri arasında ise İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilat (UCLG-MEWA), Türk Dünyası Belediyeler Birliği, Marmara Belediyeler Birliği, Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü (TODAİE), Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), Türkiye Kent Konseyleri Birliği ve Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) yer alıyor. Kent konseyi uygulamasında yaşanan sıkıntıların değerlendirilmesi, belirlenen hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığının tartışılması, kent konseylerinin işlevselliğinde gelinen son durumun konuşulmasını amaçlayan sempozyum, BKK tanıtım videosunun gösterimiyle başladı.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, 69 kent konseyinden ve 50 üniversiteden katılımın sağladığı sempozyumun hayırlı olmasını diledi. Bağımsız olarak şehirleri için çalışan kent konseylerinin meselelerinin tartışılacağını aktaran Altepe, sağlıklı ve örnek şehirler için adımların da atılacağına inandığını söyledi. Sempozyumun organize edilmesinde emeği bulunan BKK Başkanı Semih Pala’yı, BKK personelini ve diğer kent konseylerini tebrik eden Altepe, “Kent konseyleri, şehirlerin en önemli dinamikleridir. Şehrin için heyecan duyan, şehrine katacak birikimi olan insanların buluşma noktasıdır. Kent konseyleri, örnek faaliyetlere imza atılan, doğru işler için yöneticilere cesaret veren, katkı sağlayan, sıkıntıların çözümüne yol gösteren kurumlardır. En güzel örneklerini Bursa’da yaşıyoruz. Hedefimiz şehirlerimizi geliştirmek. Gönüllü katılımla toplantılara gelenler yanlış kararlar almaz. Biz de onlarla birlikte çalışmaktan, insanların biraraya gelmesinden rahatsız olmadık. Bunun hep güzel sonuçlarını aldık. Bursa Kent Konseyi de sürekli gelişiyor. Bünyesinden rektör çıkardı. Ana muhalefet partisinin liste başında bulunan bir milletvekili adayı çıkardı. Bu da renkli ve bağımsız çalıştığını gösteriyor” dedi.
Şehirlerin güçlenmesi ve buna bağlı olarak Türkiye’nin de güçlenmesi için çalıştıklarını belirten Altepe, Bursa’nın da sahip olduğu nimetleriyle önemli şehirlerden olduğunu ifade etti. Tarih, kültür, tarım, doğa, sanayi, turizm başkenti olduğunu anlatan Altepe, diğer şehirler gibi Bursa’nın da hızla geliştiğini ve büyüdüğünü ifade etti. Çıkan sıkıntılara çözüm üretmenin de kendi görevleri olduğunu söyleyen Altepe, “Dönem şehirlerin dönemidir. Şehirleşme hızla artıyor. Artan sıkıntılara daha kolay ve hızlı çözüm üretmek için yerel yönetimler önem taşıyor. Ortak sinerji üretmek, yerel dinamiklerin buluşması, kaynak üretilmesi, şeffaf yönetim katılımcılıkla mümkündür. Yerelleştikçe bunlar artıyor. Bu yüzden yetkiyi yerel yönetimlere verin, işler kendiliğinden rayına otursun diyoruz. Vatandaş gördüğü eksikleri yerel yöneticilere rahatlıkla söyleyebiliyor. Bizler de kısa sürede yanlışları düzeltiyoruz. Yerelde yetki ne kadar artarsa sorumlusu o kadar rahat belli oluyor. Tarihi eserlerle ilgili yetki bize verildi. Ayağa kaldırılmayan eser kalmadı. Bursa bu sayede UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girdi. O şehrin değerini, oradan çıkan yönetici bilir. Her zaman ‘Bize yetki verin, para vermeseniz de olur’ diyoruz” diye konuştu.
Başkan Altepe, yaptıkları birçok projenin şehre uzun vadede katkı sağladığını belirterek yetki verilmesini istedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yerel yönetimlerin gelişmesi için her zaman destek verdiğini ifade eden Altepe, birçok şehrin Avrupa’daki şehirleri geride bıraktığına dikkat çekti.
BKK Başkanı Semih Pala, 8500 yıllık insanlık tarihi bulanan Bursa’nın Osmanlı Devleti’ne 130 sene de başkentlik yaptığını hatırlattı. Önemli bir tarihsel misyonu olan bir şehirde kent konseyi başkanı olmanın gururunu yaşadığını anlatan Pala, bir Bursa markası olan Bursa Kent Konseyi’nin Türkiye’ye örnek yapıda olduğunu ve işler yaptığını söyledi. Türkiye’ye örnek belediye ve konsey işbirliği içinde olduklarını ifade eden Pala, kent konseyi modellemesinin iyi yapılması gerektiğini dile getirdi. “Kent konseyi kavramıyla topluma verilen hak iyi değerlendirilmeli” diyen Pala, kent konseylerinin gücünün farkına varmasını, bunu da çözüm üretmek için kullanmasını tavsiye etti. BKK olarak Toplumsal Denge Çizgisi anlayışıyla çalıştıklarını hatırlatan Pala, “Demokrasi kültürünün, uzlaşma ve hoşgörü anlayışının, insan ilişkilerinin, özgürlükler ve insan haklarının geliştirilmesi için herkese ve her kesime açığız. Demokrasi, hukuk, insan hakları ve özgürlükler gibi temel prensipler çerçevesinde çalışıyoruz. Kent konseylerinin danışma merkezi olmanın gururunu yaşıyoruz. Sempozyumun, demokrasi, insan hakları, hukuk ve özgürlükler bağlamında Türkiye’nin gelişimine katkı sunacağına inanıyorum. Çalışmanın ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.
“UÜ, şehir ruhunu kuvvetlendirme hedefine daha fazla hizmet verecek”
UÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay ise, üniversitelerin temel görevinin topluma hizmet etmek ve şehre yönelik projeler geliştirmek olduğunu aktardı. UÜ’de yönetime yeni geldiklerini hatırlatan Ulcay, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da şehrin dinamikleriyle ortak çalışmalar yapmaya devam edeceklerini söyledi. Yeni Türkiye vizyonu çerçevesinde Türkiye’nin kalkınması gibi konularda etkin olacaklarını belirten Ulcay, üniversitelerin kent konseyleriyle aynı hizmet alanı içerisinde olduğunu anlattı. Kent konseyiyle olan paydaşlığı bundan sonra güçlendireceklerini, ortak faaliyetler yapacaklarını söyleyen Ulcay, “UÜ, Bursa ile bütünleşerek şehir ve şehir ruhunu kuvvetlendirme hedefine daha fazla hizmet verecek. Üniversite birimlerinin ilgi alanına giren konularda projeler üreterek bilimsel veriler oluşturma, şehrin tarihi ve kültürel değerlerinin ortaya çıkarılmasında daha etkin olmayı hedefliyoruz. Üniversite olarak Büyükşehir Belediyesi’ne ve Bursa Kent Konseyi’ne daha fazla destek olacağız. Aynı şekilde bu kurumlarımızdan da daha fazla desteği bekliyoruz. Büyükşehir Belediyesi ve BKK ile ortaklaşa düzenlediğimiz sempozyumun ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdür Yardımcısı Süleyman Elban, 1992 Rio Zirvesi’yle başlayan Yerel Gündem 21 sürecinin Türkiye’de 1997’de uygulandığını hatırlattı. Ciddi bir altyapı oluşturulduğunu ve hareketin gelişim sağladığını anlatan Elban, 2004 senesinde yürürlüğe giren kanunla kent konseyleri düzenlemesinin hukuka girdiğini söyledi. Geçen senelerle kent konseylerinde ciddi gelişmeler olduğunu dile getiren Elban, “Ancak kent konseylerinde görev alanlarla görüştüğümüzde sürecin hızlı gitmediğini söylüyor. Fakat bizler bu gelişimin farkındayız. Birçok kent konseyimiz yapısıyla örnek alınacak hale geldi. Hatta kent konseyleri ülkemize has bir model olarak gelişti. Yeterli olmadığını biz de biliyoruz. Bakanlık olarak kent konseylerinin sürekli geliştirilmesini gündemimizde tutuyoruz. Sempozyumda belirlenen alt başlıkların faydalı olduğunu düşünüyorum. Sempozyumda elde edilecek çıktılarda, modelin geliştirilmesi ve mevzuat açısından değişikliklerin yapılması için önerilerin çıkacağına inanıyorum” dedi.
Program, UÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Yaşar Sarıbay tarafından okunan açılış bildirisiyle devam etti. Şehirlerin demokrasi için önemli olduğunu vurgulayan Sarıbay, “Kent konseyleri demokrasinin atardamarlarıdır” diye konuştu.
İki gün sürecek olan ‘Ulusal Kent Konseyleri Sempozyumu’nda 20 konu başlığında toplam 5 oturum yapılacak. Akademisyenler ve kent konseyi temsilcileri tarafından ‘Yerel yönetim mevzuatı ve kent konseyleri’, ‘Katılımcılık kapasiteleri ve kent konseyleri’, ‘Kent konseylerinin bilinirliği ve etkinliği’, ‘Yerel demokrasi ve kent konseyleri’, ‘Kent konseylerinin işlevselliği ve sürdürebilirliği’ oturumları düzenlenecek.