18 Nisan'da sol için doğan büyük şans

Tufan TÜRENÇ

Eğer bir mucize gerçekleşir de merkez sol birleşirse, 18 Nisan'da yapılacak seçimlerden iktidar olarak çıkar.

Bu boş bir iddia değil, tersine ayağı yere basan bir öngörü.

Ama eğer bir Ecevit-Baykal kucaklaşması olursa...

Yani bugün Türkiye'de hemen hemen hiç kimsenin düşünemeyeceği böyle bir düş gerçekleşirse...

Örneğin bir Brandt-Schmidt modeli yaratılabilirse...

Uzun yıllar Almanya'yı yöneten Sosyal Demokrat Parti, efsane politikacı Willy Brandt'ı parti başkanlığına, Helmut Schmidt'i de başbakanlığa getirmişti.

Bu mucize ikili, uzun yıllar uyum içinde çalıştı.

Bu yöntem sayesinde iktidarla parti politikası birbirinden ayrı tutuldu, böylelikle sosyal demokrat hükümet politik baskılardan korundu.

Başbakan Schmidt ve bakanları rahat bir çalışma ortamı buldukları için büyük başarılara imza attılar.

Bu dönemde Almanya refah çizgisini inanılmayacak kadar yükseklere çıkardı.

Eğer bu politik olgunluk bizim insanlarımızın da yüreklerinde yaratılabilirse Ecevit deneyimli bir lider olarak partinin başına geçer.

Daha genç ve dinamik bir lider olan Baykal ise partinin başbakan adayı olarak seçmenin karşısına çıkarılır.

Böyle bir sosyal demokrat bütünleşmenin paramparça hale gelmiş bugünkü siyasi ortamda iktidar olmayacağını kim iddia edebilir?

Siyasette biraz mürekkep yalamış herkes bu gerçeği rahatlıkla görür.

* * *

Merkez solda gerçekleşecek bütünleşme, güçlü iktidara büyük özlem duyan ama siyasi partilere olan güvenini yitiren seçmende de büyük bir heyecan yaratır.

Kırgınlıkları geride bırmış, iç sorunlarını çözmüş, uyum içinde bütünleşmiş bir sosyal demokrat partinin rahatlıkla yüzde 40 civarında oy alabileceğini bütün kamuoyu yoklamaları da gösteriyor.

Araştırmacı Bülent Tanla bu seçimlerde yüzde 37 ile 40 arasında oy alan partinin rahatlıkla tek başına iktidar olabileceğini vurguluyor.

Merkez sağın birleşme koşulları bugünkü ortamda merkez soldan daha zor görünüyor.

Bu nedenle çok partili döneme geçildiğinden bu yana solun tek başına iktidar olabilmek için yakaladığı en büyük şans bu seçimler olabilir.

Türkiye'de hiçbir siyasi kadronun böyle bir şansı elinin tersiyle itmeye hakkı yoktur.

Bunun günahını hiçbir zaman ödeyemezler.

Eğer solu iktidar yapacak böyle bir bütünleşmeyi liderler engelliyorsa parti tabanları onları saf dışı bırakıp bunu sağlayacak insanları göreve getirmelidir.

Sol bu şansı kaçırmamalıdır.

* * *

Şimdi gelelim işin bir başka yönüne.

Eğer bu mucize gerçekleşmezse... (Büyük olasılıkla da gerçekleşmeyecek.)

Solu ne gibi tehlikeler bekliyor?

Örneğin bir HADEP-ÖDP güç birliği bu seçimde sonuçları nasıl etkiler?

Bunu çok iyi değerlendirmek gerekir.

HADEP ile ÖDP'nin yapacakları güç birliği bu iki partinin oylarını ciddi şekilde artırabilir.

Bu durumda CHP'nin barajı aşması tehlikeye girebilir.

Bunun ötesinde Ecevit'in DSP'si de önemli oranda oy yitirir.

Bu kimin işine yarar? Kuşkusuz sağın.

Soldaki bu parçalanmışlık hem FP'nin, hem de DYP'nin daha fazla milletvekili çıkarmalarına neden olabilir.

Sol, bütünleşememenin faturasını, bırakın iktidar olmayı çok ağır öder.

CHP parlamentoya giremeyebilir, DSP ise bugünden daha küçük hale gelir.

Bu sonuç, seçimden sonra kurulabilecek ANAP-DSP koalisyonunu da tamamen suya düşürür.

Sol bugünkü halinde kalırsa yalnız kendine değil, Türkiye'ye de büyük kötülük yapmış olur.

---