1 dolarlık yatırım 7 dolar olarak dönüyor

ERKEN yaşlarda yani 0-6 yaş arası çocuğa yapılan yatırım boşa çıkmıyor.

Batı'da yapılan hesaplara göre 1 dolarlık yatırım 7 dolar olarak dönüyor.

AÇEV'in de kendi bünyesinde yaptığı bir araştırma var.

1980'li yıllarda erken yaşta eğitime başlayan bir grup çocuk izlenmeye alınmış.

Şu anda 24-25 yaşlarında olan çocuklarda başarı oranının daha yüksek olduğu belirlenmiş.

Profesör Çiğdem Kağıtçıbaşı'nın bu araştırması rapor halinde eylül ayında yayınlanacakmış.

AÇEV şimdiye kadar 300 bin kişiye ulaşmış.

Üniversiteyle, yerel yönetimlerle işbirliğine de gitse Türkiye gibi 70 milyonluk ülkede her yere uzanması, her şeye yetişmesi mümkün değil...

"Erken eğitim için devlet politikası şart. AÇEV bundan sonra okul öncesi eğtimin zorunlu hale getirilmesi için yıl sonuna doğru bir kampanya başlatacak" diyor Ayla Göksel Göçer.

AÇEV'i bu kampanyasında destekleyelim zira ÖSS’deki başarısızlığın en büyük nedeni okul öncesi eğitimin eksikliği.

Biliyor musunuz ki, Türkiye'de okul öncesi eğitim alan çocukların oranı sadece yüzde 15.

Okul öncesi eğitim know-how'umuzu ihraç ediyoruz

EĞİTİM
reformunun konuşulduğu günlerde eğitimle ilgili ilginç bir haber AÇEV'den.

AÇEV yani Anne ve Çocuk Eğitim Vakfı biliyorsunuz okul öncesi çocuk eğitimi, anne eğitimi ve hatta baba eğitimi konusunda epey yol almış durumda.

Uyguladığı program dünya literatürüne geçmiş.

Bunu nasıl başardığının daha kolay anlaşılması için biraz geriye gitmekte fayda var.

Yıl 1982.

Boğaziçi Üniversitesi'nden Profesör Çiğdem Kağıtçıbaşı, Profesör Sevda Berkman ve Profesör Diane Sunar, okul öncesi eğitimle ilgili bir bilimsel araştırma yapıp, bir program hazırlıyorlar.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın ve belediyenin desteğiyle bazı okullarda uygulanan program başarılı oluyor.

Hatta 1980'li yılların sonunda özel sektörde bu programı uygulayan bir şirket var.

Halil Bezmen'in başında olduğu Mensucat Santral.

Ne var ki, Milli Eğitim Bakanlığı programı Türkiye çapında yaygınlaştıramıyor.

İşte bu aşamada yani 1993 yılında AÇEV devreye giriyor.

AÇEV bir anlamda okul öncesi eğitim programı için kurulmuş bir vakıf.

Genellikle vakıf kurulur sonra program oluşturulur.

Oysa tam tersi olmuş.

AÇEV'in okul öncesi eğitim, anne ve baba eğitimiyle ilgili programının başarısına gelince...

AÇEV'in CEO'su ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ayla Göksel Göçer bakın neler anlatıyor...

Hem Avrupa'dan, hem Ortadoğu'da eğitim sektörlerinden AÇEV'in programıyla ilgili talepler giderek artıyormuş.

Avrupa'daki talep göçmen nüfusu yoğunlukta olan Hollanda, Fransa, Almanya, Belçika gibi ülkelerden geliyor.

Özellikle Hollanda çok ilgili.

Faslı, Surinamlı ve Türk göçmenler için AÇEV'in programı Flamancaya çevrilmiş.

Ayrıca AÇEV Amsterdam Üniversite'siyle birlikte bu programı Avrupa çapında yaygınlaştırmak için AB'ye bir proje sunmuş.

PROGRAMI ARAPÇA’YA ÇEVRİLDİ

Gelelim Ortadoğu'ya.

Ayla Göksel Göçer'ın verdiği bilgiye göre, AÇEV'in anne ve çocuk eğitimiyle ilgili programına ilk ilgi gösteren Arap ülkesi Bahreyn.

Dört yıl önce başvuruda bulunan Bahreyn için program Arapça’ya çevrilmiş.

AÇEV'in CEO'su son dönemlerde vaktinin büyük bir bölümünü Bahreyn, Ürdün, Mısır ve Suriye'de geçiriyor.

Nedeni de şu: Bahreyn'den sonra Ürdün ile de AÇEV programının uygulanması konusunda mutabakata varılmış.

Ürdün'deki partner UnIcef ve Kraliçe Raina'nın başında olduğu Ulusal Aile İşleri Konseyi.

AÇEV, Mısır ve Suriye ile de görüşmelerini sürdürüyor ancak esas hedefi okul öncesi çocuk eğitimi konusunda Arap ülkelerini biraraya getirecek bir platform oluşturmak.

Ayla Göksel Göçer AÇEV'in rahatlıkla Arap ülkelerine model oluşturabileceği görüşünde.

Gördüğünüz gibi, eğitimde AB standartlarını yakalamayı çabalarken, bir STK çıkıyor okul öncesi çocuk ve anne ve baba eğitimi için geliştirmiş olduğu programı yani know-how'unu Avrupa'ya, Ortadoğu'ya ihraç etmeyi başarıyor.

Ne müthiş bir paradoks...

Bay Strateji İstanbul'a geliyor

FINANCIAL Times
onun için "Japonya'nın tek yönetim gurusu" demiş.

The Economist dünyadaki beş "yönetim gurusu"ndan biri olarak saymış.

Sözünü ettiğim kişi daha çok "Bay Strateji" olarak da bilinen Japon Dr. Kenichi Ohmae.

Ohmae
'yi KalDer'in bu yıl 24-25 Kasım tarihlerinde düzenleyeceği 13. Ulusal Kalite Kongresi'nde dinleme fırsatını bulacağız.

Geçtiğimiz yıl "Avrupa Birliği dünya liderliğine oynayabilir mi" konulu bir kongre düzenleyen KalDer bu yıl "Geleceği şekillendirmek" temasını seçmiş.

Gelecek nasıl şekillenir?

Elbet önceden tasarlanır.

Henüz günü gününe yaşamak alışkanlığından vazgeçmemiş olan bizler için sanırım KalDer'in bu iki günlük konferansı hayli eğitici olacak.
Yazarın Tüm Yazıları