Zor yıl...

ZOR bir yıl.

Türkiye belki de cumhuriyet tarihinin en zor bir yıllık sürecine giriyor.

Fırtınalar, kasırgalar...

Belki de deprem...

Ordunun yeni komuta kademesiyle birlikte enteresan bir süreç başlayacak. Peşinden AB’nin Türkiye ile ilgili ciddi endişeler içeren karar süreci.

Arkasından Cumhurbaşkanlığı seçimi.

Sonra genel seçim.

*

Mayın tarlası gibi bir yıl.

Her dört siyasi olay da doğrudan doğruya rejimle ilgili.

İktidardakilerin kendi yandaşlarına "Sabredin..." diye beklemeyi tavsiye ettikleri o nurlu zamana geçiş yılı.

Laik cumhuriyetin sürüp sürmeyeceğinin... Devrim yasalarının çöpe atılıp atılmayacağının... Türkiye’nin çağdaşlık ve uygarlık yolunda yürüyüp yürümeyeceğinin.... Daha da açıkçası, bu ülkenin bir İran’a dönüp dönmeyeceğinin belli olacağı yıl...

Bir yıl...


Belki de hocaları Erbakan’ın, "Kanlı mı olacak, kansız mı olacak?.." diye merak ettiği uğursuz yıl.

*

Kurtuluş Savaşı yılları dışında Türkiye hiçbir zaman bu denli zor bir yıllık zaman dilimi yaşamamıştı.

O kurtuluş yıllarında düşman belliydi. Kimlikleri, üniformaları, bayrakları, topları, tüfekleri ile orada apaçık gözüküyordu ordu ordu düşman.

Oysa şimdi hangi sinsi ihanettir, hangi maskeli yüzün arkasındadır, hangi kimlik ve kılıktadır?..

Zor bir yıl...

Zor...

*

Biz ne yapacağız?..

Asıl karar verici; toplum, bu halk, bu millet...

İşadamları, patronlar...

Aydınlar...

Medya...

Kısacası Türkiye, aydınlık umutlarının çöpe atılmasına izin verecek mi?

Okullarda çocuklara öğretilen o uygarlık yolundan, gençlerin hayalini kurdukları mutlu gelecekten vazgeçecek mi?..

Cumhuriyetine sahip çıkacak mı Türkiye?..

Bu zor bir yıl...
Yazarın Tüm Yazıları