Zico yine Zico’ydu

Yapılan faul ise sahanın en iyisi Lugano’nun gereksiz yerde Şota’yı düşürmesinden kaynaklanıyordu. Yani bütün bunlara Zico’nun müdahalesi söz konusu değildi. Üstelik skor 2-1’iken Appiah, Alex, Tümer ve Kezman 4 net gol pozisyonu kaçırdılar.

Aradan bir 7 ay geçti.. Fenerbahçe artık daha tecrübeliydi. Ama Zico aynı Zico’ydu.. Çok kritik PSV maçında zorunlu Alex-Ali Bilgin değişikliği dışında ilk oyuncu değişikliğini Semih’le yaptı. Üçüncü hakkını kullanmadı. Maç yenilgiyle bitse, "10 kişi kalmış bir takımı dinlendirmek veya oyundan süre almak için neden Appiah sahaya sürülmedi?" denecekti belki de..

Bir de bu açıdan bakalım.. Moldova ve Yunanistan maçlarında maçı anlatan yorumcuların da onayladığı değişiklikler yapıldığı halde sonuç ne oldu? Futbol her zaman iki artı ikinin dört ettiği bir oyun değildir. O takımla yaşayan, o takımı bilen, her şeyden önemlisi kendi tarzı olan kişi takımı yönetir..

Zico bir derbi maçı sonrası neden oyuncu değiştirmediğini soran gazetecilere, "Ben takımıma güvendim. Onlara da bu güveni yansıtmak istedim" dedi..

Zico maç da kaybedebilir. Ağır yenilgiler de alabilir.. Ama şu ana kadar yaptığı bir çok uygulamada basınından, teknik adamına, taraftarından, futbolcusuna bazı dersler vermiyor mu, ne dersiniz?

Ceyhun forvet oynamalı

ERSUN Yanal Trabzon’a hayırlı olsun.. Hücumu seven, golü seven, riski seven bir teknik adamdır Yanal. Bundan sonra Trabzonspor maçlarının çok daha renkli olacağından kuşkum yok. Tabii biraz da seyircinin Ersun Yanal’a destek olması şartıyla..

Trabzonspor’un maçlarında seyrettiğim kadarıyla en büyük eksiklik hücumdaki sıkıntılardı.. Bu bölgede Umut çok yalnız kalmıyor ve Gökdeniz’in atacağı gollere umut bağlanıyor. Oysa Trabzonspor’un elinde Türkiye’nin en iyi ceza alanı çevresinde oynayan oyuncusu var.

Bu isim Ceyhun.. Ceyhun kaleye yakın, hatta forvet oynamalı ve sürekli golü düşünmeli. Çünkü pres yapmak, defansa yardım etmek onu artık yıpratıyor, sinirlendiriyor, gol bölgelerinde etkisizleştiriyor. Umarım Yanal onu A.Gücü’ndeki gibi daha verimli kullanır.

Muhteşem ötesiydi

ÇARŞAMBA gecesi hayatımın en unutulmaz futbol maçlarından birini izledim.. Şimdiye kadar Dünya Kupası finali, Avrupa Şampiyonası finali, derbiler, birçok önemli uluslararası maç, sayısız milli maç izlememe karşın hiçbir zaman çarşamba akşamının tribünleri kadar bir atmosfer beni etkilememişti..

Beşiktaş seyircisi, seyirci olmanın, taraftar olmanın ötesindeydi.. Teknik direktördü, hakemdi, toptu, enerji içeceğiydi, masördü, doktordu.. Aklınıza gelebilecek her türlü motivasyon aracıydı.. O ortamda İngiltere’nin sezon başında 1 numaralı şampiyonluk adayını devirmeyi bırakın, Brezilya Milli Takımı’yla, Barcelona’yla oynamak da fazla fark etmezdi..

Peki bu ortam nasıl yakalandı.. Şimdiye kadar bu destek neden bu kadar tavana vurmuş bir şekilde gerçekleşmedi.. Onun nedeni de biraz futbolcuların yüreklerini sahaya bu kadar koymamalarıydı belki de.. Taraftar sahada her şeyini koyan bir takım koyduğu zaman daha da büyüyor.. Mücadele etsin istiyor.. Sonra çoştukça coşuyor ve tribünden rakibi esin alıyor.

G.Saray savunması

BORDEAUX’ya yenilen G.Saray için deplasmanlar daha zorlu geçmeye aday.. Çünkü rakipleri (Panionios ve Austria Wien) İstanbul’a bir puan için gelecekler ve kapalı savunmayla oynayacaklar.

Galatasaray kendi savunmasında Servet gibi ağır bir oyuncuyla mücadele ettiği için büyük açıklar verebilir. Orkun da henüz Mondragon’un uluslararası tecrübesine sahip değil.. Eğer hedef gruptan birinci olarak çıkmaksa sarı kırmızılı takım sürekli hücumu düşünmek yerine Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın güçlü rakipleri karşısında oynadığı gibi kontrollü ve savunmayı sağlama alan futbol oynamalı.

Bir de savunmanın göbeğinde geri dönüşleri kuvvetli birinden yararlanılmalı.. Bu anlamda Tomas’ın gidişinin G.Saray için önemli bir kayıp olduğu da ortaya çıkıyor.. Servet hava toplarında etkili ama yerden çok ağır ve arkasına çok adam kaçırıyor.

Aklım almıyor

KEREM Tunçeri Real Madrid’in guardı.. Real Madrid geçen yılın İspanya ve ULEB şampiyonu.. Kerem özellikle savunması ve sayıya giden paslarıyla etkili bir oyuncu..

En önemlisi dünya şampiyonu İspanya’nin ligi ACB’de forma giyiyor. Ve siz bu oyuncuyu Avrupa Şampiyonası kadrosuna almıyorsunuz.. Sonra da dökülüp geri dönüyorsunuz.. Gerçekten aklım almıyor..