Zeynep Atikkan: İçkinin İslamcı ve laik yorumu

Zeynep ATİKKAN
Haberin Devamı

Bu süreç birkaç yıl önce beş yıldızlı otelde iftar açmakla başladı.

O zamanki Refah Partisi'nin palazlandırdığı İslamcı burjuvazi, ramazan ayı boyunca beş yıldızlı otelleri kapattı. Bunun amacı, beş yıldızlı otellerdeki ‘‘havuzbaşı’’ partilerine nispetti.

İftar ‘‘partisi’’ için en yaldızlısından ve en büyüğünden davetiyeler bastırıldı.

İftara gıcır Mercedes'le gelindi.

Tesettürlü kadınların başlarında bellerine kadar inen alacalı bulacalı Versace ve bilmem ne marka başörtüsü. Laik burjuvazinin Teşvikiye ve Bebek camiilerinden kaldırılan cenazelerde taktıkları markalı başörtüsüyle yarışırcasına!

Ve ertesi gün basından ‘‘İslamcılar Batı'nın tüketim kalıplarını benimsiyor’’ alkışları yükseldi.

* * *

Kış ve Ramazan geçti. Yaz geldi.

Tatil köyü sezonu açıldı. Beş yıldızlı tatil köylerinde yerli ve yabancı turistler açılıp saçıldılar.

Tüketim kalıplarının Batılılaştırdığı varsayılan İslamcı burjuvazi, kendi tatil köylerinde beş yıldızlı tesettür tatili yaptı. Deniz, güneş, çocuk bahçesi, açık büfe beslenmesi vs!

Depremli yaz geçti. Geride artçıları bıraktı. Ve milenyum geldi.

Nasıl olduysa kendini Batılı sanan burjuvaziyi ‘‘deprem insafı’’ bürüdü.

Kabuğuna çekilir gibi yaptı. Depremzedelerin gücüne gitmesin diye ilk kez gösterişli eğlencesini pek dışa vurmadı.

Yılbaşını kandil izledi.

İslamcı burjuvazi, depremzedeye saygıyı filan takmadı. Gösteriş yarışındaki iddiasını kandilde İstanbul semalarına atılan havai fişek gösterisiyle kanıtladı. Zengin düğününde havai fişek patlatmayı ‘‘Batılılaşma'nın vazgeçilmezi’’ olarak gören bir grup laik ‘‘havai fişekli kandil’’ kutlamasını ‘‘İslam-Batı’’ sentezi diye yorumladı.

‘‘Haylaz oğlu yola gelen’’ baba gibi sevindi.

Şimdi İslamcı işadamının görkemli düğünü epey medyatik. İslamcı zenginin manken merakı, mini etekli sekreter merakı vs. konuşuluyor.

İslam'da sosyete olur mu tartışmaları, yanak yanağa dans edilir mi gibi ‘‘derin’’ bir sorunu da gündeme getirdi.

* * *

İş bu kadar dallanıp budaklanmadan çok daha önce, ODTÜ öğretim üyesi sosyolog Prof. Sencer Ayata, Refah çevresindeki burjuvalaşma sürecini yakalamıştı. Ve de bu sürecin yoksullarından oy alan RP tabanında büyük tepki yarattığını söylemişti.

Seçimler Prof. Ayata'yı haklı çıkarttı.

RP'yi büyüten ‘‘dışlanmışlar’’ son seçimlerde MHP'yi iktidara taşıyıp FP'yi küçültenler oldu.

Böylece siyasal İslam, dışlanmışları kendi eliyle milliyetçiliğe itti.

‘‘Alkolsüz kokteylin’’ ‘‘alkollü kokteyli’’ ikáme etmesinin sosyolojisine gelince; entelektüel birikimi olmayan bir çizginin yeni bir dünya yaratmasını beklemenin bir anlamı olmamalı.

Aslında ciddi bir entelektüel temele oturmayan Türkiye'deki Batılılaşma çizgisi, yıllardır modernleşmeyi havai fişek, beş yıldızlı otel düğünü, yanak yanağa dans, kötü tango, marka eşarp, çıplak kadın, havuz başında drink, gömleğinin üst üç düğmesi açık mimi etekli sekreter, manken ve de bilmem ne diye pazarladı.

Dans ve bikiniyle Batı'nın temsilciliğini yaptıklarını sananlar aslında ‘‘demodeliğin’’ elçileriydiler. Halen de öyle olmaya devam ediyorlar.

Anadolu'dan İstanbul'a gelen İslamcı işadamı da modernleşme adına bu demodeliği takibe koyuldu. Soluğu önce beş yıldız iftarında, sonra da beş yıldız düğününde aldı.

* * *

Acaba bugünün e-ticaret, e-siyaset, e-hayat evreninde yanak yanağa dans etmek neyin karşılığı? Mini etekli sekreter neyi ifade ediyor?

Laik burjuvazi ile İslamcı burjuvazinin rekabet ettiği tek bir zemin var, o da ağır demodelik.

Bu nedenle isteyen laik olduğu için alkollü kokteyl içsin.

İsteyen mini etekli sekreter tutup muhafazakárlık adına alkolsüz kokteyl yudumlasın.

Ama kimse kimseye ders vermesin. Çünkü herkesin ipliği pazarda artık.

Yazarın Tüm Yazıları