Yüzen saray Mystic’e uluslararası yat ödülü

Güncelleme Tarihi:

Yüzen saray Mystic’e uluslararası yat ödülü
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 22, 2011 00:00

Antalya’da inşa edilen 46 metrelik mega yata 2011 yılı The International Yacht Awards 2011 (Uluslararası Yat Ödülü 2011) verildi. 17 milyon Euro’luk bir etiket taşıyan yüzen sarayın ‘Avrupa’nın en büyük kompozit yatı’ unvanı da var.

Haberin Devamı

Geçen yıl nisan ayında suya indirildikten sonra eylül ayında önce Cannes, ardından da Monako tekne fuarlarında sergilenen 46 metrelik
Türk yapımı Mystic, dünyanın en prestijli
yat ödüllerinden birini aldı.
Geçtiğimiz günlerde İngiltere’de düzenlenen yarışmada Uluslararası Yat Ödülü 2011’i alan Mystic, ödülü 40 metre üzeri motor yatlar kategorisinde kazandı. Antalya Serbest Bölge’de CMB Yachts tarafından inşa edilen bu özel yat, aynı zamanda Avrupa’nın en büyük kompozit yatı unvanını da taşıyor. İlginç iç yerleşimi ve lüks donanımıyla dikkatleri üzerine çeken Mystic’in satış fiyatı, teknenin broker’lığını üstlenen İngiliz Burgess tarafından 17 milyon Euro olarak açıklandı.
Dokuz metre genişliğe sahip motor yatta dördü konuk kamarası ve biri ana kamara olmak üzere beş büyük kamara var. Sineması, barı, spor salonu, jakuzisi ve garajın açılmasıyla ortaya çıkan beach club’u de Mystic’in keyif merkezlerinden. Teknenin alt bölümünde beş metrelik Sea Doo marka fiber tekneyle jet-ski, dalış malzemeleri ve çeşitli deniz oyuncakları da bulunuyor.
Yatın sahipleri kendilerini deniz tutkunu olarak tanımlayan Beril ve Hüseyin Başaran. Kendi kullandıkları yatlarını dizayn
ederken, “Neden yeni bir mega yat yapıp satmıyoruz” diyerek kolları sıvayan Başaran Ailesi, bu nedenle de yat yapım işine girmiş. Beril Başaran 2008 yılında sektöre girdiklerini şöyle anlatıyor:
“Çok üst düzey bir yat yapmak için yola çıktık. Yatın dışını Hollandalı bir firmaya içini de Alman bir iç mimara çizdirdik. Sonra Antalya’da inşasına başladık. Mystic’in dekorasyonunda art-deco tarzından esinlenildi. Salonda abanoz, venge kaplama ve beyaz lake kombinasyonlarıyla bu anlayışın kendisini hissettirmesini sağladık. Mat venge ve beyaz lakeyle abanoz kaplama yumuşatılarak bütünlük sağlandı. Güvertesi tik ağacından. Salonumuz 70 metrekare, genel kapalı alan 480 metrekare, açık alanlarsa toplam olarak 800 metrekare. İçinde soğuk hava deposu bile var. Salonun baş tarafındaki duvardaki tablo asansör sistemiyle aşağıya iniyor ve ortaya 102 inç’lik televizyon çıkıyor. Bu televizyon dokunmatik bir panelle kontrol ediliyor. Ayrıca bu panelle aydınlatma, müzik ve perdelerin de ayarı yapılabiliyor. Bu dokunmatik sistem daha küçük panellerle tüm kamaralara yerleştirildi.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!