Yutulabilen kameraya Türk imzası

Tıp elektroniği konusunda dünyanın en büyük kuruluşlarından biri olan Japon RF System Lab'ın geliştirdiği 'yutulabilir kamera'da Cihan Halil adlı bir Türk'ün de imzası var.

Kapsül kameralar, bugüne kadar insan vücudunda üzerinde bulunan pilin ömrü kadar kalabilirken, Halil kameraya dışarıdan, mikrodalgayla enerji yüklemeyi başardı. Böylece ağız yoluyla bir hap gibi yutulan kamera, vücutta sınırsız süre kalma yeteneği kazandı.

Tıp elektroniği konusunda dünyanın en büyük kuruluşlarından biri olan Japon RF System Lab'ın yeni geliştirdiği 'yutulabilir kamera'da bir Türk'ün de imzası bulunuyor. RF Systems'in Norika adıyla ürettiği kapsül kameralar, bugüne kadar insan vücudunda üzerinde bulunan pilin ömrü kadar kalabilirken, Cihan Halil adlı Türk, bu kameraya vücudun dışından, mikrodalgayla enerji yüklemeyi başardı. Böylece ağız yoluyla bir hap gibi yutulan kamera, insan vücudunda sınırsız bir süre kalabilme yeteneği kazanırken, üzerinde artık pil bulunmadığı için daha da küçüldü.

Yeni kamerayı Norika 3 adıyla piyasaya süren RF System Lab, Cihan Halil'i de 500 milyon kişiden büyük bir pazarı kapsayan RF System Lab Europa'nın başına getirdi.

1965 doğumlu olan Cihan Halil, Boğaziçi Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra 1989 yılından itibaren Türkiye'de bilgisayar sektöründe çalışmaya başladı. Türkiye'nin en büyük yerli bilgisayar üreticisi olan Escort Computer'in sahibi İbrahim Özer ile birlikte özellikle kişisel bilgisayarlardaki multimedya uygulamaları konusunda yenilikler geliştiren Halil, bir süre sonra Escort Computer'den ayrılarak Hollandalı bir bilgi teknolojisi şirketine ürün seçimi konusunda danışmanlık yapmaya başladı.

DİŞ DOKTORU UYARDI

Bir diş doktoru arkadaşından, diş hekimliğinde kullanılan görüntüleme teknolojileri konusunda bilgi aldığını ve Japon Rf System Lab'ın adını ilk kez o zaman duyduğunu belirten Halil, sonraki gelişmeleri şöyle anlattı:

'1999 yılı başında Türkiye'ye döndüm ve bu konuda çalışmalara başladım. İlk once RF System Lab'ta üretilen kameralardan bir prototip elde etmeyi başardım ve ardından sektörü tanımak için gece gündüz çalıştım. Kendimi bu işi yapanlardan farklılaştırmaya çalıştım. Kapsül kameranın mikrodalgalarla dışarıdan enerji alması fikrini geliştirdim. Ve sonunda RF System Lab'dan randevu almayı basardım. Kendilerine geliştirmiş olduğum bilgisayar destekli çözümü anlattığımda çok etkilendiler. Zamanla stratejilerini bile bizimle paylaşmaya başladılar. 2001 Temmuz ayında RF System Lab Başkanı Jiro Maruyama beni Japonya'ya davet etti. RF System Lab Europe Başkanı olmamı ve Avrupa ile Rusya pazarlarını yönlendirmemi, yeni tasarımlara devam etmemi, Türkiye'de de bir Araştırma ve Geliştirme Merkezi kurmamı, tüm ülkelere verilmek üzere birçok lisanda yazılım geliştirmemizi istedi. Şu anda Japonca dahil olmak üzere 10 ayrı dilde program geliştiriyoruz. Kısacası nüfusu 500 milyondan daha büyük ve önemli bir pazarı bize emanet etti."

Kapsül kamera neler yapıyor?

  • Fiyatı 100 dolar olan kapsül kamera, ağız yoluyla hap gibi yutuluyor.

  • Fiyatı 10 bin dolar olan özel bir mikrodalga jenaratörü ve monitör sayesinde, kapsül kamera insan vücudunda istenen bölgeye yönlendiriliyor.

  • Kapsül kameranın üzerinde beyaz bir led ışık sistemi bulunuyor.

  • Kapsülün yüzde 40'ı boş. Böylece doktorlar bu boş alanları ihtiyaçlarına göre kullanabiliyor.

  • Kapsül kamera midede kullanıldığında mide asidini anında ölçebiliyor. Bu özelliği ile Norika 3 aynı zamanda dünyanın ilk on-line tahlil yapabilen kamerası.

  • Bir sonraki versiyonunda kapsülde bulunan özel bir mekanizma, iç organlardan doku alabililecek.

  • Kapsül kameranın içine ilaç yerleştirilebiliyor. Böylece, kamera yemek borusu, mide veya bağırsaklarda istenen bölgeye ilaç püskürterek tedavi sağlayabiliyor.

  • Kamera, işi bittiğinde bağırsaklara yönlendiriliyor ve yutan hastanın boşaltım sisteminden dışarı çıkıyor.

    İlk kıvılcımı Vehbi Koç çaktı

    RF System Lab Europa Başkanı Cihan Halil, kendini bilgi teknolojileri konusunda uluslararası bir başarıya taşıyan süreçte Vehbi Koç'un ayrı bir yeri olduğunu söylüyor. Halil, bir iftar davetinde tanıştığı Vehbi Koç'a bilgi teknolojileri ile uğraştığını söyleyince, Koç'tan, 'Bütün idealin ürettiğin malı yabancı memleketlerde satmak olsun' önerisini almış. Halil, Vehbi Koç'un vefatından sonra da Koç Holding Bilgi Grubu Yürütme Komitesi Başkanı olan Ali Koç ile de projelerini paylaşmış. Halil, dişhekimliği için geliştirdikleri kameralı görüntüleme sistemini Ali Koç'a anlattığında, 'Bunu ABD'den mi getiriyorsunuz?' sorusu ile karşılaşmış. Koç'a, bu sistemi kendilerinin geliştirdiğini söyleyince Ali Koç Halil'e bu kez, 'Bunu dünya markası yapabilir misin?' sorusunu yöneltmiş. Halil de, bütün rüyasının bu olduğunu söylemiş.
  • Yazarın Tüm Yazıları