Yükselişin sırrı 19 Mart

SEZONA 8’de 8’le başlangıç rekoru kırarak müthiş bir giriş yapan F.Bahçe, ligin ikinci yarısında kabus görmeye başladı. Önce liderlik gitti, ardından UEFA Avrupa Ligi’ne veda etti sarı lacivertliler... İşler iyi gitmiyordu. Operasyon işte tam o günlerde başladı. Ligin 25. haftasında Başkent’te G.Birliği ile golsüz berabere kalan F.Bahçe, Bursaspor’un 6, G.Saray’ın 4, Beşiktaş’ın da 2 puan gerisine düşüyordu. Takım dibe vurmuş, futbolcular moral olarak çöküntü yaşamıştı. O güne kadar perde arkasında kalan kulüp başkanı Aziz Yıldırım, 20 Mart’ta oynanan G.Antepspor maçından 1 gün önce, Samandıra’da basına kapalı gerçekleşen idmanda ortaya çıkıyordu. 19 Mart tarihi F.Bahçe için adeta bir milat oldu ve değim başladı. O günden bu yana neler değişti? İşte yanıtı...

Sorun- Kocaman-Daum gerginliği

İkili birbirini anlamakta güçlük çekiyordu. Christoph Daum, Aykut Kocaman’ı kendisine bir tehdit olarak görüyordu. Kocaman’ın yetkilerinin Daum’a tam olarak anlatılmaması büyük bir sorun yaratıyordu. Kocaman bu karmaşa içinde çok rahatsız durumdaydı. Çevresine sık sık “Bu iş böyle gitmez. Sezon sonunda mutlaka bırakacağım” diyordu.

Cevap- Görev tanımı yapıldı

Yönetim, Kocaman’a tam destek verdi. “Gerekirse Daum’u bile görevden alma yetkin var” denildi. Bu durum Daum’a da net bir biçimde iletildi. İkili arasındaki sorunların büyük bölümü Kocaman’a verilen güvenceyle sona erdi. Daum’a, Aykut Kocaman’ın kendisinin yerine gelmeyeceği ve teknik direktör koltuğunun tamamen kendisinde olduğu güvencesi verildi. Aykut Kocaman’nın yetkilerinin önemi net biçimde anlatıldı.

Sorun- Takımdaki disiplin zaafı

Futbolcular özellikle Kazım ve Roberto Carlos’un takımda olduğu dönemde müthiş bir rahatlık içindeydiler. Bu ikilinin gevşekliği tüm takıma yansıyordu.Zevk için oynuyorlardı. Takım, 11’deki antrenmana saat 10:50’de geliyor ve birbirleriyle fazla iletişime giremiyordu. Antrenmanların bitiminde de herkes evine gidiyordu.

Cevap- Samandıra seansları başladı

Başkan Aziz Yıldırım’ın başlattığı Samandıra seansları sarı lacivertlileri yeniden takım olma yolunda ateşledi. Yıldırım sanılanın aksine takıma “taktik” değil özgüven ve motivasyon aşıladı. Takıma G.Saray ve Beşiktaş derbilerinden önce 1.5 milyon dolar ekstra prim vaadediliyor, bu para tamamen yönetimin cebinden çıkıyordu. Son olarak takımın her sabah 10’da birlikte kahvaltı yaparak bütünleşmeleri sağlandı. Birbirleriye çok fazla diyalog içine girmeyen futbolcular, kaynaşıp takım ruhunu yeniden kazandı.

Sorun- Camiada çıkan çatlak sesler

F.Bahçe kötü oynuyor ve bunu yönetim de kabul ediyordu. Hakem hataları da hep Fenerbahçe aleyhine oluyordu. Aziz Yıldırım, Kulüpler Birliği Başkanı olduğu için sessizliğini korusa da sarı lacivertliler Futbol Federasyonu ve kurullarıyla çatışma halindeydi. Bu çatışmadan o güne kadar zararlı çıkan hep F.Bahçe olmuştu. Camiada çatlak sesler çıkmaya başlamıştı.

Cevap- Karşı atağa kalktılar

20 Mart’ta oynanan Gaziantep maçında F.Bahçe’nin bir penaltısının verilmediğini iddia eden Aziz Yıldırım soyunma odası koridorlarında karşılaştığı Kuddusi Müftüoğlu’na ağır eleştirilerde bulundu. Bunun kamuoyuna yansıması aslında hem federasyona, hem kurullarına, hem de kendi camiasına bir mesaj gibiydi. Ardından Mahmut Özgener’in Yıldırım’ı hedef alan açıklamaları aslında F.Bahçe yönetiminin tam da istediği şeydi. O hafta içinde bir basın toplantısı yaparak camialarına karşı güç kazandılar.

Sorun- Taraftar yönetime küskün

Fenerbahçe taraftarı, kulübe karşı kırgındı. Pankartları tribünlere sokulmuyor, en ucuz bilet olan kale arkası bilet fiyatları ise sezon başında 55 TL olarak açıklanıyordu. Fenerbahçe taraftarları takımını önemli maçlar dışında yalnız bırakıyor, tribünlere gelenler ise eskisi kadar takıma destek olmuyorlardı.

Cevap- Taraftarın gönlü alındı

Kale arkası bilet fiyatları 55 TL’den önce 44 TL’ye indiriliyor, ardından bu da yeterli görülmeyerek 22 TL’ye düşürülüyordu. Yönetim bu sezon şampiyon olmanın yolunun taraftardan geçeceğini biliyordu. Kasımpaşa maçında rakip takımın 120 TL’den satışa çıkardığı biletleri, aradaki farkı cebinden ödeyerek taraftara 50 ve 80 TL’ye satışa sunuyorlardı. Bu uzun yıllardır süren yönetim- taraftar gerginliğini tamamen ortadan kaldıran bir gelişme oluyordu.