Yüksek faize bir tepki de katılımcılardan

Güncelleme Tarihi:

Yüksek faize bir tepki de katılımcılardan
Oluşturulma Tarihi: Eylül 20, 2017 23:37

Yüksek faizden katılım bankaları da nasibini aldı. İş modeli reel ekonomiye dayalı olmasından dolayı yüksek faizden etkilendiklerini söyleyen katılım bankaları yöneticileri, “Biz, yüzde 8 kâr payı dağıtıyoruz, bankalar yüzde 18 mevduat faizi öneriyor” diyor.

Haberin Devamı

Yüksek faize bir tepki de katılım bankalarından geldi. Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere ekonomi yönetimi ve reel sektörün eleştirdiği yüksek faiz uygulaması katılım bankalarının da tepkisini çekti. Katılım bankaları, yüzde 8 kar payı dağıtırken, bankaların mevduat faizinin yüzde 15 olması katılım bankalarını olumsuz etkiledi. Sektör temsilcileri, katılım bankacılığının reel ekonomiye dayalı olmasından dolayı, yüksek faizin iş modelini etkilediğinden yakınıyor.

Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) Başkanı ve Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku, yüksek faiz nedeniyle Türkiye’nin yatırım kapasitesini uygun düzeylere çıkarmakta zorlandığını, bunun da iktisadi kalkınma politikalarına neşter vurduğu gibi sağlıklı bir büyüme planlamasının da önünde engel teşkil ettiğini söyledi. Utku, katılım bankalarının iş modelinin reel ekonomiye dayalı olmasından dolayı yüksek faizin katılım bankalarını da etkilediğini belirterek, “Şu an katılım bankaları yüzde 8 civarı kâr payı dağıtırken konvansiyonel bankalar hâlihazırda yüzde 15 civarında mevduat faizi oranları önerebilmekte. Bu nokta da çalışmalarımız, aslında tasarruf oranlarını artırma hedefiyle faiz oranlarının aşağı çekilmesine katkı sağlamaya çalışıyor. Altın toplama kampanyaları ile yastık altı birikimlerini ekonomimize kazandırmaya; bunun yanı sıra körfez sermayesi olarak bilinen sermaye birikiminin akım yönünü ülkemize çevirmeye çalışıyoruz” dedi.

Haberin Devamı

FAİZLER KADEMELİ DÜŞER
Melikşah Utku, yüksek faiz oranlarının düşürülmesinin tasarruf oranının arttırılması ve dolarizasyonun azaltılması ile doğrudan ilgili olduğunu hatırlatarak, “Mali ve siyasi noktada gösterilen istikrar, yatırımcı için uygun ortamların giderek daha çok tesis edilmesi ve bireysel emeklilik sistemi, altın toplama kampanyaları gibi tasarruf oranlarımızı artırmaya yönelik atılan adımlarla; kademeli olarak bu faizlerin ideal seviyelere inebilmesini muhtemel görüyorum” şeklinde konuştu.

Melikşah Utku, katılım bankacılığı hakkında da değerlendirmelerde bulunarak, bu alanda özellikle son dönemde hükümet tarafından ciddi mesafeler kat edildiğini kaydetti. Utku, “Bir süredir gündemde olan faizsiz finans kanun taslağı da bu yönde atılmış kıymetli bir adım. Bu taslağın getireceği en büyük yenilik, katılım bankacılığından çok; daha geniş boyutlu olarak finansal şirketleri kapsamına alacak olması.” dedi.

Haberin Devamı

BÜYÜME DEVAM EDECEK
Türkiye Finans Genel Müdürü Wael Raies, Türk ekonomisinin büyümeye devam ederek kötümserlerin çoğunu utandırdığını ve büyümenin de devam edeceğini söyledi. Büyüyen bir ekonominin daha yüksek istihdam ve verimlilik artışı ile daha yüksek GSYH gibi farklı fırsatları da beraberinde getireceğini belirten Raies, böylece ticaretin canlanacağını, ister mevduat sahibi olsun ister fon kullanıcısı tüm tarafların da bundan istifade edeceğini kaydetti. Raies, “Katılım bankacılığı, mevduat sahiplerinin fonlarıyla fon kullanıcıların yaptıkları kara katılımdır. Bu anlamda fon kullanımı sebepleri ile kar paylaşımı oranları son derece net. Katılım bankacılığı modeli, iş performansından bağımsız olarak belirli bir süre için önceden belirlenmiş bir kar tutarını talep eden konvansiyonel modele göre daha sürdürülebilirdir. Faizlerin ani yükseldiği dönemlerde, daha önce yapılan anlaşmalara veya durumun kredi kullananlara yapacağı etkiye bakılmaksızın söz konusu karların arttırıldığı da olmuştur” dedi.

Haberin Devamı

KÖRFEZ SERMAYESİNİN BAKIŞI
Wael Raies, “Körfez sermayesini katılım bankacılığına çekmek için neler yapılması lazım?” sorusunu, şöyle yanıtladı: “Belli başlı bütün katılım bankalarının özsermayesinde Körfez sermayesinin payı bulunuyor. Sektöre yeni sermaye çekmeden veya yeni oyuncular eklemeden evvel organik büyümenin desteklenmesi gerektiği kanaatindeyim. Ben, bu modern ekonomi içerisinde katılım bankalarının ürün yelpazesinin ve rekabetçiliğinin, bir yandan kendi köklerimize ve temel ilkelerimize sadık kalırken modernleşmesi gerektiğine inanıyorum. Bunu yapabilmek için de mevcut oyuncuların sektördeki algısının ve düzenlemelerin modernleşmesi lazım. Bu sayede yeni müşterileri kendimize çekebilir, pazar payımızı artırabilir ve şu an sektör lideri konumundaki geleneksel bankalarla rekabet edebiliriz. Mevcut katılım bankaları bir kere gerçek rekabet avantajı yakalar ve gerçek bir büyüme sergilerse, o zaman ilave sermaye çekmek mümkün olur. Hem de bu sermaye sadece Körfez bölgesi ile sınırlı kalmaz, tüm dünyadan gelir.” Vatandaşın, katılım bankalarına olan ilgisini de değerlendiren Wael Raies, bankacılık müşterilerinin sofistike ve doymuş müşteriler olduğunu belirterek, “Her şey katılım bankacılığı paydaşlarının hem ürün hem hizmet anlamında cazip fırsatlar sunmasına bağlı. Biz tasarrufları Türk işverenlerinin ekonomiyi büyütmesi yönünde kanalize ediyor ve bunun karşılığında iş dünyasının elde edeceği karlılığa ortak olma fırsatını sunuyoruz. Müşterilerden tek beklentimiz katılım bankalarını bir alternatif olarak düşünürken, sunduğumuz ürün ve hizmetlerin cazip olduğu noktada, açık fikirli davranmaları” dedi.

Haberin Devamı

REGÜLASYONA İHTİYAÇ VAR
TKBB Başkanı Melikşah Utku, vatandaşın yastık altı tasarruflarının katılım bankaları aracılığı ile ekonomiye kazandırılmasının tüm kesimlere katkı sağlayacağını belirterek, katılım bankacılığının yüzde 40’larda büyüdüğünü ve pazar payının yüzde 5,5’lara geldiğini söyledi. Utku, katılım bankalarının pazar payını 2025’te yüzde 15’e çıkarmayı hedeflediklerini, ancak bunun için çeşitli şartların sağlanması gerektiğini vurgulayarak, “Sadece katılım bankalarının çabasıyla değil, devlet kademelerinden müşteri düzeyine kadar geniş bir kesimde sahiplenilmesi gereken bir regülasyon ihtiyacı karşımıza çıkıyor. Katılım sigortacılığı, sukuk piyasaları gibi alanlarda daha çok faaliyet gösterilmesi,  çok büyük miktarlara ulaşan yastık altı tasarrufların sisteme kazandırılması gerekiyor. Bu katılım bankalarının tek başına yapabileceği bir atılımdan ziyade ekonomiyi yöneten, denetleyen ve düzenleyen kurumların devreye girmesiyle oluşacak kolektif çalışma neticesinde başarılabilecek bir hedef. Katılım bankacılığının bu hedef için gerekli potansiyele fazlasıyla sahip olduğunu düşünüyorum.

Haberin Devamı

KATILIM BANKALARI DEĞİŞMELİ
Türkiye Finans Genel Müdürü Wael Raies, katılım bankalarının değişmesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi: “Hayatta değişmeyen tek şeyin değişim olduğu felsefesiyle şunu söyleyebilirim ki katılım bankalarının da değişmesi gerekiyor. Katılım bankaları olarak toplam pazarımızı büyütebilmek adına kendi aramızda işbirliği yapmalı ve bu şekilde geleneksel bankalardan pazar payı kazanmalıyız. Müşterilerimize fiziki ve dijital yollarla erişebilmek adına farklı yaklaşımları benimseyerek odak noktamıza müşteriye sunduğumuz hizmeti koymalıyız. Yeni ürün fikirlerine açık olurken etik değerlerimize ve kurallarımıza sadık kalmalıyız. Müşteri hizmeti ve ürün geliştirme konuları, katılım bankalarının ilerleme sorununun özünü teşkil ediyor. Verilen hizmetin hızı ve kolaylığı bankacılık sektörünün normlarının gerisinde kalıyor. Hem mevduat hem de kredi tarafında daha fazla ürün geliştirmemiz gerekiyor. Bu katılım bankacılığı prensip ve etik kurallarından ödün vermeden de yapılabilir.”

BAKMADAN GEÇME!