Yozgat'ı ikiye bölen karar

Güncelleme Tarihi:

Yozgatı ikiye bölen karar
Oluşturulma Tarihi: Eylül 30, 2016 23:31

Yozgat Valiliği’nin OHAL kapsamında il genelinde alkollü içecek tüketilen umuma açık işletmeleri kapatması kamuoyunda tartışma yaratırken kenti de ikiye böldü. Kararı destekleyenler, “Buralar pislik yuvası olmuştu” derken, karşı çıkanlar ise “Yozgat’ın adı yobaza çıktı. Sorun bu yerlerde değil, denetimlerde” diye konuştu.

Haberin Devamı

YOZGAT’ın merkezinde, alkolü içecek satan restoran, bar gibi mekan bulunmuyor. Yozgat merkeze 60 kilometre uzakta, yol kenarlarında derme çatma yapılarda ‘müzikhol’ adı altında, gazino ve pavyonlar çalışıyor. Yozgat’ta alkollü içecek tüketilen 54 işletme için ruhsat alınmış; ancak ruhsat alanlardan sadece 17’si mekan açmış. Diğerleri ise baskılar, kesilen para cezaları nedeniyle işletmeleri kısa sürede kapatmak zorunda kalmış. Valiliğin, OHAL kapsamında aldığı kararın ardından da açık olan 17 işletmenin de kapısına kilit vuruldu. İşletmeler, Yozgat’tan uzak Sarıkaya, Yenifakılı, Boğazlıyan, Şefaatli ve Yerköy ilçelerinde bulunuyor. Bu ilçelerin özelliği ise Nevşehir, Kayseri sınırında veya sınıra yakın bölgede olması.

2 YILDA 21 ŞİKÂYET DİLEKÇESİ GELDİ
Valilik, kapatma kararının gerekçesi olarak çok sayıda şikâyetin gelmesini, vatandaşların bu tür yerlerden rahatsız olmasını gösterdi. Valiliğin rakamlarına göre 2014’ten bu yana sadece 21 kişi bu işletmeler hakkında şikâyet dilekçesi verdi. Dilekçe verenlerin çoğunluğunun kadın olması dikkat çekiyor. Dilekçelerde de mekanlardan çok burada çalışan kadınlara yönelik rahatsızlıklar dile getiriliyor. Bu işletmelerden kaynaklı 5 yılda Yozgat’ta cinayetle sonuçlanan 2 büyük olay yaşandı. 2012’de Yenifakılı’da bir işletme sahibi 4 kişiyi öldürdü. Sarıkaya’da ise  20 gün önce de yine bir işletme sahibi 2 kişiyi öldürdü. Bu cinayetlerin para alışverişinden kaynaklandığı ortaya çıktı. 

Yozgatı ikiye bölen karar


‘BU TÜR YERLER SUÇ MERKEZİ GİBİ’
Valiliğin bu gerekçelerle aldığı karar kenti ikiye bölmüş durumda. İşte görüşler:

Ayşe Arslan (43, tarlada çalışıyor): Eşim, ailemden kimse gitmiyor. Ama birçok aile bu mekanlar yüzünden dağıldı. Aylarca tarla tapanda güneşin altında çalışarak kazandığını bir gecede buralarda yiyor. Orada çalışan kadınlarda ahlaksız işlere giriyorlar.

Ahmet Değirmen (Esnaf): Kadınlar, uygunsuz kıyafetlerle sokaklarda dolaşıyor. Çok kültürümüze uygun şeyler değil bunlar. Bu mekanlarda ne tür pisliklerin döndüğünü bilmiyoruz. Bunları işletenlerin çoğunun suça karıştığı iddia ediliyor. Bulundukları yerlerde huzuru bozuyorlar.

Yusuf Karakoç: Bu tür yerler daha önce şehir içindeydi. Çok fazla olay yaşanıyordu, huzurumuz bozuluyordu. Alkol alıp çevreye, insanlara zarar veriyorlardı. Şehir dışına taşınması bir nebze olsun olayları azalttı. Bu tür yerler suç merkezleri gibi.

'KÖTÜ İSE DÜZELTİLMESİNİ SÖYLERSİN'
Yusuf Fatih Canagir (CHP BoğazlIyan İlçe Başkanı): 2014 yılındaki yerel seçime kadar Boğazlıyan’da CHP belediyesi vardı. Ben de belediye başkan yardımcısıydım. Geldiğimizde bu işletmeler hepsi şehir içindeydi. Kötü koşullarda hizmet veriyorlardı, vatandaş rahatsızdı. Biz de karar aldık, altyapısını yaptık, yer açtık, sonra şehir dışına götürdük. Bu mekanlar şehir dışına taşındıktan sonra da ilçede herhangi huzursuz bir durum olmadı. Varsa bunlarla ilgili bir sıkıntı denetimlerini artırırsınız, cezalarını verirsiniz. Koşullar kötüyse düzeltilmesini söylersiniz.

OHAL İLE NE İLGİSİ VAR
Tuğrul Koçak (39, Valilik kararıyla kapatılan Kime Ne Bar işletmesinin sahibi): Yozgat’ta en fazla vergiyi biz ödüyoruz, çalışanlarımızın sigortasını yapıyoruz. Burada birçok insan ekmek parası kazanıyor. Kalkıp OHAL’den kapatıyorsunuz. Varsa yasadışı bir durum, şartlara uymayan bir yer kapattırsın. Bunun OHAL ile ne ilgisi var? Önce uyarırsın, sonra kapattırsın. Pat gelip kapattılar, ne yapalım şimdi hırsızlık arsızlık mı yapalım, mafya mı olalım? Ekmek teknemize kilit vurdular. Kapatmakla çözüm olur mu? 20 kilometre ötede Nevşehir sınırlarında yerler açık, buraya gelen oraya da gider. Bura olmaz başka yer olur yine gider.

Yozgatı ikiye bölen karar


VALİ BİZİ DE DİNLESİN
Aysel Özalıcı (Kapatılan Hasır Müzikhol’un sahibi): Vali, kadınlar rahatsız ondan kapattık diyor. O kadınları dinliyor da biz kadın değil miyiz? Biz buradan ekmek paramızı kazanıyoruz, çoluğumuz çocuğumuz burada ekmek yiyor. Boğazlıyan’da 7 otel var, 20 tane kadın kuaförü var. Hepsi bu işletmeler sayesinde ekmek yiyor. Peki sen buraları kapattıyorsun da bu insanları düşündün mü? Ne yapalım, yaşamayalım mı? Buralara gelenler yine içmeye gidecek, Nevşehir’e gidecek, Kayseri’ye gidecek. O zaman ne olacak.

Hatice Evirgen (Kapatılan Ayışığı Müzikhol’un sahibi): FETÖ Türkiye’ye, Vali de bize darbe yaptı. Vergimizi veriyoruz, kayıt altındayız, kaçak göçek açılmamış, ruhsatı olan mekan işletiyoruz. Bundan ne suç var? Olay oluyormuş, bizim burda olmuyor. Olan yerleri denetlersin, gereken cezaları verirsin. Bizim suçumuz günahımız ne? OHAL’de teröristlerle mücadele edilecekti, vali bizimle mücadele ediyor. Ben ev geçindiriyorum, çocuk okutuyorum, ekmeğimi kim verecek? Valinin görevi kenti yönetmek, asayiş ve huzuru sağlamak. Bunu yapmak yere kökten kapatarak çözüm mü olur? Valiliğe çıktık, görüşmedi. Eğer buralar açılmasa gidip kendimizi yakacağız. İlk defa cinayet oluyor, bu da mekanın dışında. Bir polis cinayet işlerse Emniyet’i mi kapatacaksınız? Üniversitede olay olsa buraya kilit mi vuracaksınız?

Fatma A. (29. Kime Ne Bar’da garson): Bize yaşam hakkı tanınmıyor. Engeli bir oğlum var, anneme ve kardeşime bakıyorum. Aç bırakıp, sokağa terk edildim. Fuhuş mu, yasadışı iş mi yapayım? Çocuğuma, anneme ve kardeşime kim bakacak, vali mi? Namusumuzla ekmeğimizi kazanıyorduk.

KAPATILMASIN DENETLENSİN
Mustafa Gönen (48, çiftçilikle uğraşıyor): Vali usulsüz olarak, OHAL’e sığınıp böyle mekanları kapatıyor. Madem bu mekanlarda olay oluyor, kendisinin görevi ne? Denetlesin, olayların önüne geçsin. Polisi var, savcısı var. Kapatmak ile çözüm olur mu? ‘Ben denetleyemiyorum, bu işi yapamıyorum kapattıyorum’ olur mu? Yozgat’ı da yönetemiyor; Yozgat’ı da kapattıp, haritadan mı silelim?

Celalettin Yaroğul (49, Yukarı Karakoç Mahalle Muhtarı, eski işletme sahibi): Benim de işletmem vardı, hiçbir olay da olmadı. İçmek isteyen insan da bizim vatandaşımız. Ancak baskılardan bıktım, sürekli cezalar kesildi. Polisi, zabıtası, sağlık ekibi sürekli denetime gelip keyfe keder ceza kesiyordu. Artık bunaldım, cezaların altından kalkamaz oldum. Kapattım.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!