Yorgunluk reçetesi

İstatistiklere bakılırsa her iki kişiden biri yorgun! Dinlenmek için tatil yapanlarda bile durum aynı. Yorgunluk salgınının nedeni ise bedensel hastalıklardan çok ruhsal sorunlar ve motivasyon kaybı.

Haberin Devamı

“Yorgunluk tıpkı kilo sorunu gibi modern zaman hastalığı oldu” diye daha önce de yazdım. Gerçekten de istatistiklere bakılırsa her iki kişiden biri yorgun! Dinlenmek için tatil yapanlarda bile durum aynı.
Dinlenmek, enerji toplamak için çıktıkları tatilden yorgun dönenler, belki de bu nedenle tam bir şaşkınlık içindeler. Aslında pek de şaşırmamalılar! Şaşırmamalılar çünkü yorgunluk salgınının nedeni bedensel hastalıklardan çok ruhsal sorunlar ve motivasyon kaybı. 
Yorgunluk destekleri olarak tavsiye edilen en güçlü bitkisel destek Ginseng’tir. Bunu diğer doğal destekler, yani NADH, Koenzim Q-10, DHAE, magnezyum ve B vitamini destekleri (özellikle B12) izliyor. Yaşam biçiminizde yapacağınız küçük değişimlerle de yorgunluk hissiniz azalabiliyor.
İyi bir stres yönetimi özellikle kaygıdan endişeden korkudan kaynaklanan duyguları bastırmak veya paylaşmak, olan bitene yapıcı ve olumlu açılardan bakmayı becerebilmek faydalı olabilir.

Haberin Devamı

BİZ NE ÖNERİYORUZ?

Hastalarımıza yaşamlarını dikkatle gözden geçirmelerini, yanlışları varsa üzerine gitmelerini, streslerini ve duygularını anlatan samimi notlar yazmalarını ve ruhsal yüklerini bunlara bakarak hafifletmeye çalışmalarını söylüyor, onlara eve iş taşımamak, sosyalleşmeye daha çok zaman ayırmak gibi değişimlerin yararları olduğunu hatırlatıyoruz.
Sigarayı, alkolü, kafeinli içecekleri azaltmanın, daha iyi uyumanın etkili olabileceğini belirtiyoruz.  Her gün bir mültivitamin almanın akıllı ve dengeli bir beslenme planının etkili olabileceğinden ise hiç kuşku duymuyoruz. Özellikle meyve, sebze, tam tahıllar ve balık tavsiye ediyoruz. Aç kalmamayı, sık ve az yemeyi, hipoglisemiden korunmayı öneriyoruz.  Ara öğünlerde ceviz, fındık veya meyve dilimleri atıştırmalarını,  özellikle öğle yemeklerini hafifletmeyi öğle saatlerinde alkol almamayı hatırlatıyoruz.
Ağır -sert- diyetlere girmemeyi, sık sık diyet yapmamayı, diyet yaparken bile kadınların 1200, erkeklerin 1500 kaloriden az almamaları gerektiğine inanıyoruz. Bol ve sık su içmeyi, şekerli ve unlu-tuzlu-yağlı besinlerden uzak durmayı faydalı buluyoruz. Bizim çok etkili bulduğumuz doğal bir yorgunluk giderici olarak değerlendirdiğimiz, hatta bir tür antidepresan olarak düşündüğümüz ilaç da düzenli egzersiz alışkanlığı ve özellikle yürüyüşlerdir.
Her gün düzenli olarak yürümek yorgunlukla mücadelede en etkin yöntem gibi görünüyor. Düzenli yürümeyi, yüzme, pilates, yoga ile de desteklemeyi özellikle öneriyoruz.

NE YAPMALI?

Haberin Devamı

Yorgunlukla mücadele etmek gerçekten zor bir iş. Yorgunluk, özellikle motivasyonel ya da psikolojik ise iş daha da güçleşiyor. Bu durumlarda bile işi oluruna bırakmak yerine yeni bir “yol haritası” yapmak, eve, yatağa, günlük rutine takılıp kalmak yerine yeni bir plan yapmak gerekiyor.
Eğer “Yorgunum” diyorsanız, sorununuzun çözümü için, B12 ve D vitaminleri, TSH hormonu, SGOT, SGPT enzimleri, kreatinin, sedimantasyon ve CRP düzeylerinize baktırmadan yola çıkmayın! Mutlaka ama mutlaka bir doktor denetiminden geçin ve sizi o hekimin yönlendirmesini isteyin.
Dikkatli bir “ön değerlendirme” sizin başka hangi testlerden geçmeniz veya başka hangi hekimlere gitmeniz gerektiğini ortaya çıkaracak ve sorunu iyice derinleşmeden çözmenizi sağlayabilecektir.

BİR SORU

Haberin Devamı

Aft bulaşıcı mıdır?

Aft, mukoza denilen, bedenimizin iç kısımlarını ve boşluklarını kaplayan ve çeşitli salgılar üreten dokunun nekrozudur (hücre ölümü). Özellikle dil, diş etleri ve yanak içlerinde oluşur. Tam olarak nedeni bilinmemekle birlikte bir otoimmünite (hücrelerin kendi bağışıklık sisteminin saldırısına uğraması) sorunu olduğu kesindir. Otoantikorların (kendi dokularına saldıran savunma hücreleri) saldırısına uğrayan hücreler ölür ve düzgün kenarlı, kratere benzeyen çok ağrılı yaralar oluşur. Aft ne bulaşıcıdır ne de bir enfeksiyondur.
Aft oluşumuna yol açan nedenlerin başında stres ve yorgunluk gelir. Besinlerden bazıları, örneğin kuruyemişler, ananas, baharat, sirke ve beyaz şarap da aft sorununa neden olabilir. Tedavi amacıyla kullanılan antienflamatuvar, analjezik, antiseptik kremler konforu düzeltip rahatlama sağlar. Ancak, genel olarak aft yaklaşık on gün içerisinde kendiliğinden iyileşir. Bazı ciddi hastalıkların (Behçet hastalığı gibi) belirtileri arasında yer alan aftın beraberinde başka yakınmalar olması durumunda bir hekime danışılmalı.

Yazarın Tüm Yazıları