Yönetim kurulları şenleniyor

İMKB 100 şirketlerinin yönetim kurul başkanları, başka şirketlerin yönetim kurullarına aday olabilecek nitelikteki üst düzey kadın yöneticilere mentorluk yapacak. Programa Türkiye’den katılmayı kabul eden isimlerden bazıları şöyle: Cem Boyner, Güler Sabancı, Suzan Sabancı, Mustafa Koç, Hamdi Akın, Bülent Eczacıbaşı...

Haberin Devamı

50 yıllık Türk Ticaret Kanunu değişiyor. Önümüzdeki temmuz ayında yürürlüğe girecek kanunda yönetim kurullarıyla ilgili ilginç maddeler var.
Örneğin halka açık şirketlerin yönetim kurulu üyelerinin dörtte birinin yüksek öğrenimli olması şartı geliyor.
Yönetim kurullarının şeffaflığıyla ilgili çalışmalar yapan Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Dr. Melsa Ararat bu noktaya fena takılmış.
“Eğitim seviyesiyle şirket performansı ve şirketin etik davranışı arasında bir ilişki olduğuna ilişkin kanıt yok” diyor.
Başka takıldığı bir nokta da yüksek eğitime ‘kota’ uygulandığı halde yönetim kurullarında ‘kadın kotası’ olmaması. “Halka açık ve devlet kontrolündeki şirketlerde kadın kotası olmamasını anlamıyorum. şirketlerin kadınların alacağı kararlara ihtiyacı var.”
Verdiği oran Türkiye’de yönetim kurullarında kadının adının olmadığını ortaya koyuyor. 2008 verilerine göre, halka açık şirketlerin yönetim kurullarında kadın oranı yüzde 5.

Haberin Devamı

NASIL YAKALAYACAĞIZ

Bunun yarısından fazlası kanbağı ya da evlilik nedeniyle yönetim kuruluna seçilmiş kadınlar. Toplam yönetim kurulu üyelerinin sadece yüzde 2’si profesyonel kadınlar.
Melsa Ararat, Batı’da yönetim kurullarında kadın kotası uygulamasının yaygınlaştığını söylüyor: Norveç, Finlandiya, ızlanda, ıspanya, ırlanda gibi ülkelerin hedefi yönetim kurullarında yüzde 40 oranında kadın. ısrail, Güney Afrika, Danimarka’nın hedefi de yüzde 40. Fransa’nın 2014’e kadar yüzde 20’yi hedeflediğini biliyorum.
Peki Türkiye yüzde 5’lik oranla ‘yönetim kurullarına daha çok kadın’ trendini nasıl yakalayacak?
Praesta Danışmanlık şirketi’nin Türkiye ortağı Hande Yaşargil Ateşağaoğlu bu konuda kafa yoranlardan. Londra merkezli şirketin 2006’dan beri yönetim kurullarında daha çok kadın için önce ıngiltere’de, ardından sekiz Avrupa ülkesinde devreye soktuğu programı, Forbes Dergisi’nin desteğiyle Türkiye’de uygulamak için kolları sıvamış.

ŞİRKETLER ARASI MENTÖR

Türkçeye ‘şirketler Arası Mentorluk’ diye tercüme edilebilecek program ilginç bir yöntem uyguluyor.
İMKB 100 şirketlerinin yönetim kurulu başkanları, başka şirketlerin yönetim kurullarına aday olabilecek nitelikteki üst düzey kadın yöneticilere mentörlük yapacak.
Dünya Bankası ile AB’nin ‘iyi uygulama’ olarak örnek gösterdiği programa Türkiye’den katılarak mentor olmayı kabul eden isimlerden bazıları şöyle: Cem Boyner, Agah Uğur, Murat Ülker, Ümran Beba, Güler Sabancı, Suzan Sabancı, Serpil Timuray, Mustafa Koç, Hamdi Akın, Bülent Eczacıbaşı, Tuncay Özilhan, Süreyya Ciliv...
Ateşağaoğlu’na göre program Avrupa’da iyi sonuç verdi ve hem yönetim kurullarındaki kadın sayısında, hem kadın CEO sayısında artış oldu.
Türkiye’deki sonuçları önümüzdeki yıllarda göreceğiz.
Bu arada konuyla bağlantılı Melsa Aratat’tan son aldığım bir bilgiyi paylaşıyorum. SPK yeni bir tebliğle, halka açık şirketlerin yönetim kurullarının üçte birinin bağımsız olmasını zorunlu yapmış.
Ararat diyor ki: “Türkiye’de bir bağımsız yönetim kurulu üyesi piyasası yok. Kadın adayların da düşünülmesi biraz sorunlu hale gelecek.” Yönetim kurulları şenlenecek anlayacağınız.

Haberin Devamı

Caddebostan’daki tarihi köşkü kim aldı

İstanbul’da, Caddebostan sahilinde yürüyüş yaparken gözlerimi alamadığım iki harika köşk var. Aslında Zanzibar lokantasının olduğu yuvarlak kubbeli köşkü de sayarsak üç.
Sözünü edeceğim köşk, Zanzibar ile eskiden Caddebostan Plajı’nın olduğu yerde yükselen kuleli Mabeynci Ragıp Paşa Köşkü arasında kalan köşk.
Bu dört katlı köşkte birkaç aydan beri hummalı bir restorasyon çalışması var.
Köşkü bir ara Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan’ın satın aldığını duymuştum. Kalkavan döneminde hiçbir restorasyon çalışması yapılmamıştı.
Köşkü şimdi System ınşaat’ın sahibi Burak Başlılar satın almış. Başlılar henüz 40 yaşında ve Kaddafi döneminde 16 yıl Libya’da çalışıp büyük servet sahibi olmuş.
Trablus’ta, Tabanlıoğlu’un projesiyle hayata geçirdiği kongre merkezi ‘Ortadoğu’nun En ıyi Binası’ ödülünü kazanmıştı.
Caddebostan sahilinin en değerli mücevherlerinden bu köşkün Burak Başlılar gibi başarılı bir isim tarafından satın alınarak, kültür mirasımıza kazandırılmasına seviniyorum.
Tabanlıoğlu tarafından yapılan restorasyon da gördüğüm kadarıyla şahane.
Ancak medyada Burak Başlılar’ın satın aldığı dört katlı tarihi köşkle ilgili küçük bir kafa karışıklığı var. Kulesiyle ünlü Mabeyinci Ragıp Paşa Köşkü ile karıştırılıyor.
Burak Başlılar’ın satın almış olduğu köşk yine 1900’lu yılların başında padişah II. Abdülhamit’in mabeyincisi Ragıp Paşa kızı Tevhide Hanım tarafından yapılmış.
Yani Burak Başlılar’ın satın aldığı bu Tevhide Hanım Köşkü.

Yazarın Tüm Yazıları