Yılmaz, topal ördek olur mu

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

Önce yemeğin atmosferi ile ilgili bazı ayrıntılar vereyim. Geçen salı akşamı Başbakan Mesut Yılmaz, CHP Lideri Baykal'ı telefonla arayarak şunu söylüyor:

‘‘Dün televizyonda yaptığınız konuşmanın son bölümünü dinledim. Ona dayanarak, bu defa ben sizi yemeğe davet edeyim.’’

Baykal o konuşmasında şunları söylemişti:

‘‘Mesut Bey çok kolay bir misafir. Ne yiyor, ne içiyor. O bize çok geldi. Bu defa ben ona gidebilirim.’’

YEMEĞİN MÖNÜSÜ

Dün yenilen yemeğin mönüsünde şunlar vardı:

Mercimek çorba, iç pilavlı kuzu eti, salata ve Türk tatlıları.

Demek ki son zamanlarda çok kilo almasına rağmen Yılmaz, bol kalorili bir mönü tercih etmiş.

Bir çentik atmadan geçemeyeceğim. Acaba aşırı stresin ifadesi mi?

Öteki ayrıntılara gelince...

Başbakan Mesut Yılmaz, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'la görüştüğü saatlerde, Ankara Temsilcimiz Sedat Ergin, Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit'e şunu soruyor:

- Sizce Sayın Baykal'ın ulaşmaya çalıştığı nedir?

Ecevit'in cevabı aynen şöyle oluyor:

‘‘Bunu bir Demokles'in kılıcı gibi başımızın üstünde tutmak, bunu bir pazarlık kozu olarak kullanmak istiyor.’’

Ecevit hemen arkasından şu ilginç sözleri söylüyor:

‘‘Ama ben bu hükümet döneminde Sayın Mesut Yılmaz'ı daha yakından tanıdım. Böyle pazarlıkların içine çekilecek karakterde bir insan değil. Bildiğimiz yolda yürürüz.’’

BİR GÜN ÖNCE

Bir gün öncesine dönelim.

Önceki gün saat 19.30'da Yılmaz, Ecevit ve Hüsamettin Özkan bir araya gelip, ertesi gün yapılacak görüşmenin stratejisini hazırlıyorlar.

Daha sonra öteki ortak Hüsamettin Cindoruk'la da telefon bağlantısı kurulup, onun onayı da alınıyor.

Bu görüşmede, Yılmaz'a hareket alanı sağlayacak birkaç alternatif üzerinde duruluyor.

Şurası bir gerçek ki, Baykal'la yapılan anlaşma, bu alternatiflerden ‘‘en az arzu edileniydi.’’

Görüşmeden sonra Baykal'la konuşuyorum. Son derece neşeli. İstediğini elde etmiş bir siyasetçi havasında.

Bazı ayrıntıları soruyorum. Mesela, seçim hükümetine hangi partiler katılacak?

Bunu konuşmamışlar. ‘‘Bugünden o güne giden gelişmelere bakacağız’’ diyor. Tabii insan, Fazilet Partisi'nin de hükümete girip girmeyeceğini merak ediyor.

Hangi partinin ne kadar bakan vereceği konuşuldu mu? Buna da ‘‘Hayır’’ cevabı veriyor.

DÜŞÜK PROFİL

Buna karşılık başka bazı ayrıntılar konuşulmuş. Mesela, bütçeyi bu hükümetin hazırlaması kararlaştırılmış.

Ayrıca partilerin, sivri olmayan, partizanca davranmayacak ‘‘düşük profilli’’ kişilerle hükümette temsil edilmesi üzerinde mutabakat sağlanmış.

Dün Ankara'da şu sorunun cevabı aranıyordu: ‘‘Başbakan Yılmaz bugünden itibaren ‘lame duck' haline gelebilir mi?’’

Amerika’da yeni başkan seçildikten sonra, bir süre daha eski başkan görevde kalır.

Ancak eski başkan artık eski gücüne sahip olmadığı için, kendisine topal ördek denir.

Tabii Türkiye'de durum farklı. Çünkü Yılmaz seçimden sonra yeniden başbakan olarak geri dönebilir. O nedenle otoritesini kaybetme ihtimali, seçimden çıkan Amerikan başkanlarına göre farklı olabilir.

Ama yine de bugünden seçim kararı almış bir hükümetin artık eskisi gibi olamayacağı da bir gerçek.

ANTALYA'DA SÖYLENEN

Yılmaz daha bir buçuk ay önce Antalya'da bana, ‘‘Seçim tarihini bugünden konuşmam. Ama Meclis açılmadan önce bir araya gelip tarihi belirleyebiliriz. O takdirde ben de seçim hükümetine evet diyebilirim’’ demişti.

Oysa seçim tarihi bugünden kararlaştırılıyor ve seçim hükümetini de bugünden kabul ediyor.

Acaba bu, önceki günkü oylamada Baykal'ın başının üzerine astığı Demokles kılıcının gölgesi mi?













Yazarın Tüm Yazıları