Yiğitle yoğurt

Güncelleme Tarihi:

Yiğitle yoğurt
Oluşturulma Tarihi: Nisan 18, 1998 00:00

Haberin Devamı

Futbolda hem oynatan için hem de oynayan için kariyer, lig şampiyonluğudur. Beşiktaş maalesef bitmesi yaklaşan bu sezonda zirvenin yanından bile geçemedi. Daha kolay olan kupa çıkmazının sonunu buldu. Basit bir matematikle de diğer bir yol olan lig dördüncülüğünü kulak arkası yaptı. Şampiyonlar Ligi'nde kazanırken sevindirdi, kaybederken üzdü ama utandırmadı. Bitmemiş sezon için benim yakın-uzak tarifim bu.

Şimdi oynatana yani Toshack'a yorum getireyim istiyorum. Hem kafamı kurcaladım hem de arşivimi karıştırdım. İlk geldiği günden bu yana kötü bir şey yazmamışım. ‘‘Yarısını doğru, yarısını yanlış yapıyorsun’’ diye sitemim olmuş. Kariyerini üstte tutmuşum, ‘‘Beşiktaş'ın kulübesinde görkemli bir adam nöbet tutuyor’’ diye de dile getirmişim. Elindeki kısıtlı kadro Toshack'ı sıkıntılara soktu. Adam burda bigünah... 11-12 kişilik dar çerçeve içindeki futbolcu listesi ve onu kullanma mecburiyeti, futbol adamını çıkmaza sokar. Üstüne üstlük kolay kazanılabilecek maçların yarısından çoğunu İnönü'nün zemini yedi bitirdi. ‘‘İyi yaptı’’ dediğim şeylerin başında, futbolcuya dayalı yanlış düzene kalın bir duvar çekti. Zaman geldi Şifo tribüne çıktı. Bir başka zaman da Amokachi yanında oturdu. Adım adım kupaya yaklaşırken, sevgiyle disiplini iyi harman etti, futbolcusuna da iyi anlattı. Kupa ile beraber Avrupa'ya çıkış bileti cebe kondu. Anladığım kadarıyla Toshack'la ‘devam’ var. Seviyeli rekabet ortamı, geniş ve kaliteli bir kadrodan geçer. Madem bu adama yönetim olarak güvenoyu çıktı, istediği transferler de yapılmalı. Ama Toshack'a fren de lazım. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Yoğurdu yiyen yiğit, kaşığı ağzı yerine gözüne soksa kimse birşey diyemez. O yiğit eğer yoğurdu başkasının üstüne dökerse maraza çıkar. Toshack kendi takım oyuncuları için yorum getirebilir. Bu normal. Aykırı olan; hakemlere, başka camialara hatta başkanlarına dil uzatmasıdır. Toshack bu yüzden iki defa aldığı ceza ile tribüne çıkıyorsa demek ki fren gerekiyor. Bunu kim yapacak? Tabii ki yönetim. Futbolun adamı, futbolla meşgul olur. İşi sahanın içindedir. Dışında değil.

Bir çok kimsenin anlamamazlıktan geldiğine ben bir anlam yükleyeyim. Beşiktaş'ın taraftarı mal sahibidir, yöneticileri kiracı... Kimler geldi, kimler geçti. Beşiktaş'ın insanı bir asırdır tribünde. Nesiller değişecek bu böyle devam edecek. Beşiktaşlı, Toshack'ı seviyor. Bu bulunmaz bir nimet. Her zaman olmaz, uymaz da... Yönetim bu sevgi kolaylığından çabuk nasibini almalı. Yönetimle tribünün buzları eritme yöntemi iyi transferden geçiyor. Fazla vakit de yok. Pamuk eller cebe.

Dipnot: Geçen haftaki yazımdan sonra Affan Keçeci'den bir mektup aldım. Bugünkü yerimin darlığından dolayı mektup virgülüne dokunmadan, tam metin olarak önümüzdeki hafta bu sütunlarda olacak.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!