YetiÅŸ AyÅŸe

Haberin Devamı

MERYEM

Biliyorum hepiniz Meryem’i merak ediyorsunuz. Doğrusunu isterseniz ben de merak ediyorum.

 

Çünkü cuma günü buluşmak üzere sözleştiğimiz saatte ben emlakçıya gittim ancak Meryem gelmedi.

 

Emlakçının anlattığına göre kocası her yerde onu arıyormuş ve herkese de bulursa öldüreceğini söylüyormuş.

 

Cep telefonuna da yine tehdit dolu mesajlar gönderiyormuş. Meryem de köylüsü olan emlakçının yanında kendisini bulacağından endişe ettiği için yer değiştirmiş, saklanıyormuş. O yüzden gelememiş.

 

Telefonla da ulaşmaya çalıştım ama telefon sürekli kapalı, emlakçı aracılığıyla bana gönderdiği mesajda beni en kısa zamanda arayacağını söylemiş.

 

Haberin Devamı

Haber alır almaz sizlerle paylaşacağım, olayın peşindeyim. Farklı kaynaklardan da araştırıyorum.

 

Ama buradan kocasına ve ailesine de seslenmek istiyorum. Nasılsa birileri okur, onların da kulağına gider. Rumuz da olsa yaptıklarından anlayacaklardır.

 

Utanacaklarını sanmıyorum ama en azından kanundan korkmalarını tavsiye ediyorum. Çünkü ben bu işin peşini bırakmam, birkaç tehdide de pabuç bırakmam, bilirsiniz.

 

Sizlerden de yardım için epostalar gelmeye devam ediyor. Bir kısmı aşağıda. Hepinize teşekkür ederim sevgili okur dostlarım.

 

MERYEM’E DESTEK

 

Merhabalar Ayşe Hanım,

 

Meryem için bir hesap numarası verebilirseniz, ben de elimden geldiğince bir miktar yardım etmek isterim.

 

Teşekkürler.

Aysun

 

………………..

 

Haberin Devamı

MERYEM’E YARDIM

 

Merhaba,

 

Meryem’in hesap numarasını gönderebilirseniz kendisine yardımcı olmak isterim.

 

Saygılarımla,

 

 

Feyza

 

…………………..

 

 

MERYEM

 

 

Sevgili Ayşe Hanım,

 

Merhaba.

Umarım sevdiğinizle güzel bir gün geçirmişsinizdir.

Benim size naçizane tavsiyem; sakın ola dolduruşa gelip, Meryem için hesap numarası vermeyin ya da yetkili yerlerden izin almadan bu işe girişmeyin.

 

Aksi takdirde inanamayacağınız kadar çok kanun, tebliğ ve kararnamelerle bezenmiş bir sürü şeye muhatap kalırsınız.

 

Meryem’e yardım müthiş olur ama dikkat.

 

Kaleminize kuvvet.

Sevgiler, saygılar.

 

Coşkun  

 

CEVAP: CoÅŸkun Bey uyarınız için teÅŸekkürler. Farkındaysanız,Âbu konuda ben de çok dikkatliyim, hiçbir okurumuzun banka adresini paylaÅŸmıyorum. Benim yaptığım sadece tarafların iletiÅŸim kurmalarını saÄŸlamak, gerisi sevgili okur dostlarımın inisiyatifine kalmış zaten.

 

……………………

 

BÜYÜ BOZMAK

 

AyÅŸe Abla merhaba,

Haberin Devamı

Yazılarını çok uzun zamandır okuyorum, hatta ilk yazmaya başladığın günden beri.

 

İçtenliğin, doğallığın, bizden biri oluşun seni vazgeçilmez kılıyor.

 

Senden bir şey isteyeceğim ablacığım. Bir arkadaşın varmış astrolog kahve falı da bakıyormuş.

 

Benim bir sorunum var ablacığım. Kuzenim yaklaşık 6 yıl önce nişanlandı ve olmadı, ayrıldılar.

 

O günden beri hayatına kimse girmedi ablacığım, resmen kısmeti kapandı. Büyü yapılmıştır diye düşünüyoruz ama rastgele bir yere gitmeye de çekiniyoruz bir de malum fiyatlar çok abartı.

 

Ailemizden de destek alamıyoruz çünkü böyle düşüncelere karşılar. Senden ricam bizi arkadaşına yönlendirsen bir de fiyat konusunda yardımcı olsan ablacığım, nasıl mutlu edersin beni anlatamam yardımcı olamazsan da canın sağolsun ablacığım kendine ve kızına çok iyi bak.

 

Haberin Devamı

CEVAP: Büyü konusunda yapmanız gereken tek şey Allah’a sığınıp dua etmek olacaktır. Ben büyüyü bozarım diyenlere de inanmayın. Kuzenin sadece moralini yüksek tutsun, kısmetinin açılacağına inansın yeter.

 

Aşkın kapınızı çalması için aşka hazır olmanız gerekir. Siz kapılarınızı yani kalbinizi kapatırsanız aşk da içeri giremez. Başkalarını değil kendinizi suçlayın Eros’un okları size isabet etmiyorsa.

 

………………….

 

 

VELAYET

 

 

Sevgili AyÅŸe Aral,

 

Sizi ve yazılarınızı geç keşfetmiş olsam da sıkı bir takipçiniz olduğumu söyleyebilirim.

 

Şu hayatta herkesin kendince (kimilerininse gerçekten) önemli sorunu-sorunları var. Bir kişiye bile yardımcı olabilmek dahi çok mühim.

 

Haberin Devamı

Benim, daha doğrusu bizim işyerinde çalışan ablanın sorununu dinlediğimde aklıma hemen siz geldiniz.

 

Bundan bir süre önce (belki de bir kaç yıl diyelim, bilemiyorum) eşinden ayrılmış. Neden malum mesele.

 

Üç çocuğu var. En küçüğü on beş yaşında erkek ve babasının yanında kalıyor başka bir şehirde. Adam çocuğu annesine dört yıldır hiçbir şekilde göstermiyor, dahası telefonla bile görüştürmüyormuş.

 

Çocukcağız haftada bir gizli gizli arıyormuş annesini. Üstüne üstlük de okulundan almış (lise 2.sınıfta)!

 

Kadının tek derdi ve tek ümidi oğlunun geleceğini kurtarmak. En azından onunkini, çünkü öbür evlatlarının ayrı hikâyeleri var (hiç girmeyelim şimdi).

 

Oğlunun okuluna devam edebilmesi için velayetini almak istiyor ve bu konuda ne yapabileceğini bilmiyor.

 

Siz belki bize bu konuda yardımcı olabilir, hukuki olarak ne yapması gerektiği konusunda aydınlatabilirsiniz diye düşündüm. Şimdiden teşekkürler.

 

CEVAP: Bir çocuğu annesine dört yıl göstermemek nasıl bir zulüm, nasıl bir bencilliktir?

 

Her çocuğun kötü bile olsa bir anneye, bir de babaya ihtiyacı vardır. Ortak çocuklar varken böyle düşman olmak yalnızca çocuklara zarar verir.

 

Buradan tüm boşanmış anne babaları da düşmanlıkları bir yana atıp çocukları için özveride bulunmaya davet ediyorum.

 

Konunun hukuki boyutu nedeniyle Avukat Merve Gürcan’a danıştım. Der ki;

 

Öncelikle çocukla kişisel ilişki kurmak engellenemez. Velayet kendisine verilmeyen taraf mahkemeden çocukla kişisel ilişki kurulmasını talep edebilir. Velayeti alan taraf mahkeme kararına bu olaydaki gibi uymadığı takdirde icra müdürlüğü kanalıyla, mahkemece belirlenen günlerde ilişki kurulur.

 

Velayetin değiştirilmesi için şartlar mevcut ise dava açılarak talep edilebilir. Babanın velayet hakkını olaydaki gibi kötüye kullanması ve çocuğun gelişimi açısından menfaatleri göz önünde tutularak velayet anneye verilebilir.

 

Her olayın farklı koşullara sahip olabileceği göz önünde tutularak daha ayrıntılı bilgi için Merve Hanım’a merve@mervegurcan.av.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

 

……………………

 

ÖSS KİTAPLARI

 

Merhaba Ayşe Ablacığım,

Ben de elimden geldiğince yardımcı olmak isterim.

 

Elimde üniversite sınavına yardımcı kitaplar, dergiler, konu anlatımlı birçok kitap bulunmakta.

 

İsterim ki dershaneye gidemeyen, kitaba ihtiyacı olan arkadaşlarımıza bir yararı olsun.

 

Elimden geldiğince çevremden de kitap bulabilirim. Eğer ihtiyacı olan arkadaşların bilgileri sizde ise yayınlamanız.

 

Şimdiden çok teşekkür ederim. İçimize öyle bir işlediniz ki insanların kalbine öyle güzel dokunuyorsunuz ki bunu bilmek, bunu hissetmek çok güzel.

 

Heyecanlandım yazarken kelimeleri toparlayamıyorum. Fazla vaktinizi almak istemem.

 

Burada yazıma son vereyim artık di mi?

Sonunda boğulmak olsa da bizim bu sularda yüzmemiz gerek.

Sizi çok seviyorum. Umutlu mutlu günler dilerim.

 

Hım bir de unutmadan bol gülümsemeli. Bu arada çocuklar için elbise de toparlayabilirim, kırtasiye malzemeleri de ben de bir organizasyona soyunayım gene.  

 

CEVAP: Harikasın, epostanı yayınladım. Kitaplarına talip çıkarsa sana yönlendireceğim. İnşallah onların da işine yarar, sınavlarında başarılı olurlar.

 

……………………

 

GERÇEK BİR SAĞLIK SKANDALI

 

 

Maalesef devlet hastanelerinde uzman doktor ve öğretim üyelerine geceleri, tatillerde, bayramlarda izin verilmekte, teşhis ve tedavilerde gecikmeler yaşanmakta, ölümler olmaktadır.

 

…. Hastanesi'nin Kardiyoloji ve Nöroloji bölümü de bu durumdadır. Asistanlar -örneğin nörologlar - hocalarına telefonla bile danışmamaktadırlar. İcapçı (telefonla uzmana ulaşma) sistemi ilkel ve çalışmayan, dünyada olmayan sistemdir. Bu icapçı sistemin çalışmadığı bu olay ve başka birçok olayda (ölümler) ile ispatlanmıştır.

Annem de bu sebeple vefat etmiÅŸtir.

 

Annemin 06.12.2010'da geçirdiği uzman nöbeti 1 yıllık asistan Nörolog, cep telefonuna film olarak çekmiş,- bu da dünyada ilktir-ertesi gün hocasına danışmayı planlamıştır. Fakat elbette ki geç kalınmıştır.

 

Profesöre yoğun bakımdaki annemle ilgilenmesi, telefonla aynı gün rica edildiği halde, "Benim hastam değil!" diyerek başını çevirmiştir. Annem kısa süre içinde vefat etmiştir. Hemşireler şahittir.

 

Mutlaka, bu acılı durum da dünyada ilktir.

Bölüm Başkanı ve Nörolog başta ilgileneceklerini belirttikleri halde ilgilenmemişlerdir.

 

Türkiye’de önce para, insan sağlığı ve Hipokrat yemini sonra mı gelmektedir?

 

Hastanelerde, tatillerde ve geceleri uzman doktor ve öğretim üyeleri de mutlaka nöbet tutmalıdırlar.

 

Aksi takdirde, teşhis ve tedavilerde gecikmeler yaşanmaktadır.

Türk halkının sağlığı en azından, bu günden sonra göz ardı edilmemelidir.

 

Sayın Aral,

 

Başhekimlik ile Sağlık Bakanlığının bilgilendirilerek dosyanın incelenmesi, hastaya değer vermeyenler ve ihmali olanlar hakkında gerekli inceleme ve ikazların yapılması, arzumdur.

 

Hastanelerdeki bu eksiklikleri halkın bilmesi için hangi internet sitesine veya gazeteciye yazmalıyım?

Saygılarımla

 

Münire  

 

CEVAP: Münire Hanım, Allah sabır versin. Acınızı anlıyor ve paylaşıyorum. Olayın incelenmesi için herhangi bir girişimde bulundunuz mu?

 

Hem hastane yönetimine ve ilgili bakanlığa inceleme talebinizi dilekçe ile iletebilir hem de bir ihmal söz konusu ise ilgililer aleyhine suç duyurusunda bulunabilirsiniz. Tazminat da talep edebilirsiniz.

 

Sesinizi de buradan duyurmuÅŸ oldum. Ä°nÅŸallah bundan sonra ihmal bedeniyle baÅŸka hayatlar kaybolmaz.

 

……………………..

 

HAYATIMI FEDA ETTÄ°M

 

Umarım sesimizi duyarsınız, desteklersiniz.

 

35 yaşındayım. İki ameliyat geçirdim. Hayatımı feda ettim, hasta engelli kardeşime ve aileme bakmak için yurt dışına gittim. İflastayım ve her şeye tekrar sıfırdan başlamalıyım. Yurt dışına geri dönmek de istemiyorum.

 

Ailem de bana muhtaç.

2000 yılından beridir yurt dışında yaşıyordum. 6 aydır Türkiye’ deyim. Askerliğimi yapmadığım için bir işe müracaat etme cesaretim yok.

Yurt dışında çalışırken ağır çalışmaktan iki kez ameliyat oldum. Yatırımımı Türkiye’ye yapmıştım. Ama onu kaybettim. Ben yurt dışında çalışırken bütün kazancımı Türkiye’ye gönderip dövizli askerlik hakkımı hep ertelemiştim.

 

Aileme, 3 kişiye bakmak zorunda olduğum için dövizli hakkımı kullanmamıştım.

 

Tek bir kardeşim var ama engelli. Hiç bir varlığımız yok. Askerliğim olmasa kendime kolaylıkla is bulabilirim. Ama elim kolum bağlı, ne yapacağımı bilmiyorum.

 

Yaşım 35 ve ben demoralizeyim. Ben bazılarının dediği gibi laylalarda loylolarda gezmedim. 2000 yılında üniversiteyi bırakıp aileme bakmak için yurt dışından aldığım iyi iş teklifini değerlendirdim ama hiç bir zaman orada yaşamak için bir hamlede bulunmadım. Zor şartlarda çalıştım, zor şartlarda yaşadım.

Yurt dışı işçi tecilim bitmek üzere ve ben askere alınacağım. 20 yaşındaki çevikliğimden uzağım ve geride özürlü kardeşim ile yeşil kartlı annemi bırakacağım.

Umarım durumumu ve benim gibileri anlarsınız, desteklersiniz.

 

CEVAP: Durumunu gayet iyi anlıyorum. Askerlik pek çok kişi için benzer sorunlara neden oluyor maalesef.

 

Ailelerini geçindirmek zorunda olan başka da geliri bulunmayan insanların 1 yıl para kazanma şansını yitirmeleri, üstelik askerlik bittikten sonra da eski işlerine dönemedikleri için işsiz kalmaları pek çok drama neden oluyor.

 

Burada iş kanun koyucuya düşüyor, bu tip insanların mağdur olmamaları için yeni düzenlemeler yapılabilir.

Yazarın Tüm Yazıları