Yeter! Söz milletin...

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Üniversiteler şamar oğlanı!

YÜKSEKÖĞRENİMDE tehlike canları çalıyor. YÖK'ün uygulamaları geniş bir kesim tarafından tepkiyle karşılanıyor. Hele YÖK Başkanı Prof. Kemal Gürüz, yaptıklarıyla da, yapmadıklarıyla da sert eleştirilere neden oluyor. ‘‘Gürüz, YÖK'ün başına çözüm üretmek değil de, sanki sorun üretmek için gelmiş’’ deniyor. Başta İstanbul Üniversitesi'nde olmak üzere olayların kanlı ve tehlikeli bir biçimde tırmanması endişe yaratıyor...

Kemal Gürüz'ün yükseköğrenimdeki kaosun üstesinden gelebilecek özelliklerden yoksun olduğu ileri sürülüyor. Bir öğretim üyesi, Gürüz'ün sorumluluğunun her geçen gün arttığını ve dosyasının her gün kabardığını belirterek şunları söylüyor:

‘‘Sayın YÖK Başkanı, fevri bir çıkışla Mersin Üniversitesi'ni, rektörünün şahsında aşağıladı. Buna hakkı var mıydı? Marmara Üniversitesi'nden Anadolu'nun birçok üniversitesine kadar yükseköğreniminde 'medreseleşme' eğilimleri tehlikeli boyutlarda. Bütün bunların karşısında Gürüz ne yapıyor?’’

DİPLOMA DENKLİĞİ

Diploma denkliği olayı, tam bir rezalete ve işkenceye dönüştü. YÖK'ün nasıl bir uygulama içinde olduğu belli değil. İşin standardı yok.

Prof. Gürüz'e yönelik diğer eleştiriler ve çözüm bekleyen sorunlar şöyle aktarılıyor:

- Ülkemizdeki araştırmacılara hizmet sunmak amacıyla üniversitelerin bütçelerinden kesinti yapılarak YÖK bünyesinde kurulan Dokümantasyon Merkezi; Gürüz, YÖK Başkanı olduktan sonra TÜBİTAK'a devredildi. Oysa, bu merkez, trilyonlarla ifade edilen bir kuruluş haline gelmişti. Bütün öğretim elemanları ile kamu kurum ve kuruluşlarına karşılıksız hizmet veriyordu. Ancak bu devir işleminden sonra bu hizmetler para karşılığı verilmeye başlandı. Bir süredir hizmet verilmeyen bu merkezin, derhal YÖK'e devri gerekmektedir.

ÖĞRETİM ÜYELERİNİN ÜCRETİ

- YÖK ile Dünya Bankası arasında imzalanan kredi anlaşmalarının yerinde ve üniversitelerin ihtiyaçlarına göre yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Bugüne kadar bu projede yapılan harcamaların usulüne uygun olmadığına ilişkin basında çıkan ve üzerine gidilmeyen hususların incelenerek soruşturulması gerekmiyor mu?

- Üniversitelerde huzursuzluk kaynağı olan ücret sorununun ülke gerçekleri çerçevesinde ele alınarak yeniden gözden geçirilmesi ve üniversite öğretim üyeliğinin cazip hale getirilmesi için ne gibi önlemler düşünülüyor?

- Öğretim elemanlarının dil sorununun çözülebilmesine yardımcı olmak amacıyla Ankara'da veya uygun görülecek yerde bir 'Yabancı Dil Merkezi'nin kurulmasının sağlanması gerekmiyor mu?

- YÖK bünyesinde kurulmuş bulunan Öğretim Üyesi ve Araştırıcı Yetiştirme Kurulu'nun ülke gerçeklerine göre yeniden yapılanması düşünülmüyor mu?

- YÖK'le ilgili yasa ve mevzuatın yeniden gözden geçirilerek aksayan yanlarının hükümete sunulması için ne bekleniyor?

Son olarak, Muğla Üniversitesi Rektörü Prof. Ethem Ruhi Fığlalı'nın, bir yıl önce Gürüz'e gönderdiği mektubu hatırlatan öğretim üyesi okurumuz, şöyle diyor: ‘‘Sayın Gürüz bu mektubu bir kez daha okumalı ve YÖK'ün üniversitelerimizi nasıl 'şamar oğlanı' haline getirdiğini düşünmelidir.’’

Yöneticiler bulundukları sandalyelerin yetkilerini keyiflerince kullanamazlar.

Bizden de göstere

göstere RET...

‘TÜRKİYE'nin enayi olmayan vatandaşları’dan milletvekillerine mesajdır: ‘‘Türk halkını hâlâ bir 'koyun' gibi görüyorsunuz. Bizlerden 'çıt' çıkmayacağını biliyorduk. Hani 'göstere göstere' oy kullanacaktınız?

Takıyye yaptınız.

Fakat bir gün çok güvendiğiniz 'enayi' millet, sizlere gösterdiği, takdire şayan (!) enginlikteki sabırdan, keskin bir U dönüşü ile vazgeçecek ve bu vazgeçişte bizler de sizler için zamanı gelince, göstere göstere 'red' oyumuzu kullanacağız.

Ama bilin ki önümüze koyduğunuz bu bayat ekmeği artık yemiyoruz.

Kıssadan hisse artık yemiyoruz!’’

EMİNÖNÜ GÖRMÜYOR! Eminönü'nden H.D'den: Sümerbank'ın karşısındaki İş Bankası'nın tahliye olmasıyla bina satışa çıkarıldı. Binayı alan kişiler kaçak olarak 2 kat çıktılar. Eminönü Belediyesi, Eminönü Hizmet Vakfı'na bağış alındığı için mi bu kaçak katlara göz yumuyor?

ŞİKAYETLER... Bayrampaşa Terazide, İlker Sokak'ta yanmayan lambalarla kimse ilgilenmiyor (Ömer Çatal), Kadıköy Kalamış Oruç Taksi'nin araçları ikişer sırayla yolu kapatıp halka saygısız davranıyor (H.F.), Pendik-Kurtköy-Yeniköy (Şile) yolu bakımsız, ölüm çukurlarıyla ilgilenen kimse yok(Fazıl Bay).

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Milletvekilleri yolsuzluk, hırsızlık, kaçakçılık suçları işleseler de yargılanmak istemiyor. Bu Meclis kendine yeni bir halk seçemeyeceğine göre, halk kendine yeni bir Meclis seçecektir.’’

(ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras)

Yazarın Tüm Yazıları