Yeter!Söz milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Özer Çiller,gerçekleri gizledi

Antalya Beldibi'ndeki orman arsası, Tansu Çiller'in devlet bakanlığı döneminde alındı.

Nazlı Ilıcak, önceki akşam Kanal 7'de Özer Çiller'e soruyor: ‘‘Antalya'daki pansiyon meselesi... Siz orada siyasi etkinizden yararlanarak bir arazi temin ettiniz.’’

Özer Çiller yanıtlıyor:

‘‘Eşim o sıralar siyasete atılmamıştı. 1990'larda biz hisse aldık o şirketten... O arazi bir kişinin değildi. Bir şirketindi... Pansiyon yapma hakkını da o şirket almıştı. Zaten orada, o yeri almak için pansiyon yapma mecburiyetindeydiniz. Sonra Orman Bakanlığı'na intikal ettirilmiş, tapu sahiplerine ‘burada şirket kurun' demiş. Burada turizm geliri sağlayın demiş... Orada bizim pansiyonun deniz kıyısına diğerlerinden daha yakın oluşu, tamamen yalan. Orada bütün pansiyonlar, oteller, hepsi aynı çizgide...’’

Çiller’in söyledikleri doğru değil.

Bu eşsiz ormanlık alan, 1960'lı yıllarda yerel siyasiler tarafından işgal edilmişti. Kimler mi? Eski AP Antalya milletvekili İhsan Ataöv ve daha sonra DYP Antalya İl Başkan Yardımcılığı görevinde bulunan İrfan Aktaş ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası başkanlığı yapan Kemal Kınay tarafından...

Hazine, 1975'lerde yargıya giderek arazinin kamuya ait olduğunu ve işgalden kurtarılmasını tescil ettirdi. Ancak dinleyen kim!

1980'li yıllarda Antalya sahilleri turizme açıldı. Sahillerdeki kaçak yapıların yıkılarak, turizm işletmelerine açılacağı bildirildi.

ANAP iktidarı, 1988'de çıkardığı bir KHK ile işgal altındaki arazilerin, turistik şirket kurmaları halinde işgalcilerine verilebileceğe karar verdi.

Daha sonra Ataöv -daha sonra ANAP'lı oldu- Kınay ve Aktaş, Aytaş Turizm Yatırım ve İşletmecilik A.Ş. adlı bir şirket kurdular. Ardından da Turizm Bakanlığı'na başvurarak, işgal ettikleri 1627 metrekarelik arsanın kendilerine tahsisini istediler.

Ama sorunlar çıktı, ta ki bu bölgeyi arkadaşı Nevzat Ak ‘keşfedinceye’ kadar...

Yıl 1992... Özer Çiller, Ankara'da 25 metrekarelik odaya ‘hapsedilmeden’ önce gizlice Antalya'ya giderek araziyi gezdi. Yalı komşusu, ‘gayrimenkul komisyoncusu’ Nevzat Ak'a alınması için talimat verdi:

- Nevzatcığım dediğin gibi bu harika yeri kaçırmayalım.

İşgal altındaki arazinin hisseleri Ataöv ve Aktaş yüzde 33, Kınay da yüzde 34 olarak bölüşülmüştü. Satış işlemi Antalya 2'nci Noterliği'nde, Özer Çiller'in vekâletname verdiği avukat Hüseyin Yazıcı tarafından yürütüldü.

Çillerler, çoluk-çocuk 1992 Nisan ayında Antalya'ya gelerek Ramada Oteli'nde kaldılar, bir ara yeri gezdiler. Antalya Körfezi'ni kucaklayan eşsiz bir manzarası vardı yerin...

ARACI NEVZAT AK...

Basın o güne kadar bu satıştan habersizdi. Ta ki, daha inşaat halindeki bu pansiyonun kuru havuzunda Tansu Çiller'in mayolu fotoğraflarının, Hüseyin Demir -bu olayla adı Paparazzi'ye çıktı- tarafından çekilmesine kadar...

Çillerler, yalı komşuları Nevzat Ak'la Antalya'da da pansiyon komşusu olmuşlardı.

Tansu Çiller, 1991 Aralık seçimlerinde milletvekili olmuş, Demirel tarafından Hazine'den sorumlu devlet bakanı yapılmıştı.

Özer Çiller'in avukatı, 1627 metrekarelik arsanın tahsisi için Milli Emlak'a başvurdu. Antalya Mal Müdürlüğü, Turizm Bakanlığı'ndan verilen izin üzerine arsayı 27.5.1993 tarih ve 452 yövmiye numarası ile Aytaş Şirketi'ne 49 yıllığına tahsis ediverdi. İmzaları da, Özer Çiller'in avukatı Hüseyin Yazıcı, Maliye Hazinesini temsilen de Kemer Mal Müdürü Oktay Karagöz attı. (Özer Çiller daha önceki bir açıklamasında, İhsan Ataöv'den 1'inci bölüm hisseyi 18 Ekim 1991'de satın aldığını açıklamıştı.)

Tahsisin bir tek koşulu vardı, burası pansiyon olarak kullanılacaktı.

Çillerler, daha sonra burasını 18 odalı lüks bir pansiyon haline getirdiler. Üç villayı, asma köprüyle birbirlerine bağladılar.

Sonra da pansiyon işletmeliğini, dostları Zeki Küçükberber'in Bursalı bir akrabasına verdiler. Çift kişi kalmak isterseniz 400 dolar ödemek zorundasınız. (Kalmak isteyenlere rezervasyon telefonu: 0242-824 90 00)

İşte, 23.7.2041 yılına kadar Çillerler'in kullanacağı pansiyonun gerçek alınma öyküsü...

İnternet trafiği

TÜRK Telekom Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği'nden, ‘‘İnternet istiyoruz’’ (13.9.1997) başlıklı yazıya yanıt:

‘‘Bilindiği gibi, TURNET şebekesinin toplam yurtdışı hat kapasitesi şu an 4 Mbps'e yükseltilmiş olup, artan Internet trafiğine göre yurtdışı hat kapasitesi artırılmaktadır. Halen, yurtdışı hatlarına ilaveten 4 Mbps'lik ayrı bir hat kurulması çalışmaları sürdürülmektedir.

TURNET'e veya servis sağlayıcılara dial-up olarak erişmek isteyen aboneler, Türkiye'nin neresinde olursa olsunlar, 143 veya 0.822'li hatları direkt arayarak, Internet'e erişim sağlamaktadırlar. TURNET şebekesine abone olan servis sağlayıcı ve içerik sağlayıcılar ise, TURNET düğüm noktalarına kiralık hatlar ile bağlanmaktadırlar. TURPAK üzerinden TURNET'e IP/X.25 olarak erişim de mümkün olmaktadır.’’

MESAJ PANOSU

SSK Okmeydanı Hastanesi'nde bir emekli olarak kan ve idrar tahlilleri yaptırdım, Dahiliye'de muayene oldum. Eczaneye uğradım, şaşırdım. Hoş hoş bir yerolmuş, eczacılar seven... Her şeyden şikayetçiyiz, ben ise bize hizmet veren o insanlara, eczacılara teşekkür ediyorum. Suat ÖZGÜR-İSTANBUL

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Gelin, yakama yapışın.’’

(Özer Çiller)

Yazarın Tüm Yazıları