Yeter! Söz milletin...

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

İşte Ümit Utku'nun KTHY sicili...

Dün gazeteye gelirken, bu gece yeniden başlayacak olan ‘‘Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık’’ eylemini düşündüm. Sonra aklıma cezaevinde bulunan İSKİ Genel Müdürü Ergun Göknel geldi. Sonra bir kadın yöneticiyi düşünürken canım sıkıldı. Gazeteye geldim, KTHY Genel Kurulu haberiyle karşılaştım.

Önüme Ümit Utku'nun ‘‘sicil’’ dosyası açıldı.

İki devletin ortak şirketinden neler götürüldüğünü dehşetle okudum.

KTHY Genel Kurulu, bir süre önce görevinden azledilen Utku yönetiminin, şirketin özsermayesinin 3.8 trilyonunu erittiğini, dönem zararının 3.2 trilyon olduğunu ve 228 milyon dolar da borcu olduğunu saptamış... Yüreğim bir kez daha sızladı.

Utku'nun ‘‘şirket kârda’’ dediği bilanço buydu demek?

KTHY korunmamış, parasal kaynaklar anlaşma yapılan kişi ve kurumlara aktarılmıştı.

Böyle bir vurgun ve yağmaya yıllardır nasıl izin verilmişti? Utku'ya kimler arka çıkmıştı? Bu da bir yerde ‘‘Havadaki Susurluk’’ değil miydi?

Şirketin yeni yönetiminin, Utku'nun ‘‘dar kadrosu’’nu ibra etmemekle, haklarında suç duyurusunda bulunmakla ve tazminat davaları açmakla vicdanları bir ölçüde rahatlatmış sayılabilir.

Bilinmelidir ki, vurgun bu kadar da değildir. Yeni belge ve rakamların ortaya çıkması hiç sürpriz sayılmamalıdır.

DEHŞET RAPOR

KTHY'nin dünkü genel kurulunda Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın hazırladığı rapor da görüşüldü. Utku neler yapmıştı?

Başbakanlık Başmüfettişi Sinan Erol, Ulaştırma Bakanlığı Başmüfettişi Sami Kalaycı ve THY müfettişi Ayhan Özer tarafından hazırlanan rapor, 46 sayfa ve 90 ekten ibaret...

Soruşturma Refahyol döneminde başlatılmıştı, azledilme kararı da Mesut Yılmaz'ın talimatıyla yerine getirilmişti.

Raporun başında, şirketin idare merkezinin KKTC'de, ticari merkezinin Türkiye'de bulunması denetim boşluğu ile yasal uyumsuzluk doğurduğu, teknik ve siyasi problemler çıkardığı anlatılıyor. Raporda özetle şu hususlara değiniliyor:

AİLE ŞİRKETİ GİBİ...

ÜMİT UTKU... İki kamu kurumunun ortaklığı ile kurulmuş bu şirketi bir aile şirketi gibi yönettiği, uygulamalarıyla yönetimin aldığı kararların meşruiyetini tartışılır hale getirdiği, KKTC'nin ortağı bir şirketi denetletmediği, Yönetim Kurulu üyelerinden Ruhi Kahraman ve Güvenç Cantaş'ın istifalarından sonra yönetimin düştüğü, bu durumda olmayan bir yönetim kurulu adına kendisini murahhas üye atayamayacağı, şirket adına alınan kararların hukuken geçerliliği olamayacağı, böylece 13 Mayıs 1997'den itibaren alınmış olan kararların geçersiz ve alınmamış sayılması gerektiği...

İSRAİL ORTAKLIĞI: Bu arada, gerek CTA Holidays Ltd. Şirketi'nde ve gerekse İsrail'de kurulmuş bulunan şirkette cüzi de olsa hissesi olduğu anlaşılan Ümit Utku'nun bu şirket yönetiminden ayrılması ile uhdesinde tuttuğu hisseleri KTHY'ye teslim ve iade etmek istememesi halinde ne gibi tedbir alınacağı hususunun da meşkûk bırakıldığı...

MURAKIPLAR: Şirketin mevcut murakıplarının usulsüzlük, keyfilik ve uygulama hatasına karşılık hiç müdahalede bulunmadıkları... Şirketin yönetim kurulu üyelerinden gelen şikâyet ve itirazları tahkik etmedikleri, şirket adına imzalanmış MD 90 uçaklarıyla ilgili sözleşmedeki TTK ve anasözleşmeye aykırı hususlara engel olmadıkları... Düzenledikleri murakıp raporlarında bilanço değerlerinin güvenirliliği ve şirket genel kurulunun toplanma yeri ve tarihi konusundaki sergiledikleri tutarsız tavırlarından dolayı ciddi bir sorumsuzluk ve ihmal içerisinde oldukları, görev ve sorumlulukları zamanında ve gerekli şekilde yerine getirmedikleri...

MÜFETTİŞLERE BİLGİ VERİLMEDİ

UÇAK ALIMLARI: Yönetim Kurulu üyeleri Ruhi Kahraman ve Güvenç Cantaş tarafından uçak alımları sırasında yapılan uyarıların ciddiye alınmadığı, tip ve modeli konusunda hiçbir araştırma yapılmayan kusurlu ve masraf gerektiren bir uçağın seçiminde ısrar edildiği, alım belgelerinin son derece düzensiz olduğu, bu konuda müfettişlere bilgi verilmekten ısrarla -oyalama suretiyle ya da bilgi sahibi olmadıkları ileri sürülerek- kaçınıldığı...

KÁR-ZARAR: Zararda olan KTHY'nin son yıllarda kârlı gösterilmesinin hesaplarda maksatlı kısıtlamalar sonucu ortaya çıkmış olduğu, bu yıl sonunu ise kârla kapattığının kuşkulu görüldüğü, şirketin uluslararası muhasebe standartlarına uygun bir muhasebe kaydı bulunmadığı, müfettişliğe döviz cinsinden olan borçların ne şekilde değerlendirmeye tabi tutulduğu ve neden yıllardır aynı miktarda kıdem tazminatı karşılığı ayrıldığı konularında Mali İşler'den birçok defa bilgi istenmesine rağmen, net bir bilgi verilmesinden kaçınıldığı...

İnşallah bu vurgun kimsenin yanına kâr kalmaz...

Yazarın Tüm Yazıları