Yeter! Söz milletin

Yalçın BAYER

Okullardaki kitap seçimini kim yapacak?

Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu yıl ilk defa serbest bıraktığı kitap seçimi veli, okul ve kırtasiyeci esnafı arasında tam bir kargaşa yaşatıyor.

MEB'in, Refahyol'un Milli Eğitim Bakanı Prof. Mehmet Sağlam'ın döneminde Tebliğler Dergisi'nde yayımlanan 'ders kitapları arasında veliler serbest olarak seçim yapabileceklerdir' uygulaması nedeniyle okul, öğrenci ve kitapçı esnafını bunaltıyor.

1.5.1997'de Tebligler Dergisi'nde yayınlanan genelgede şöyle deniliyor:

‘‘Öğrenciler ve veliler, kimsenin müdahalesi olmadan istedikleri ders kitaplarını seçme, alma ve kullanmada serbest bırakılır. Genelge hükümlerine aykırı davrananlar hakkında yetkili makamlarca yasal işlemler yapılacaktır.’’

Hatay Dörtyol'daki 21 kırtasiyecinin oluşturduğu birliğin sözcüsü Mustafa Kemal İncesu, bu uygulama nedeniyle ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldıklarını söylüyor. Nedenini de şöyle anlatıyor:

‘‘Öğretmenler çeşitli kitapları istiyor. Ancak her kitabı getirip bulundurmamız ekonomik bakımdan mümkün değil. Çünkü yayınevleri iade kitap almıyorlar.’’

Bu uygulamanın Milli Eğitim'deki 'kitap pazarı'nın engellenmesi, öğretmen/öğrencilere kitap çeşitliliği yaratarak eğitime katkı sağlaması açısından olumlu, ancak ticari bakımdan kitapçıları zorladığı belirtiliyor.

Dörtyol'da kitapçılar geçen hafta dükkan kapatma eylemi yapmışlar... Bunun sonucunda Milli Eğitim Müdürlüğü bir açıklamayla ‘‘Kitap ve dergi seçiminde ilgili genelge ve tüm uyarılara rağmen öğretmenlerce yönlendirme yapıldığı duyumları alındığı, yasal bir işleme başvurmaya gerek kalmadan tüm öğretmenlerin genelgeye uymaları’’ uyarısında bulunmuş...

İstanbul'dan da bazı ilginç tepkiler aldık... Bazı müdürlerin geçen yıla kadar yayınevlerinden menfaat sağladığını, şimdi de yeni düzene ayak uydurarak, eşleri ya da yakınlarının üzerlerine 'kırtasiye' dükkanları açtırdıklarını iddia ettiler bazı öğretmenler...

Kitapçı Vesile Topal, GOP Arnavutköy'de üç yeni kitabevi açıldığını anlatıyor: ‘‘Veli bilinçsiz, kitabı tanımıyor. Kırtasiyeci ne verirse alıyor, Ama öğretmeni bu yaramaz diyor. Asıl sıkıntı bu...’’

Gerçekten 'gösterdiğim yerden kitap alacaksınız' diyerek, velilere ve öğretmenlere baskı oluşturan müdürler veya okul yöneticileri kimlerdir?

Özet olarak kitap konusunda öğretmenlerin yönlendirme yapması mümkün görülmüyor. Yeni uygulama için eğitim altyapımızın oluşması gerekmiyor mu?

BALIKÇILARDAN...

Marmara Bölgesi Balıkçılık Kooperatifi Genel Müdürü Emin Yurtseven, ‘‘Balıkçılığımızda şeriat hükümleri’’ yazısını kendisinin göndermediğini, ancak içeriğinin yüzde 80'ine katıldığını bildirdi. Yurtseven, ‘‘Yazıyı yazan Su Ürünleri Vakfı ve kabzımalları yanlış değerlendirmiş. Vakıf, balıkçılarımızın bize destek amacıyla kurduğu kardeş bir kuruluştur. Tarım İl Müdürlüğü ile Balıkhane Müdürlüğü'nün dinci uygulamaları bizi ilgilendirmez’’ dedi.

Mersinli üretici hükümet üyelerinin gözlerinden öpüyor!

ZİRAAT Yük. Müh. Mustafa Levent, Taşucu'nda (İçel) narenciye yetiştiriyor, sera tarımı yapıyormuş. Eşinin eczanesine yeni aldıkları bilgisayarından ilk faksı bize çekmiş, tarım kredi faizlerine yapılan yüksek orandaki zammı eleştiriyor. Özal döneminde tarım kredi faizlerinin yüzde 33'ten 40-50'lere çıkarıldığını, Güneş Taner'in de bunu şimdi yüzde 70-78'e kadar çıkardığını, bu yolla önce muzculuğun, şimdi de limonculuğun yok olacağını iddia ediyor.

Levent'in yazısını aynen okuyoruz: ‘‘Bir çiftçi olarak her geçen gün bizi yönetenleri daha çok seviyorum! Yıllardır bizi efendi ayaklarıyla süründürenler, sonunda selamızı vererek işi bitirdiler. İnşallah 1998'de cenazemizi toprağa verirler. Çok sevinçliyim... Artık sanayicinin zamlarından etkilenmeyeceğim. Bir zamanlar, 10 ton buğdaya 1 traktör verdikleriyle övünenler, şimdi 100 ton buğdaya 1 traktör veremiyorlar. Bundan sonra sanayiciler ürettikleri ürünlerle hafta sonları kendi aralarında gırgır yarışmalar düzenlerler.

MUZCULUK BİTTİ, SIRA LİMONDA

Ülkemizin birçok tuhaf örgütleri var. Bunların içinde herhalde en gırgırı bizim Ziraat Odalarımız. Sadece aidat alırlar. Bu sevgili odamız geçenlerde Ziraat Bankası, çiftçi kredilerinde faiz oranını yüzde 50'den yüzde 70'lerin üstüne çıkarınca, tepki gösterecek diye çok korktum. Çok şükür, Ziraat Odalarımız ve Ziraat Mühendisleri Odalarımız büyük bir olgunluk göstererek faizlerin yükseltilmesine karşı çıkmayarak en ulvi görevlerini yerine getirdiler. (ANAP'ın çiftçiye tekrar tekrar yaptığı büyük iyiliklerden biridir bu. Özal sık sık böyle sevindirirdi bizi. Özellikle Anamurlular'ın muz tarımını öldürmüştü. Devamı Güneş Bey de Mersin'in narenciyesini yok etmek üzere. Sebebi ise Şili, Arjantin ve Ispanya'dan getirilen limonlarının iç piyasayada cirit atması...) Sevgili siyasilerimiz enflasyonu düşüremeyince, faizleri yükselttiler. Bu ulvi davranışlarından dolayı hepsinin ayrı ayrı gözlerinden öpüp saygılarımızı tekrar tekrar sunuyorum!’ Maliye Bakanı Zekeriya Temizel'e de selamı var Levent'in...

‘‘Ayrıca, 5 yıl yatıp belgeleri incelemeyip, incelendiğinde de 5 yıllık muazzam bir faiz cezası uygulayan Maliye Bakanlığımıza da şükranlarımı sunarım.’’

‘Yüksek taban fiyat veriyoruz’ diye övünen hükümet, verdiğini kepçeyle alıyormuş demekki...