Yeter! Söz milletin...

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Kaçak bina yap, para cezası ver, kurtul!

Cihangir Akyol Sokağı'nda oturduğumuz apartman, Boğaz Öngörünümlü SİT alanı çerçevesinde bulunmaktadır. Yanımızdaki Alçak Dam Yokuşu No: 30'da yapılan inşaat, projeye aykırıdır. İnşaatın arka kısmının yandaki binalardan üç metre öne çıkması, İstanbul'un göbeğinde bir 'imar cinayeti'dir. Bu kadar çirkin ve yan binaları hiç dikkate almadan inşaat izni verilemeyeceğini düşünerek, daha temeldeyken Beyoğlu Belediyesi'ne şikayette bulunduk. Ayrıca inşaat sahibinin, ‘‘Ben istediğim gibi inşaatımı yapar, kaçak olan kısım için cezasını belediyeye öder, bu işi yasallaştırırım’’ dediğini biliyoruz. İmar Müdürlüğü yetkilisi Nail Bey'e durumu ilettik, ‘‘Hiç merak etmeyin, şimdi inşaatı mühürletip kaçak kısmı yıktırırız’’ dedi, ancak hiçbir şey yapılmadı. Kendisiyle görüşmeye gittiğimiz Beyoğlu Belediye Başkanı, gerekeni yapacağını söyledi. Ne yapılacağını sorduğumuzda, Encümen'den çıkacak karara bağlı olduğunu, bu kararın da ilk önce para cezası ile inşaatın cezalandırılacağını belirtti.

Bu, para cezası ile milleti kaçak inşaata teşviktir.

Beyoğlu Belediyesi'nin yan binaları dikkate almadan vermiş olduğu izin ve izin ötesi durumu, bu inşaatın neden bu kadar korunduğunu anlayamadık ve hayretler içinde kaldık.

Sadık HANOĞLU-CİHANGİR

Trafik rezaletinde sorumluların da payını unutmayın

Fatih Köprüsü'nde (16.9.1997, saat 18.00) alışageldiğimiz bir kaza oluyor. Normal koşullarda en fazla 30 dakika içinde, kaza yapan araçlar çekilir ve trafikte seyreden araçlar yoluna devam eder. İşte burada duralım.

Çünkü bu, sorumlu yetkililerin yönettiği bir şehirde olur. Yönetme beceresi gelişmemiş yöneticilerin olduğu bir şehirde binlerce araç ve insan 5-6 saat işkence çeker. Bu bizim kaderimiz değil.

Sorumlular kim? İstanbul İl Trafik Müdürlüğü mü? Büyükşehir Belediye Başkanı mı, yoksa Karayolları 1. veya 17. Bölge Müdürlükleri mi? Her gün kaza olan bir şehirde, her iki köprünün iki yakasında birer çekici bulundurmak bu kadar zor mu?

Çekicileri yoksa yardım kampanyası açalım, bir an önce bu sorunu çözelim. Kaza yerine gelen çekici arıza yapıyor ve hizmet dışı kalan araçlar bu şekilde çekici yapılıyor.

Lütfen sorumlu yetkililer sorumluluklarını ve de görevlerine yerine getirsinler, yapamıyorlarsa bırakıp gitsinler!

Fikret YILDIZ-İSTANBUL

Trenleri 'Çarşamba Pazarı'na çevirdik

Ayşe Can adlı okurunuz, sadece Haydarpaşa-Adapazarı hattındaki trenlerde olan rezaletten söz ediyor. Bir de Sirkeci-Halkalı arasındaki banliyö trenlerine bakın. Seyyar satıcıların işgaline uğramış durumda. Her vagonda üç-dört satıcı bangır bangır bağırarak satış yapıyor.

Lütfen bir de Küçükçekmece Tren İstasyonu altgeçidini görün. Fatih'teki 'Çarşamba Pazarı' bile bunun yanında hafif kalır. Terlikçisinden çiçekçisine, tatlıcısından oyuncakçısına her türlü malı bulabilirsiniz. Düşünün, yüzlerce kişinin binme ve inmede zorluk çektiği bir yerde...

TCDD yetkilileri, neden ilgisiz kalıyorlar?

Hasan HEPER-K.Çekmece/İSTANBUL

Kasa fişi istemek suç oluyor...

Hamidiye AŞ bayii Sayın Ahmet Karakoç'tan iki yıla yakın su almaktayım. Ancak evde teslim edilen suya ait kasa fişi getirme alışkanlıkları olmayınca, getiren görevliye 'Fiş getirmezseniz şikayet edeceğim' dedim; fena kızan firma yetkilisi telefon etti. ‘Fiş göndermek göreviniz’' deyince, ‘Size artık su göndermiyoruz, bildiğiniz yere şikayet edin’ diyerek telefonu kapattı. Vergi vermemenin usul olduğu, verenlerin keriz yerine koyulduğu bir sistemde tabii ki bu insanlar, böyle saygısız olur.

Fert başına düşen geliri bizim on katımız olan İspanya'da, İstanbul'daki kadar lüks araba olmaması, onların vergi verdiğinin ve buradakilerin ise kayıt dahi olmadığının açık göstergesidir.

Esas anlayamadığım ise, sanki Türkiye'de böyle bir sorun yokmuş gibi siyasilerin bu konuya ilgisiz kalmalarıdır. Bence her türlü pisliğin nedeni, adil vergi alınmaması ve vergisiz kazanca imkan tanınmasıdır.

Atilla SEVİNÇ-Suadiye/İSTANBUL

Mesaj Panosu

KARGO, 'elden-ele teslim' demektir. Oysa, Yurtiçi Kargo -Erenköy Şubesi- gelen paketlerimizi uyarımıza rağmen üç defadır posta kutusuna bırakıyor. Paketi bekleyen ve gönderen taraf güç durumda kalıyor. Kendilerine bu uyarıyı sizin aracılığınızla yapmak zorunda kaldık.

Mimarlar Proje Bürosu Çalışanları-ERENKÖY

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Kıroyum ama para bende!..’’

(İstanbul'da bir minibüsün arkasındaki yazı...)

Yazarın Tüm Yazıları