Yeter! Söz milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Göktepe davasından izlenimler

Adalette bıkkınlık (mı!)

Afyon - Metin Göktepe davasında ilk kez 11 polisi sanık sandalyesinde topluca gördük... Yine susma haklarını kullanarak sorgu ve ‘‘güvenlikleri’’ nedeniyle adreslerini vermediler. Sanıklardan Selçuk Bayraktaroğlu, geçen yıl Mülkiye müfettişlerine verdikleri ifadeyi reddetme gerekçesini şöyle savundu:

‘‘İfademi korku ve baskı altında verdim.’’

Saffet Hızarcı da, verdiği ifadesini okumadan imzaladığını söyledi.

Metin Göktepe'nin öldürülmesi olayı için sanıkların söyledikleri genellikle şöyleydi:

‘‘Göktepe'yi tanımam... Darp olayını görmedim... Ben dövmedim... Hakaret etmedim... Cop vurmadım... Hiç kimseye kanunsuz görev vermedim, hiçbir amirimden de talimat almadım.’’

Yargıç Kamil Şerif, ‘‘Mülkiye müfettişlerine verdiğiniz ifadeleri niye kabul etmiyorsunuz?’’ diye sordu:

Yanıt hazırdı; ‘‘Korku, tehdit vardı, hatta hakaret vardı...’’

Suçladıkları ise; Polis Başmüfettişi Yaşar Gökışık ile geçen dönemde İstanbul'da görev yapan polis müdürleri Sedat Demir, Deniz Gökçetin ve Muzaffer Candan'dı. Hatta ‘‘küfür yemişler, tokat sesleri’’ duymuşlardı. Ne gariptir ki, Göktepe sanığı polislerin suçladığı polis müdürlerinden Demir ve Gökçetin şimdi Söylemez Çetesi davasında yargılanıyorlardı.

Demek polisler de korkup, tehdit edilebiliyormuş... Hatta işkence görebiliyormuş... Ama biz hiç şaşırmıyoruz. Adalet ve insan haklarının herkese bir gün lazım olduğunu unutmamak gerekiyor.

GÜLDÜREN İDDİA

‘‘Eyüp Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ifadelerimiz geçerlidir’’ diyen tüm sanıkların bazı çelişkili anlatımları, bir ara polis avukatlarını bile düşündürdü. Sanık avukatlarından Güzin Köprülü Kılıç, sanık polislerin eski ifadeleri üzerinde ayrıntıya girmelerini isteyince, çelişkiler ortaya çıktı. Buna yanındaki meslektaşı Ahmet Ülger, ‘‘Yaptığını beğendin mi?’’ diye çıkıştı. Kılıç da, her duruşmaya gelmekten bıkmış olacak ki, ‘‘Ben bırakıp gideceğim artık’’ deyiverdi.

Sanık avukatlarından bir başkası Mehmet Anıt'ın bir gafı da herkesi güldürdü. Anıt, ‘‘Elimizde davanın seyrini değiştirecek bir kaset var. Metin Göktepe olayı, Özdemir Sabancı'nın öldürülmesini gündemden düşürmek için, birileri tarafından tezgâhlanmış bir olaydır’’ dedi. Delil kaseti Kanal 6'da Ender Coşkun'un yaptığı bir programın kaydıydı. Ancak, avukat tarihleri karıştırmıştı. Oysa Göktepe, Sabancı'dan bir gün önce öldürülmüştü. Yargıç, bu iddiayı dinlemek bile istemedi.

Susurluk ve Köstebek davalarından sonra Göktepe davasındaki dört tahliye de ‘‘yargıda neler oluyor’’ sorusunu doğurdu. CHP Milletvekili Sabri Ergül, ‘‘Yargı bir şeyleri protesto ediyor. Yargı gevşiyor diyemiyorum ama, bu bir uyarı sayılabilir diye düşünüyorum. Çünkü, bir yerde çalışıyor ama, idarenin aynı çabayı gösterdiğini söylemek zor...’’

Sanık polisler, haklarındaki gıyabi tutuklama kararından aylar sonra Başbakan Mesut Yılmaz'ın 24 Temmuz Gazeteciler Bayramı'ndaki talimatının ardından cezaevine konulabilmişti. Yani, Adli Tatil'de Fatma Nilgün Uçar başkanlığındaki nöbetçi heyetçe tutuklanan dört polis, tatilden dönen Kamil Şerif başkanlığı'ndaki asli heyetin ilk duruşmasında serbest bırakılıyordu.

9 Ekim'deki mahkemede sanık polislerin doğru söyleyip söylemedikleri Polis Başmüfettişi Yaşar Gökışık, Mülkiye Başmüfettişi Şükrü Ekrem ve Mülkiye Müffettişi Cengiz Akın'ın alınacak ifadelerinde öğrenilecek.

KORKUT EKEN, AFYON'DA...

Dün daha yoğun önlemler vardı Afyon'da... Emeğin Partisi'nin Genel Kurulu'na katılan 18 otobüsle gelenler de, yine ara sokaklarda ‘‘Bağımsız yargı, demokratik Türkiye’’, ‘‘Susma, sustukça sıra sana gelecek’’, ‘‘Zindanlar boşalsın, çetelere yer kalsın’’, ‘‘İnadına hepimiz birer Metin'iz’’ diye bağırıp, İstanbul'a döndüler.

Biz gazeteciler Afyon'daki bu davayı 7 duruşmadır izliyoruz. Bizim gibi, Susurluk davası sanığı, Özel Tim'in kurucusu Korkut Eken de... Arkadaşlarımız, son üç duruşmadır Eken'i Afyon'da çeşitli yerlerde görüyorlar. Eken dün Afyon Emniyet Müdürü Mustafa Karayel'le adliyedeydi...

Bizim bildiğimiz, Susurluk ile Göktepe davası arasında bir ilinti yok. Ama Eken'in bir bildiği mi var?

Akşam saatlerine doğru cezaevinden tekbirlerle, kurban kesilerek çıkıyor dört polis... Aynı Susurluk sanıkları gibi alınlarında kan... ‘‘Türkiye seninle gurur duyuyor’’ sloganlarıyla medya mensuplarına kin kusarak, Afyon'dan ayrılıyorlar.

Yurt mu, lüks otel mi?

Hacettepe Üniversitesi Beytepe Öğrenci Evleri öğrenci yurdu mudur, yoksa Antalya'daki 5 yıldızlı otel midir?

Öğrenci evlerine kızımı yerleştirmek istedim, benden en az 1000 ABD Doları ile altı aylık para istediler.

Odalarda TV ve buzdolabı için yer var dediler, ancak haziran ayında bunları geri alın dediler.

Sayın Rektör, öğrenci odasını otel gibi sattırmayınız.

Naci OĞUZ / AKSARAY

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Çete-polis-mafya meselesini Türkiye mutlaka aydınlatmalıdır’’

(CHP Genel Başkanı Deniz Baykal)

Yazarın Tüm Yazıları