Yeter! Söz milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Ayrım yapmayacağız

‘Çağan, SSK'daki yağmaya el koymalı' (11.7.1997) başlığıyla yayınlanan Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Sayın Doç. Dr. Feyzullah Çetinkaya'nın mektubunu okudum.

Esasen, Sayın Çetinkaya'nın aynı içerikteki mektubu daha önce tarafıma ulaşmıştı. Konunun incelenip değerlendirilmesi için gerekli talimatı verdim.

Bakanlık olarak bu dönemde doktor ve diğer personelin yurt düzeyinde dengeli olarak dağıtımının sağlanmasına ve özellikle atamalarda sağlık tesislerimizin ihtiyacının göz önünde bulundurulmasına özen göstereceğiz.

Sayın Çetinkaya'nın mektubunda belirttiği üzere, ilkemiz; yurttaşlarımız arasında ayrım yapmamak, toplumumuzun gereksinimlerini, hizmetin gereğini yerine getirmek olacaktır.

Prof. Dr. Nami ÇAĞAN

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı

Tem gişeleri Allahlık

Okurlarımız, TEM gişelerinden hafta sonu perişan olduklarını bildiriyorlar. Vedat Özkan, ‘‘Trakya Mahmutbey gişesinde hiçbir kural yok. Personel yokluğundan bazı gişeler kapalı. Herkes yeşil ışıklı bir gişeye üçlü sıra halinde giriyor'' diyor.

Tahir Selçuk da, onarım dolayısıyla İzmit-İstanbul yolunun 'ıstırap yolu' halini aldığını, polislerin denetimi sağlayamadığını, gişelerin dörtte birinin bozuk olduğunu söylüyor.

Selçuk, bunlar yapılamıyorsa, şu çözümü öneriyor:

‘‘Otoyolları ve gişelerini kontrol edemiyorsanız, bırakınız İstanbullu ücretsiz geçsin. Bu kadar zamdan sonra, İstanbullular bu hakkı kazandılar!''

Bulgar mafyası yıldırıyor

İşadamı Mehmet Diktaş, Kapıkule'den arayarak, başından geçen bir sahtekârlığı aktarıyor: ‘‘Şu anda demiryolu gümrüğündeyim. Bulgaristan'ın Dobriç yöresindeki bir yağ fabrikasından Çorlu'daki fabrikama hamyağ ithal ettim. Malımı yükledim. Ancak, tankerdeki 50 ton yağın 38 tonu su çıktı.''

Zararının 6-7 milyar olduğunu bildiriyor.

Bundan iki hafta önce mal bağlantısı yaparken aynı kentte cipinin çalındığını, aramak için 'mafya' ile pazarlığa giriştiğini, ancak henüz bir sonuç alamadığını söylüyor.

Diktaş, orada bulunduğu günlerde bir hastanenin ambulansının bile çalındığını anlatıyor.

1990'lardan beri binlerce Türk aracı çalınmış Bulgaristan' da... Ya parçalanmışlar, ya da Birleşik Devlet Topluluğu'na satılmışlar. Özellikle Mercedes'lerin sahte Alman plakasıyla Türkiye'de satıldığı da çok olmuş.

Görülmemiş hırsızlık olayları karşısında, çalınan arabanızı geri alabilmek için araç bedeli kadar masrafı mafyaya avanta vermeniz gerekiyor.

Bulgaristan'da yönetim hâlâ oturmadı. Başıboşluk ve kontrolsüzlük sürüyor. Her şey mafyanın elinde... Mafyanın en büyük 'müşterileri' Türkler...

Geçenlerde Bulgaristan izlenimlerini anlatan bir dostumuzun dediği gibi, ‘‘Türkler ve Türkiye olmasa Bulgaristan aç kalır...''

Ayvalık'tan Bulgaristan'a giden bir Türk işadamı, ucuz diye 20 bin dolarlık külçe altın almış. Ama, altınlar 'altın suyuna' batırılmış çıkınca dövünmüş durmuş...

İki ay önce Bulgaristan'a çağrılı giden DSP'nin iki milletvekilinin bulunduğu parti otomobilinin de Sofya'da çalındığı gazetelerde haber oldu.

Bundan bir süre önce Bulgaristan'da iş yapan bir büyükelçi Sofya Büyükelçiliğimiz önündeki 'vize mafyası'ndan söz etmişti. Büyükelçiliğimiz önünde kamp kuran Bulgar mafyası, vize için başvuranları kuyruğa sokup 10 bin leva alıyormuş. Bu para verilmedikçe kuyruğa giremiyormuşsunuz. Bize, büyükelçiliğimizin bu konuda neden suskun kaldığını soruyordu.

MİLLİ EĞİTİM VE YÖK'e...

Geçmiş yıllarda dünya şampiyonu olan öğrencilere, üniversite sınavlarına girişte ek puan veriliyordu. Ancak, bu uygulama son yıllarda kaldırıldı. Benim kızım bu yıl Dünya Liselerarası Basketbol Şampiyonası'nda birinci olan Boğaziçi Lisesi Basketbol Takımı'nda yer aldı. Ülkesini temsil ederken, geleceğini ilgilendiren üniversite sınavlarına hazırlanmak için yeterli zamanı olmadı. Türkiye'yi en iyi şekilde temsil eden bu çocuklarımıza eskiden olduğu gibi fazlasıyla hak ettikleri ek puanlar verilmelidir.

Nurten ÇARKÇI Fatih / İSTANBUL

ZİRAAT BANKASI'na...

Bir emekli yazıyor: ‘‘Emirgan Şubesi'nde bir yıldır müdür ve yardımcısı bulunmuyor. Şubenin memurlarının özverili çalışmalarından memnunuz ancak yönetici eksikliğinden önemli sorunların doğduğunu biliyoruz. Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü, şubemize bir müdür ve yardımcı atamalıdır.''

NECDET MENZİR'e... DHMİ'de geçici sözleşme ile çalışan personeliz. Yıllardır daimi sözleşmeye geçirilemedik. Bizi kadroya almayanlar, aralarında ortaokul mezunlarının da bulunduğu yüzlerce kişiyi kadrolu olarak dışarıdan tayin ettiler. Suçumuz siyasi torpil yapmamak mı?ù

DHMİ Geçici Sözleşmeli çalışanları / ANKARA

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘(Antalya ETV'deki konuşmasından) Tansu Hanım'la üç ay kadar çalıştım. Kendisi çok zeki bir kadın. Bunu nereden anladığımı soracak olursanız... ben de onun kadar zekiyim. Çünkü zeki kişi, zeki kişiyi tanır.''

(DSP'den DYP'ye, oradan da ANAP'a geçen Çanakkale Milletvekili Hikmet Aydın)

Yazarın Tüm Yazıları