Yeter söz milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Temizel'den ‘ahlaki’ mesajlar

Mülkiye'den iki sınıf arkadaşının 30 yıllık dostlukları onları DSP'de birleştirdi. Zekeriya Temizel ve Ahmet Tan, 1995 seçimlerinde Kadıköy yöresinden birlikte aday oldular, seçilerek parlamentoya girdiler.

İkisi de bakan oldu.

Turizm Bakanı Ahmet Tan, o günlerle ilgili ‘fikriyat’ ve ‘hissiyatını’ şöyle dile getiriyor:

‘‘Öğrencilik yıllarımızda ‘Ortanın Solu Derneği'nde birlikte siyaset yaptık. O zaman Sayın Bülent Ecevit daha genel başkan olmamıştı. Daha genel başkan olmamış birisinin peşine düşmüştük. Daha o günlerden tertemiz bir adam yetiştirilseydi, bu Zekeriya Temizel olabilirdi.’’

DSP’nin İstanbul milletvekili ve belediye başkan adayları, dün Dedeman Oteli'nin balo salonunu doldurmuş... Hemen hepsi mütevazı insanlar; çoğu birbiriyle yeni tanışıyor. Biraz duygulu anlar yaşanıyor.

DSP İl Başkanı Hasan Fehmi Yavuzalp, ‘‘Adaylarımız bomba gibi’’ diyerek sevincini gösteriyor.

Bir aday elindeki afişi gösteriyor:

‘‘Ecevit Başbakan, Temizel Başkan...’’

Zekeriya Temizel'in adaylığı biraz da sürpriz sayılıyordu.

‘‘Manen ve vicdanen sorumlusun’’ diye takılıyor bize Temizel: ‘‘Aday olacağımı ilk sen yazdın.’’

Temizel, 10 günlük ağır bir gripten yeni kalkmıştı. Kampanyasına bu nedenle geç başlamak zorunda kalmıştı.

‘‘Nasıl bir belediye, nasıl bir Büyükşehir Belediye Başkanı, nasıl bir İstanbul’’ ve neler yapacağını anlatırken sık sık alkışlanıyor.

‘Ciddi devlet’, ‘Dürüst yönetim’ anlayışını sık sık vurgularken, son vergi yasası nedeniyle üzerine gelen ürkek eleştirileri yanıtlar gibiydi:

‘‘Güleryüzlü bir belediye vaat ediyorum. Bazı kesimlerin değil, tüm İstanbulluların belediye başkanı olacağım. Dürüst, demokrat, saydam ve çalışkan bir belediyecilik anlayışını ortaya koyacağım.’’

Turizm, finans, kongre ve hizmet sektörünün geliştirilmesiyle sağlanacak önemli kaynakla İstanbul'u 1. sınıf dünya kenti yapacağını vaat ediyor. İstanbul'un yeterli kaynağının bulunduğunu, ancak bunların savurganca harcandığını özellikle vurguluyor.

Bir aday olarak ilk kez, göreve geldiğinde Ombudsman Sistemi ile ‘‘Yerel Yönetim Ahlak Şartı ve Hizmet Andı’’nı yürürlüğe koyacaklarını bildiriyor.

Bu çok önemli; milletvekilleri gibi ant içeceğini ilan ediyor.

Temizel'in 20 yıllık bir arabası var. Geliri de belli...

Bütün adaylara örnek olması gereken bir uygulamasını da şöyle açıklıyor.

‘‘Tüm harcamalarımızın kaynaklarını kuruş kuruş göstereceğiz. Nereden geldi, nereye harcandı?.. Açık yüreklilikle söylüyorum. Seçim kampanyamın tüm masraflarını son kuruşuna kadar partim finanse ediyor. Seçimler sırasında ve seçim sonrasında da bunun hesabını kuruş kuruş vereceğim. Umuyorum, bu davranışım herkes için örnek

Biz de dileriz... oluşturur.’’

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Küskünlerin, ‘kuyudan adam çıkartma' çabaları laik ve demokratik cumhuriyet için ettikleri yemine ihanettir.’’

(TESK Genel Başkanı Derviş Günday)

İrlanda tepkileri

ÇETİN YANLIŞ YAPTI... İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı yazıyor:

‘‘İrlanda bizi aşağılıyor’’ başlıklı yazınızın yayınlandığı gün Meclis Başkanı Sayın Hikmet Çetin, Ankara Hilton Oteli’nde İrlanda'nın düzenlediği Saint Patrick's Day Gecesi'ne katıldı. Kendisine de bugün (dün) yazılı soru önergesiyle soruyorum: Türk Dışişleri'ni, Türk Elçiliği'ni, Türk insanını aşağılayan bu ülke nezdinde TBMM Başkanı olarak ne gibi bir girişimde bulunmayı düşünüyorsunuz? Zira diplomaside ve protokolde bir meclis başkanının bir ülkenin gecesine katılması çok önemlidir ve o ülkeyi çok şereflendirir. Bizi aşağılayanları şereflendirmek hangi ölçüde doğrudur?''

İNGİLTERE'den Pınar Kılıç Walter de, ‘‘Sadece İrlanda olsa iyi’’ diyerek, bir başka örnek veriyor: ‘‘Tatil için eşimle Dominik'e gittik. İlk dakikada gittiğimize pişman oldum. Çünkü TC vatandaşı olduğum için pasaport kontrolünde vize istediler. Oysa eşim İngiliz olduğu için ve İngiltere'de bir yıldan sonra verilen yasal haklara sahip olduğumdan dolayı sadece turist kartı almamın yeterli olduğunu söylemişlerdi İngiltere'deki Dominik Konsolosluğu çalışanları... Ama gel gör ki, bit kadar ülkeye tatil amaçlı bile olsa girmek çok zor oldu. Gerçekten de Türk pasaportunu görenler, gittiğim her ülkede dakikalarca pasaportumu inceliyor, bize de fenalıklar geliyor. Oysa diğer ülke insanlarının suratına bile bakmadan damgayı basıyorlar. Türkiye'yi dünya ülkeleri nezdinde saygın bir pozisyona getiren tüm devlet büyüklerime buradan saygılarımı yolluyorum!...



Yazarın Tüm Yazıları