Yeter söz milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Sezgin'den çıt yok, Ülker yazıyor!..

Ülker Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş'den imzasız bir açıklama aldık. Okuyalım: ‘‘LAİKLİK satışa mı çıkarıldı Sezgin’’ başlığıyla kaleme aldığınız yazınızda hangi amaç ve hatalı bilgilenme sonucu olsa da Ülker'e ciddi biçimde haksızlık yapıldığını belirtmek istiyoruz.

Hemen ifade edelim ki, Ülker bu tür bir bağışı ilk kez yapmamaktadır. Ülker'in geçmişi sosyal amaçlı benzer sayısız faaliyetle doludur.

Lütfen yazarı olduğunuz değerli Hürriyet Gazetesi'nin 6.8.1974 tarihli nüshasını arşivden çıkarınız. Orada tam sayfa manşetten verilen bir haber göreceksiniz. Haberin başlığını biz söyleyelim: ‘Ülker Gıda Sanayii AŞ 700.000 TL verdi’ Türkiye genelinde 3. sırada yer alan önemli bağışın sebebi, Hürriyet'in yeni bir Yavuz kampanyası...

Bilmiyoruz başka bir şey söylemeye gerek var mı Sayın Bayer?..

Ülkemizde yaşanan siyasi ve sosyal hadise yoğunluğunda hiçbir ilgisi olmadığı ve olamayacağı halde Ülker adının tümüyle haksız ve mesnetsiz bir habere konu edilmesini yazınıza mesnet yapmanıza gelince; bilinmeli ki Ülker kendisine ve geçmişine sonsuz güvenli devletimizin en yetkili makamlarına yasalar çercevesinde tereddütsüz tüm gerekli müracaatları yapmış ve gerekli aydınlanmayı sağlayan bir kuruluştur.

Ülker'in affedilmesi gereken bir suçu yoktur ve olmamıştır Sayın Bayer...

Yaşanan iç ve dış olaylarla ilgili olarak tüm ülkenin önemli bir kuruluşu sıfatıyla Ülker eleştirdiğiniz bağışı en uygun zamanda ve yakışır boyutta yapmıştır Sayın Bayer, tıpkı 1974'te olduğu gibi...

Sayın (İsmet) Sezgin ve vakıf yöneticileri ise takdire şayan bir biçimde görevlerini yapmışlardır. Onların inciltilmesi de gerçekler ve ülkemiz adına üzücüdür.

Sayın Bayer yanlış, peşin hükümlü yazınızın sonuçta halkımızı yanılttığını ifade etmek zorundayız. Kuşkusuz bu Ülker'e maddi ve manevi zararlar iras edecek yasa ve basın kuralları ile bağdaşmayan bir durumdur.''

Acaba Ülker'e gerçekten ‘haksız ve olumsuz’ bir tavır mı aldık, yoksa gerçekleri mi yazdık? Okuyan karar versin ama Milli Savunma Bakanı İsmet Sezgin'in bu konuda Ülker'den önce söyleyecek hiçbir lafı olamaz mıydı?

Şunu anımsatmakta yarar var: Ülker, 1974 yılındaki bağışını ‘Kıbrıs Savaşı’ nedeniyle yapmış... Son bağışını da 28 Şubat sürecinde... İlginç değil mi?

Sadece şunun bilinmesini isteriz; tarikatları ben beslemedim, taklitçilik yapmadım.

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Üniversite öğrencisi doğal olarak devlete karşı olması lazım. Bu adamın yaşı gereğidir. Bu adam anasına da karşı, babasına da karşı olacak ki genç olduğunu, kişi olduğunu ispat etsin.’’

(Prof.Dr. Özcan Köknel)

Taşdelen: Günday ile ortak değilim

DSP'ye geçen Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nca hakkında soruşturma açılan TESK Genel Başkanı Derviş Günday'la ortak olduğu iddialarını yalanlıyor. Taşdelen, ‘‘Peşinen söyleyeceğim şu; ekmek, su kadar temiz ve dürüstüm’’ diyerek, sorularımıza şu yanıtları veriyor:

GÜNDAY: Birçok kişi gibi benim de dostumdur. Dostluğum 1978'lerden gelir. Çankaya Belediyesi'nin Ahlatlıbel Tesisleri'ni Günday'ın oğluna kiralamamla -aylık 700 milyon- onlara iyilik değil kötülük yaptım. ‘Devran’ lokantası için büyük paralar harcadılar. İki yıl zarar ettiler. Yeni yeni kâr etmeye başladılar. Kesin bir dille söylüyorum; Günday'la ortaklığım yoktur. İnsanın en yakını da olsa, kamu malını peşkeş çekiyorsa, bu şerefsizliktir. Ayrıca ben o lokantada yemek yiyecek ekonomik güce de sahip değilim.

SORUŞTURMA: Daha önce ben, başkan yardımcılarım ve müdürlerim, 1989-1999 dönemindeki işlemlerimiz mülkiye müfettişleri tarafından didik didik arandı. Hiçbir şey bulunamadı. Müsterihim, dürüstlük sözle değil yaşam tarzıyla olur. 10 yıllık görev süresince yanlış anlaşılmasın diye kardeşlerim ve akrabalarım belediyeye gelmezler.

CHP'den istifamla ilgili bir şey söylemek istemiyorum. Orada bir sürü arkadaşım var, hiç kimseyi incitmek istemiyorum. Çok kişi benim haklı olduğumu bilir. Çok doluyum, yüreğim sıkıntılı.

FAŞİZMDEN, ırkçılıktan, şeriatçılıktan korkmam, sahte sosyal demokratlardan, sahte Atatürkçülerden korkarım. Benim bir günahım vardı; beş yıldır şeriatçıların tehditlerine karşı direnmek... Bir tek gün dahi hata yapılmamalı. (Bundan sonra söylediklerinin yazılmamasını istiyor.)

CELAL Doğan'ın Ankara'ya aday olacağını genel merkezden değil de, bir başka yerden öğrendim. Celal Bey dostumdur, aday olabilir.

SAYIN Ecevit'e eskiden bu yana çok yakın oldum. 1989 ve 91 seçimlerinde benim adaylığıma katkı sağladı, yüksünmedi. Demokrasi açısından gelecek günler daha güzel olacak. Türkiye'nin onurlu ve temiz toplum içinde yaşamasını istiyorum.

Taşdelen'den çağrı: ‘‘Birleşmeyi tabanda gerçekleştirelim.’’



Yazarın Tüm Yazıları