Yeter söz milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Savcıya bak savcıya!..

Adalet Bakanlığı'nın, 40 yargı mensubu hakkında irticai faaliyetleri ile ilgili olarak soruşturma yaptığı açıklandı.

Bunlar arasında hâkim ve savcılardan başka yazı işleri müdürü ve zabıt katipleri de bulunuyor.

Bu işlem, Başbakanlık Takip Kurulu'nun raporu üzerine yapılıyor.

Haberin yer aldığı gün ilk kez bir cumhuriyet savcısının, türbanlı öğrencilerin fakülteye kaydedilmediği gerekçesiyle bir fakülte dekanı hakkında soruşturma açtığı ortaya çıktı.

Bakın, Yozgat Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek, Erciyes Üniversitesi'ne bağlı Yozgat Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Yunus Akçamur'a nasıl bir yazı gönderiyor:

‘‘Yapılan hazırlık soruşturması sebebiyle, öğrencilerin fakülteye alınıp alınmadıkları, alınmamışlar ise sebepleri, başörtülü öğrencilerin okula alınmamaları sebebiyle eğitim ve öğretimin aksayıp aksamadığının bildirilmesi... Başörtülü öğrencileri fakülteye almama konusunda emir ve talimat veren ve uygulayan görevlilerin açık kimliklerinin Cumhuriyet Savcılığı'na bildirilmesi rica olunur.’’

Başsavcı'nın bu yazısı; Anayasa'ya, yasalara, mevzuata ve YÖK'ün kararlarına aykırı değil midir? Dekana değil talimat vermek, suç duyurusunu işleme koymadan hemen takipsizlik kararı vermesi gerekmiyor mu?

Adalet Bakanlığı'nın soruşturmasında Yozgat Başsavcısı Reşat Petek'in adı var mı acaba?

Bitkin düştüm!

MEB'ye... Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, Simav Teknik Eğitim Fakültesi mezunu Muzaffer Gencer yazıyor: ‘‘Geçen ağustos döneminde de atamamız yapılmadı. Ne zaman yapılacağı da belli değil. İsteyerek ve severek öğretmenliği seçtim, yurdun her köşesinde, özellikle Diyarbakır'da öğretmenlik yapmak istiyorum. Ancak iş aramaktan bitkin düştüm; kahve köşelerinde pinekliyorum. Evliyim; iş aradığımda ‘sen yarın gidersin' diyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı'nın belirsizliği iş bulmamızı engelleniyor.’’

Kim bu kumarcı bakanlar!..

ANKARA'da Maliye'nin kumarhanelerin vergi incelemesinin sürdüğünü, bilgisayar disketlerinin incelenmesi sırasında kamuoyunun ve haliyle vergi müfettişlerinin yakından tanıdığı pek çok ünlü simanın ortaya çıktığını yazıyor Bilal Çetin. (Yeni Yüzyıl, 14.10.1998)

Çetin, kredili kumar oynayan ünlülerden söz ederken şöyle diyor:

‘‘Hangi ünlü kumarhane patronu hangi ünlü politikacıya yüz binlerce dolar kredi açmış? Bunun ne kadarı kapanmış, ne kadarı borç olarak duruyor? Halen kabinede görev yapan iki bakana ait yüklü borç ve geri ödeme kayıtları... Bir partinin önde gelen isimleri...’’

Maliye Bakanlığı, soruşturma nedeniyle ne kadar hassas davransa da, kamuoyunun bu isimleri öğrenmek hakkı değil midir?

YÖK yanlış yapıyor

KONTENJANLARINI dolduramayan veya ilk kez bu eğitim-öğretim döneminde faaliyete geçen vakıf üniversitelerinin bu amaçla ilanları çıkmaktadır. Ancak, bunlardan yeni faaliyete geçen Haliç Üniversitesi'nin ilanında Su Ürünleri Yüksek Okulu'na da öğrenci alınacağı belirtilmiş. Buna gerçekten şaşırdım. Yüksek Öğrenim Kanunu ile 1981 yılından itibaren 6 üniversitede kurulan 4 yıllık Su Ürünleri Yüksekokulları, 1992 yılında çıkan 3837 sayılı yasa ile fakülteye dönüştürülmüşlerdir. Hatta bu yasa ile 6 adet daha eklenerek, SÜF sayısı 12'ye yükseltilmiştir. Böylece, yüksekokul kavramı veya statüsü terk edilmiştir. Durum böyleyken, bu vakıf üniversitemizin bu birimi tekrar yaşama geçirmesini anlamak mümkün olmamıştır. Bunda ya bir atlama, ya da üniversiteler ve bağlı birimlerdeki gelişmeleri, yapıyı bilmemekten kaynaklanan bir durum söz konusu. Ayrıca bu durum, adı geçen vakıf üniversitesi için olumsuz bir etkiye de sahip. Öyle ya, fakültesi dururken aynı öğrenim süreli de olsa yüksekokulu kim tercih eder? Benim anlayamadığım, bu vakıf üniversitesinin kanunu böyle nasıl çıkmış. YÖK bunu nasıl atlamış? Çünkü aynı alanda ve aynı sürede -4 yıl- eğitim, öğretim yapan iki değişik statüde yüksek öğrenim birimi bizim üniversiter yapıda bulunmamakta, ayrıca olmamalı da... Bu nedenle, Haliç Üniversitesi'nin Su Ürünleri Yüksek Okulu, devlet üniversitelerindeki emsalleri gibi fakülteye dönüştürülmeli ve bu uyumsuzluk ortadan kaldırılmalıdır.

Prof. Dr. Ercan SARIHAN Ç.Ü. Su Ürünleri Fakültesi Dekanı

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Toprak sadece askerle değil, sorunlarını da çözmekle korunur.’’

(Çevre Bakanı İmren Aykut)



Yazarın Tüm Yazıları