Yeter! Söz Milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Eminönü'nden Kayseri'ye...

İÇİŞLERİ Bakanı Sayın Kutlu Aktaş'a... Basında pek yer bulmayan bir haberden muhakkak bilginiz vardır. İstanbul ve Kayseri'den bazı okurlarımızın uyarıları üzerine, size birtakım şeyler aktarmak, bu arada da bazı sorular sormak istiyoruz:

Kayseri'de kurulu Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı Başkanı Mehmet Yakuter, 3.9.1998 akşamı saldırıya uğrayarak dört kurşunla bacaklarından yaralandı. Yakuter, saldırının bir süredir Kayseri'nin Tavlusun -yeni adı Aydınlar- köyü sınırları içinde bulunan 6.5 milyon metrekarelik bir Hazine arazisini kapatmak isteyen kişilerce tezgâhlandığını iddia etti. Polise verdiği ifadede de ‘‘Beni vurduran İ.S'dir. Bu saldırının ucu Eminönü Belediye Başkanı Ahmet Çetinsaya'ya uzanıyor. Çünkü İ.S, Çetinsaya'nın İstanbul'daki korumasıdır. Bunların kapatmak istediği arsa konusunda bazı belgeler basında -Yerel Kayseri Gündem'de- yer alınca beni hedef seçtiler’’ dedi.

Aslen Kayseri'nin, Tavlusun Köyü ile sınırı bulunan Talas İlçesi'nden olan Dr. Ahmet Çetinsaya, bu açıklamayı iftira ve utanç verici olarak niteledi ve iddia sahipleri hakkında yasal takibat yaptıracağını bildirdi.

ÇATLI'NIN YAKINI

Saldırının azmettiricisi olarak aranan İ.S'nin adı, 12 Eylül'den önce Kayseri'de Ülkü Ocakları'nın çeşitli kurşunlama olaylarında geçmişti. Daha sonra İstanbul'a gelen İ.S, Dr. Çetinsaya'nın, Yüksekova Çetesi ve Eminönü'nde otopark mafyasıyla mücadelesi sırasında korumalığını yapmaya başladı.

Saldırıya uğrayan Yakuter, geçen cuma günü Mehmet Faraç'ın 'Radyo Cumhuriyet'te hazırladığı 'Anadolu'nun Sesi' programına telefonla katılarak iddialarını yineledi. Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul'un, Abdullah Çatlı'yı anlattıkları 'Reis' kitabının 402. sayfasında Meral Çatlı'nın tırnak içinde yer alan şu sözlerini aktardı:

‘‘Biz Abdullah'ı (Çatlı) beklerken, arkadaşım İ.S'nin eşi İkbal Hanım kaza haberini verdi. Onlara telefon açılmış, yani o akşam biz kazayı telefonla öğrendik.’’

Yakuter, korkudan evinden çıkamıyor. İ.S ise hâlâ firarda... Ağabeyi Z.S sorgulandıktan sonra serbest bırakıldı. Son olarak da Z.S'nin yanında çalışan Cezmi Karataşlı yakalandı.

SENARYO MU?

Emniyet Müdürü Necati Bilican, olayla yakından ilgileniyor ve sık sık Kayseri ve İstanbul Emniyet Müdürleriyle görüşüyor.

Dr. Çetinsaya'nın olayın hemen ardından yaptığı açıklamaya gelirsek... İddiaları şiddetle reddederken şu cümleleri dikkatle okuyalım:

‘‘Bu itirafçı, hakkımdaki hayal ürünü suçlamaları hangi kaynağa dayanarak yapmaktadır? Tavlusun'un arazisiyle ilgili bana yönelttiği suçlamaların ardında kimler var? Bu gerçek dışı bilgileri kimden almıştır? Büyük olasılıkla iftiracı, karanlık işler içindeki bir çıkar grubu tarafından kullanılmış ve iftiraya inandırıcılık kazandırmak için belki de aynı çevreye mensup kişiler tarafından vurulmuş olabilir. Eğer böyle bir senaryo varsa, vuran kişi de yarın aynı iftirayı devam ettirecektir. Aileme ve bana atılmak istenen çamur, sahiplerine yakışır. Bu iftiranın kaynağı, İstanbul'da çıkarı zedelenmiş yasadışı kazanç sahiplerine kadar uzanabilir. Bunu herhalde yakın zamanda öğrenmemiz mümkün olur.’’

Sayın Aktaş... Çetinsaya'yı, İstanbul'da vali iken tanıyorsunuz. Bizim gibi Eminönü Hizmet Vakfı'nın çalışmalarını ve belediye başkanı olduktan sonra sahip olduğu iddia edilen mülklerini de biliyorsunuz.

Söylenti çok ancak gerçekler perde arkasında kalıyor.

KORUMANIN DİLEKÇESİ

Çetinsaya, hakkında yazılanlara 'ince' uyarılarla dolu 'nezaket' faksları çekmeyi çok seviyor.

Saldırı olayıyla ilgili iddiaların ciddi boyutlarda olduğu anlaşılıyor. Çetinsaya'nın koruması İ.S'nin, 6 milyon metrekarelik arsanın 1.5 milyon metrekaresine talip olduğuna ilişkin dilekçesi Milli Emlak Müdürlüğü'nde bulunuyor. Bir 'koruma'nın böyle bir araziye nasıl talip olduğu bir yana; emlakçılar, bu arsanın bugünkü değerinin en az 200 milyar lira dolayında olduğunu söylüyorlar.

Kayseri'ye hâkim bir tepeden bakan Tavlusun Köyü, SİT alanı olarak ilan edildiğinden, konut sıkıntısı çekiyor. 1996 yılında yeni bir yerleşim planı hazırlandıktan sonra bölgeye rantçılar el atmış durumda. Bu arada Tavlusun, ünlü Ermeni sinemacı Elia Kazan'ın doğduğu Germik Köyü ile komşu bulunuyor.

Olay, Yakuter'in Ankara DGM Cumhuriyet Savcılığı'na yaptığı başvurudaki gibi organize bir suç mudur?

İzleyip göreceğiz.













Yazarın Tüm Yazıları