Yeter! Söz Milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Boğaz'da intihara karşı bir önlem

Boğaz Köprüsü'ndeki intihar girişimlerinin bir kısmı sarhoşluk ve sansasyon saikleri ile yapılmakta, bazıları da üzücü sonuçlar vermektedir.

İntihar girişimlerinde köprüden atlamanın çok kolay olması bu tür kişilere cesaret vermektedir. Halbuki, bu teşebbüsleri basit bir tedbirle caydırmak ve önlemek mümkündür. Köprünün her iki tarafındaki takriben 1.60 metre yüksekliğindeki mevcut demir korkuluğun üzerine 2 metre yüksekliğinde kafes telli bir koruma konstrüksiyon yapılması bu iş için yeterli olacaktır. Böyle bir engele tırmanmak zordur.

Böyle bir tedbirin bugüne kadar neden alınmadığını anlamak mümkün değildir. Teknik yönden bu basit konstrüksiyonun ağırlık bakımından köprüye yükleyeceği munzam önemli bir yükü olmayacak, rezonansı yönünden de bir mahzur doğurmayacaktır. Bu sistem kafes delikli olduğundan yatay rüzgar yüküne de tesirli bir artırımı olmayacaktır.

Bu basit tedbirin alınmasındaki mahzurların bulunup bulunmadığı hususunda Karayolları 17. Bölge Müdürlüğü yetkililerinin görüşlerini sütununuzdan açıklamalarını bekliyor, saygılarımı sunuyorum.

Y.Müh. Faruk ILGAZ- İstanbul Belediyesi eski Başkanı

Lise 1'ler

sıkıntılı

ÇOCUKLARI Lise 1'de okuyan velilerden Milli Eğitim Bakanlığı'na yönelik tepkiler geliyor. İstanbul'dan bir veli yazıyor:

‘‘Milli Eğitim Bakanlığı'nca sadece lise 1. sınıflarda uygulanan sınıf tekrarı diye bir kural var. Geçen sene sınıf geçmek için ikinci bir sınav hakkı verilmişti. Fakat bu sene ne yapılacağı belli değil. Bu belirsizlik benim ve benim gibi birçok ailenin çocuklarının dersleri boşlamasına yol açıyor. Milli Eğitim Bakanlığı'na fakslar gönderdik.

Ayrıca MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü'nden Ahmet Büyükalaycı ile görüştük. Bu sene nasıl bir uygulama yapılacağını bilmediğini söyledi. Bizim tek isteğimiz istenilen ortalamanın 2 puan düşürülmesi ve ikinci sınav hakkının çocuklarımıza tanınmasıdır. ’’

Ataköy'den Beycan Katıkçı adlı veli de şöyle diyor:

‘‘Lise 1 sınıfında Türk Dili ve Edebiyatı baraj dersi olarak okutulduğundan, bu dersten kalan öğrenci sınıf tekrarı ile karşı karşıyadır. Bunu bir örnekle açıkladığımızda bu dersten kalan öğrencinin nasıl bir haksızlıkla karşılaştığını görmekteyiz.

- ÖĞRENCİ A'nın yıl sonundaki karnesindeki notlarında; Kimya 1, Fizik 1, Tarih 1 ve Biyoloji 1 olsun, Edebiyat'tan ise 2 alsın. Bu öğrencinin tüm derslerinin not ortalaması 2.01 ise, bu öğrencinin 4 dersi zayıf olmasına karşın bir üst sınıfa doğrudan geçmektedir.

- ÖĞRENCİ B'nin notları da; Matematik 3, Fizik 4, Kimya 4, Biyoloji 3, Tarih 4, Edebiyat'ı ise 1 olsun; bu dersten ortalama yükseltme sınavına girmiş ve başarılı olamamışsa, sınıf geçme not ortalaması 3.5 olmasına ve sınıf geçecek ortalamayı hak etmiş olmasına rağmen sınıfta kalıyor.

Bu öğrenci, sistemdeki uygulamanın kurbanı olduğundan hayatı altüst olmaktadır. Bu durumun düzeltilmesi için geçen yıllarda aynı duruma düşen öğrencilere af çıkartıldığı hatırlanırsa, bu yıl da aynı mağduriyete uğrayan sınıf geçme not ortalamasını tutturan öğrencilere af çıkarılmasını istiyoruz.’’

MEB'nin, dertli velilere bir açıklaması var mıdır?

Viagra'ya izin verilsin

SAĞLIK Bakanlığı iktidarsızlık ilacı Viagra'nın satışına artık izin vermelidir. Amerika'da Pfizer İlaç Firması, dünyada iktidarsızlık çeken binlerce hasta insan için Viagra denilen mucize ilacı bulmuş ve satış yaparak bütün ülkelere göndermiştir. Fakat her nedense Türkiye'de Sağlık Bakanlığı, binlerce hastanın aylardan bu yana beklediği bu ilacın eczanelerde satışına izin vermediğinden ilaç karaborsaya düşmüş ve fırsatçılar tarafından piyasada kutusu 175 milyon liraya satılmaktadır.

Böyle olunca zenginler hariç Viagra'Türkiye'de hiçbir hastanın alıp kullanması mümkün değildir.

Yoksa Sağlık Bakanlığı yetkilileri, bu ilacı karaborsada satan fırsatçıların daha çok zenginleşmesini mi beklemektedir? Bakın, KKTC bile Viagra'ya izin verdi.

Cahit AKMAN-Bornova/İZMİR

GÜNÜN SÖZÜ

ZAMDAN UTANIYORUM

‘Emekli maaşım 43 milyon. Zam % 25 olsa 12 milyon fark gelir. % 50 olsa ne yazar. Üç sene önce oturduğum evin kirası bugün 40 milyon. Hadi bana zam verme; ekmek, süt, patates, soğanın fiyatlarını aynı tut. Sadaka zamdan şahsım adına hem utanıyor, hem üzülüyorum. Verecekleri zam büyüklerimize ne kazandırır, ne kaybettirir, kendileri takdir etsinler.’’

(Nedim FIRAT-76 yaşında, 1980 işçi emeklisi-İSTANBUL)













Yazarın Tüm Yazıları