Yeter! Söz milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Ormanlarda silah sesi istemiyoruz

Ankara Kızılcahamam'da, Çamkoru, Akyarma, Soğuksu gibi özelleşen veya kiraya verilen ormanlık alanlarda her türlü silah sesinden duramıyorsunuz. Buraya gelen piknik magandaları, silah atışları ile pikniğe gelen vatandaşları rahatsız ediyorlar.

İzinsiz avlanıyorlar. Etraf kuş, tavşan derisi atıklarından geçilmiyor. Çevre pislik içinde, ağaç katliamı had safhada. Civardaki tesislerin şöminelerinde bölgenin ağaçları yasal olmayan şekilde kesilip yakılıyor.

İşin ilginç yanı ise fahri av müfettişleri buralara giriş ücreti verilmeden sokulmamaktadır. Nedeni, özelleşmiş olmalarından dolayı kimlikleriniz geçersiz, deniyor.

Orman Bakanlığı Milli Parklar Daire Başkanlığı'nın Av Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü'ne birçok kez telefon açtım, ama kimseye ulaşamıyorum.

Orman Bakanı konuya sahip çıkarsa çok seviniriz.

Ahmet ALTUNAY-Fahri Av

Müfettişi-Kızılay/ANKARA

Atatürk Üniversitesi'ni bir de hocalardan dinleyelim

Erzurum Atatürk Üniversitesi ile ilgili sorduğumuz iki soruyu Rektör Erol Oral yanıtlıyor: ‘‘Bir kez daha belirtmem gerekirse çağdaş bir üniversitede tarikata yer olmayacağını siz de bilirsiniz. Ayrıca cami ve mescit sayısını da soruyorsunuz. Bunların sayısı sadece ikidir ve her ikisi de İl Müftülüğü'ne bağlıdır. Üniversitemiz bünyesinde 14 fakülte ve 17 yüksekokulun her birinde birer kütüphane bulunmaktadır. Ayrıca A.Ü. Merkezi Kütüphanesi, 300 bin bilgi kaynağına sahip ve TÜBİTAK Dokümantasyon Merkezi ile irtibatlı olan Internet'e bağlı modern bir kuruluştur.’’

Üniversiteden arayan bazı öğretim üyeleriyle de konuştuk. Bakın bize neler dediler:

‘‘Davetsiz bir misafir gelip, üniversitede dolaşsa olanlar ve bilinenlerin, yazdıklarınızdan daha fazla olduğunu görecektir. Mescit sayısını soruyorsunuz. Kampustaki her binanın altında en az bir iki adet bulunmaktadır. Sadece Ziraat Fakültesi'nde 7-8 mescit vardır. Bazıları da kız-erkek diye ayrılmıştır. Rektörün dediği resmi olan camilerdir.

- Rektör, takıyye mi yapıyor?

- Çok şey görmezlikten geliniyor. Türkiye'de sorumlu herkes takıyye yapıyor. Buna hükümet de dahildir. Tarikat çevreleri, türbanı ideolojik olarak kullanıyor; özgürlükle ilgisi yok. İran örtünmeyi terk etmeye çalışıyor, burası daha da kapanıyor.

- Üniversitede çarşaflı öğrenciler var mı?

- Tabii var. Bir nemelazımcılıktır gidiyor. Öğretim üyelerinin çoğunluğu tarikatçı. Sorumlular, bunları görmezlikten geliyor. Boy hedefi olmak istemiyor. Üniversitede 'huzur var' deniyor. Bazı siyasiler böyle gösteriyor, kandırma yoluna gidiyorlar. YÖK Başkanı Kemal Gürüz, 'Üniversitelerde türban yasaktır, Atatürk ilkelerine göre hareket edilecektir' diye açıklamalar yaptı. Rektör, hangi dekana bu yolda uyarı gönderdi? Türbanı, valisi de, komutanı da biliyor. Daha doğrusu devlet de biliyor. Kemal Gürüz, rektöre hesap sormuyor. Laf çok, arkasında cesaretle duran yok. Ama bunu uygulayan İstanbul Üniversitesi Rektörü hedef oluyor. Bizim rektör ise her şeyi çok güzel perdeliyor, örtüyor. Uygulamalarına karşı çıksan, hemen soruşturmaya uğrarsın.

- Erzurum Kolordu Komutanı'nın, türbanlı öğrencilere diploma vermesi olayını nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Paşayı tanımıyoruz. Ama karşısına amaçlı olarak türbanlı öğrenci çıkartılmış, paşa da nezaket göstermiş olabilir. Nitekim alkışlar da bunu gösteriyordu.

- Öğrenci kalitesi...

- Sıfıra gidiyor. 60 kişi sınava giriyor, 20'si 50'nin üstünde not alıyor. Öğrenci bezgin, kimisi tarikata gidiyor, kimisi bitirsem ne olur, nasıl olsa iş yok diye düşünüyor. Yoklama olmazsa sınıfa kimse gelmeyecek sanki. Mazeret değil ama ikide bir af çıkartılıyor. Birisi dört yılda mezun oluyorsa öteki 10 yılda... Bunlar zincirin halkaları. En büyük tehlike, üniversitelerdeki kalitesizlik. Tabii bu ortaöğretimden başlayarak geliyor. Öyle öğrenci var ki, sanki lisede matematik okumamış. Halbuki matematik puanıyla geliyor. Sonuçta, 10 yıl önceki öğrenciyi mumla arar hale geliyoruz.

- Laik ve demokrat öğretim üyeleri ne yapıyor.

- Ne yapalım, kendi aramızda 'Türkiye nereye gidiyor' diye konuşup kahroluyoruz.

MUHTEREM Darphane yetkililerine... Piyasada mevcut 50 ve 25 bin liralık madeni bozuk paralar çok ağır. Ceplerimizi deliyor.

Bunları, ya hafif bir madenden yapmak veya biraz daha inceltmek mümkün değil mi?

Haydar SAVAŞ-FINDIKZADE

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Atamayla parlamentosunu oluşturan bir ülkede demokrasi varsayılamaz.’’

(DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak)













Yazarın Tüm Yazıları